Neyin peşinde translate Portuguese
1,076 parallel translation
Bu eşkıyalar, neyin peşinde acaba, Hastings?
Pergunto-me o que quereriam estes salteadores, Hastings.
Neyin peşinde olduğunu anlamıyorum, Poirot.
Não percebo o que pretende, Poirot.
Neyin peşinde olduğunuzu çok iyi biliyorum.
Eu sei o que pretende!
Tam olarak neyin peşinde olduğunu ya da sana neler olduğunu bilmiyorum... ama sanırım sana işinde ve her şeyde daha yardımcı olabilirdim.
Não sei o que se passa contigo nem o que pensas, mas devia ter podido ajudar-te mais com o emprego e o resto.
Bize neyin peşinde olduğunuzla ilgili açıklamalar yapmadan, buradan ayrılmamızı bekleyemezsiniz.
Você não espera que vamos embora sem uma explicação do que faz aqui, não é?
Wells'in neyin peşinde olduğunu nasıl öğreneceğiz?
Como descobrimos o que o Wells anda a tramar?
Neyin peşinde olduğunuzu anlamadım, Mösyö.
Não sei qual a sua jogada, " monsieur.
Neyin peşinde olduklarını merak ediyorum?
O que será que estão pensando?
"Fil kadar inekler." O adamın neyin peşinde olduğunu biliyorum.
"Vacas tão gordas quanto os elefantes". Eu sei o que o homem está depois.
Sadece bir ziyaret edip neyin peşinde olduğunu bulacağım.
Eu não sei se deves ir à procura do Kane na tua primeira noite.
Neyin peşinde olduğunu anladım, Sammy. Bu kadar zaman, uyuşturucu sanmıştım, ama hayır.
Tu meteste nos meus negócios pela última vez, Sr. Kuffs.
Şöyle ki. Fox konuşabildiğinde hepimizin başını yakabilir. Eğer polis Hegan'ın alması gereken o kağıtlardan neyin peşinde olduğumuzu anlarsa tabii.
Ou seja... assim que Fox conseguir falar, ele pode muito bem nos incriminar... isso se a polícia não descobrir o que planejávamos... por meio daqueles documentos que era para Hagen recuperar.
Neyin peşinde olduklarını buldum.
Já descobri o que eles querem.
- Kolombo yine neyin peşinde?
- Em 75. - Antes ou depois de Colombo?
Acaba şimdi neyin peşinde?
Me pergunto por quê ele escolheu agora.
Bu yolla, onların neyin peşinde olduklarını keşfedebilirsin.
- O padrão de cromatina está a mudar.
Neyin peşinde olduklarını düşünüyorsun?
O que acha que procuravam?
Neyin peşinde olduğunu düşünmeye korkuyorum.
Estou com medo de pensar onde estará ele agora.
Neyin peşinde olduğunu biliyorum, bayım.
Sei o que pretendes sr.!
Çünkü neyin peşinde olduklarını bilmiyorum.
Porque não sei o que eles planeiam.
Umarım neyin peşinde olduğunu biliyorsundur, Poirot.
Espero que saiba o que está a fazer, Poirot.
Gail. Neyin peşinde olduğunun sen de farkındaydın.
Ele sabia perfeitamente o que estava a fazer.
Neyin peşinde olduğunu biliyorum Vali Terwigager ve ailemdeki kimse hakkını aramayacak.
Sei o que está a planear, Presidente Terwigager e ninguém na minha família o vai aceitar.
Neyin peşinde olduğunuzu söyle.
Diga-nos o que estava a tramar.
Neyin peşinde olduğunuzu biliyorum.
Sei o que estão a tramar.
- Bu kadın neyin peşinde acaba?
- O que será que ela procura? - O que quer dizer?
Senin neyin peşinde olduğunu biliyorum ama onunkini bilmiyorum.
Vocês os dois procuram algo. Sei o que você procura.
Neyin peşinde olduğunu Tanrı bilir?
Quem sabe o que ele está a fazer agora?
İdarî Merkez neyin peşinde?
O que é que a Central Terrestre está a pensar?
Tam olarak neyin peşinde olduklarını öğrenene kadar kamuya hiçbir açıklama yapmayacağım.
Não vou dizer nada ao público até descobrirmos exatamente o que enfrentamos.
Marslıların neyin peşinde olduklarını öğreneceğim.
Vou descobrir o que andam a tramar.
Bu beş fotoğrafın neyin peşinde olduğunu çözdüm. Pasifik Okyanusu'nun dibinden bir UFO çıkaran bir gemi var,... bu UFO halen U.S. askeri personelince korunan bir depoda bulunuyor.
Um barco que tirou um ovni do Oceano Pacífico, um ovni que está neste momento num armazém, guardado por militares americanos.
Morpheus neyin peşinde olduğumuzu biliyor.
O Morfeus sabes que estamos atrás dele.
Neyin peşinde olduğunu biliyoruz ve bu sefer yanına kalmasına izin vermeyeceğiz, Zeyna.
Sabemos o que planeias, Xena, e não vamos deixar-te fazer isso.
Neyin peşinde sence?
O que é que acha que ele está a preparar?
Londo neyin peşinde?
O que é que o Londo está a fazer?
Ama korkarım neyin peşinde olduğunu biliyorum.
Mas, acho que sei o que é que ele está a preparar.
Bu Klingonlar neyin peşinde?
A questão maior é : o que estão estes klingons a tramar?
Ve bu şey şimdi Krycek'in üzerinde. Neyin peşinde?
Agora que está no Krycek, o que quer?
Mulder neyin peşinde?
- Como está o Mulder a reagir?
Neyin peşinde olduğunuzu biliyorum.
Ouça só o que... Sei o que pretende. Já vi isso antes.
Bay Reede, neyin peşinde olduğunuzu bilmiyorum, ama konuya gelin, ve çabuk olun,
Sr. Reede, não sei onde quer chegar, mas é bom que o faça e depressa.
Neyin peşinde olduğunu söylememe gerek yok.
Não preciso de vos dizer o que ele queria.
Acaba neyin peşinde?
O que está a tramar?
Neyin peşinde olduğunu biliyorum.
Eu sei que estás.
Bu kadın neyin peşinde?
O que se passa com ela?
O neyin peşinde,
Conhece as suas intenções?
- Neyin peşinde olduğunu biliyorum.
Estou a perceber.
Yildiz muhabirimiz neyin pesinde bakalim?
Conte-nos o que o nosso maior repórter tem estado a fazer.
Neyin pesinde miyim?
O que estive a fazer?
Neyin peşinde bu adam?
Qual é a ideia dele?
neyin peşindesin 89
neyin peşindesiniz 20
peşinden 16
peşindeyim 30
peşinden git 37
peşinden gidin 48
neyin var 1293
neyin var senin 722
neyin 172
neyiniz var sizin 95
neyin peşindesiniz 20
peşinden 16
peşindeyim 30
peşinden git 37
peşinden gidin 48
neyin var 1293
neyin var senin 722
neyin 172
neyiniz var sizin 95