Neler yaptın translate Portuguese
1,839 parallel translation
- Bütün bir gün neler yaptın?
- Que estiveste a fazer durante todo o dia?
Neler yaptın anlatsana.
Conta-me o que aconteceu. Nada.
Neler yaptın?
Então?
İşte, bilirsin... Neler yaptın görüşmeyeli?
Pois, sabe...
Sen ona neler yaptın Albert?
O que não tem feito, Albert?
- Neler yaptınız o ucubeyle bakalım?
- E ai? Tava com o esquisitão?
Bak neler yaptın.
Vede só o que fizestes.
Nasılsın? Neler yaptın?
O que tens feito?
Siz, siz ucubeler yeğenimle avarelik dışında neler yaptınız?
Vocês, que feitos já conseguiram? Para além de iludir a minha sobrinha?
Neler yaptınız bakalım?
Como é que vocês estão?
Bu adama neler yaptığının farkında mısın sen?
Faz ideia do que fez a este homem?
Herkes neler olduğunu anlıyor. Yaptığı şeyi niçin yaptığını anlıyorlar.
Toda a gente compreende o que aconteceu, porque fez ela o que fez.
Ama, o kızı ve çetenin ona neler yaptığını öğrenmişti.
Mas ele ouviu falar sobre uma rapariga, o que o gang lhe fez.
Martin bize bu boş yılında neler yaptığını anlatıyordun.
Martin, estavas a contar o que fizeste no teu ano livre.
Çok iğrenç ama bu tip serseriler geri dönüp polisin neler yaptığını izlemek isterler.
É estranho, mas estes patifes gostam de voltar e ver a Polícia a trabalhar.
Köye ve Jack'e neler yaptığını gördün.
O que aconteceu naquela vila, ao Jack.
Hepimiz, Darken Rahl'ın Midlands'a barışı getirmek için neler yaptığını gördük.
Acho que todos já vimos que Darken Rahl fará qualquer coisa para trazer paz às Terras Médias.
Şimdiye kadar onu bu kasabada yetiştirmenin ona neler yaptığını fark etmemiştim.
Até agora, eu... Não tinha percebido o que crescer nesta vila lhe tinha feito.
Peki sen neler yaptın?
O que já fizeste?
Neler yaptığını gösterdikten sonra elbette çalışacağız.
Faremos após você me mostrar o que conseguiu.
Kitt, bu adamın neler yaptığına dair bir ipucu içeren dökümanlar arıyoruz.
KITT, procuramos qualquer documentos que nos forneçam pistas sobre o que este tipo anda a tramar.
Ancak henüz tam olarak neler yaptığını anlamış değilim.
Mas eu ainda não descobri o que ela está fazendo exatamente.
Bu davanın hayatımıza neler yaptığını biliyor musunuz?
Faz alguma ideia do que este caso fez às nossas vidas?
O kızlara neler yaptığını da biliyorum....... onların hayatını mahvetmeye çalıştığını da biliyorum....... ve aynı şeyi Alise'e yapıyorsun.
Sei o que fizeste a essas raparigas, Sei que tentaste arruinar as suas vidas. E estás a fazer o mesmo com a Alise.
Jimmy ve Chloe'nin neler yaptıklarına bakalım ve belki diğer kurbanlarla bir bağlantısını buluruz.
Devíamos cruzar informações do Jimmy e da Chloe com as outras duas vítimas, ver se têm algo em comum.
Lois, neler yaptığını anlatmalısın.
Lois, tens de me esclarecer.
Paranın insanlara neler yaptığını gördüm ve...
Eu já vi o que aquele tipo de dinheiro faz ás pessoas, e...
Tamam, kusura bakma, neler yaptığını anlat.
Está bem, desculpa, diz-me o que fazes.
Geldikten bu yana neler yaptın bakalım?
Há quem possa dizer que és o meu salvador.
Bu yüzden virüsten önce neler yaptığını bilmem gerekli.
É por isso que preciso de saber o que faziam antes do vírus.
Sen gerçek bir kadının neler yaptığını bilmiyorsun.
Porque tu não sabes o que uma mulher a sério faz.
Sihirli, karmaşık matematik yerine, Feynman sanal parçacıklarının neler yaptığını basit resimler kullanarak açıklıyordu.
Em vez de utilizar matemática misteriosa e complicada, Feynman descrevia o que as suas partículas virtuais andavam a fazer, usando as suas imagens simplistas.
Şey, tek istediği dışardaki insanların neler yaptığımızı bilmeleri, daha doğrusu onun yaptıklarını.
Ele só quer que o mundo exterior saiba o que fazemos. E o que ele faz.
Ama haberlere bir göz atsan, neler yaptığını görebilirsin.
Eu só... Vê as notícias. Podes ver o que ele faz.
Uyuşturucuların müşterilerime neler yaptı gör.
Olha como a tua droga deixou os meus clientes!
Sen neler yaptığını bana ne kadar anlattıysan o da o kadar anlatıyor.
Eu penso que ela nos conta tanto, acerca daquilo que faz, como tu me contas acerca daquilo que fazes.
Ama aynı adam kardeşleriyle çektiği videolarda neler yaptığını ve neler yapacağını anlatıyor.
Contudo, é o mesmo homem que grava um vídeo com os seus irmãos descrevendo o que fez e o que está para vir.
Savaş sırasında neler yaptığını biliyor musun?
Sabes o que ele fez durante a guerra?
Neler yaptığını gördün anne.
Viste o que ele fez, mamã.
Ya sen, Trixie. Bu yarışın ailemize neler yaptığını biliyordun.
E tu, Trixie, sabes o que esta corrida fez a esta família.
Tinker Bell, neler yaptığının farkında değil misin?
Sininho, ainda não reparaste, o que fizeste?
O kadınlara neler yaptıklarını, Walter'a ne yaptıklarını.
No que fizeram àquelas mulheres, no que fizeram ao Walter.
Solace'e neler yaptıklarını gördün.
Tu viste o que eles fizeram a Solace.
Ülkenin en yüksek seviyelerinde neler yaptıklarını iyi biliyorum. Gerçek şu ki, Pentagon'da bir şey olsa -
Já li muita coisa sobre os agentes da CIA... e sei como eles operam na mais alta cúpula do governo.
Sen neler yaptın?
Como tens passado?
Bir tane de virüs gönderdim, böylece monitöründe neler yaptığını görebileceğiz.
Mandei um cavalo de Tróia para vermos o que ele está a fazer.
Bu fikrin dünyaya neler yaptığını görüyorsunuz.
Viu o que esta ideia fez ao mundo?
Ona neler yaptığını gördüm.
Viste o que lhe fizeram.
Neler yaptın peki?
- Sua lesma.
Hayatının ilk 18 yılı boyunca neler yaptığımı sana hiç anlatmış mıydım?
Já te disse o que fiz nos primeiros 18 anos da tua vida?
Irena, yeraltı örgütü neler yaptığını biliyor.
Irena, o movimento sabe o que estás a fazer.
yaptın 100
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
neler 106
neler oluyor 5299
neler yapıyorsun 91
neler oldu 307
neler var 29
neler oluyor burada 429
neleri 21
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
neler 106
neler oluyor 5299
neler yapıyorsun 91
neler oldu 307
neler var 29
neler oluyor burada 429
neleri 21