English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Oma

Oma translate Portuguese

94 parallel translation
Ben oma bakarım.
Eu tomo conta dela.
Tanrı seni kutsasın ve tüm savaşlarında yanında olsun.
Deus o abençoe e o guarde em todas as suas batalhas. - Oma...
Bak Oma, sadece yemeğimizi pişirmeye çalışıyorum.
Só estou a tentar fazer o nosso jantar.
Hayret bir şey Oma. Hadi ama.
Deus do céu, Oma, come o teu jantar antes que arrefeça.
Oma sadece basit bir soru sordum.
Oma, fiz-te uma simples pergunta.
Tamam Oma. Pes ettim.
Oma, eu desisto.
Oma eşyalarını atmamı istedi ama dedim ki bir erkeğin eşyası onundur.
A Oma queria que deitasse as tuas coisas fora, mas eu disse : " As coisas de um homem são dele.
Oma bu adamı görmek istiyor musun?
Oma, queres ver este homem?
Johnny-7 OMA silahı.
A arma do Johnny Seven.
Sonra Johnny-7 OMA silahını çıkarıyor.
E então o Johnny tira a arma!
Asla Johnny-7 OMA silahım olmadı.
Nunca recebi uma Johnny Seven.
O benim eski komşumdu ve babası ona Johnny-7 OMA oyuncağı almıştı.
Foi meu vizinho. O pai comprou-lhe uma Johnny Seven.
Eğer bizi ilk arayıp Noel Baba'nın geyiklerinin isimlerini sayarsanız Johnny-7 OMA'den beri en çok ilgi gören oyuncağı kazanacaksınız.
O primeiro ouvinte que identificar o nome das 8 renas do Pai Natal será o vencedor do melhor brinquedo de sempre desde a Johnny Seven.
Oma onlar ruh değildi.
Mas não eram espíritos.
Sen Margaux ile ilgilen.
T oma conta da Margaux.
Oma bunun benim çocuklarımın Alpha olmasına yardım etmeyeceğini söylüyor.
Olma diz que meus filhos só podem ser de um Alpha.
- bu kötülüğü terkedip..... tekliğe Oma Desala ile ulaşmalısın.
Deves renunciar a tal mal para atingir a unidade com Oma Desala.
"Oma" - ne anlama geliyor?
"Oma." O que significa isso?
Senin Oma Desala ile karşılaşmaya hazır olmadığını hissedebiliyorum.
Sinto que não estás pronto para encontrar Oma Desala.
Oma Desala'ya güven.
Confia em Oma Desala.
Oma Desala'yı tanımalısın.
Tem de conhecer Oma Desala.
Oma'nın ona unutmayı öğrettiğini söylüyor.
Diz que Oma o ensinou a esquecer.
Oma mı?
Oma?
Veya Oma bunu durdurmanın bir yolunu bulmuş.
Ou Oma conseguiu uma maneira de parar os efeitos.
Bu nedenle Oma gibi yardımsever bir yaratık, onun anılarını gömmesine yardım ediyor, böylece normal bir hayat sürebilecek.
Também explica porque um ser tão benevolente como Oma Desala ajudou o rapaz a enterrar as memórias no subconsciente para poder viver uma vida normal.
Oma öğretisi : bir erkeğin gerçek doğası bilinçaltındaki istekleri ile o andaki bilincinin savaşında ortaya çıkar.
Oma diz que a verdadeira natureza de um homem é decidida na batalha entre a sua mente consciente e os desejos do seu subconsciente.
Oma öğretisi : bilinçaltımdaki kötülük, karşı koyulamayacak kadar güçlü.
Oma diz que o mal do meu subconsciente é forte demais para resistir.
Ve daha sonra belki Oma senin tekrar unutmana yardım edebilir.
Talvez Oma te ajude a voltar esquecer.
- Bunu sana Oma mı öğretti.
- Oma ensinou-te isso?
Oma'nın öğrettiği gibi.
Como Oma diz.
Adı Oma Desala.
Chamava-se Oma Desala.
Oma Desala, tüm o parlama meselesi.
Lembra-te da Oma Desala, de todo aquele brilho.
Baal'ın sana işkence etmesini Oma'nın benim radyasyonumu iyileştirmesinden daha fazla engelleyemem, ama yükselmene yardımcı olabilirim.
Nao, nao posso impedir que o Ba'al te torture, nao mais do que a Oma me pôde curar a doença causada por radiações, mas posso ajudar-te a Ascender.
Yani benim Oma'm mı olmak istiyorsun?
Entao, queres ser a minha Oma?
- Daniel, eğer Oma gibi konuşmaya başlayacaksan...
Daniel, ajuda-me, se começares a falar como a Oma...
- Oma gibi konuşmuyorum.
- Nao falo como a Oma Desala.
- Bana Oma'ymış gibi geldi.
- e o que me pareces. Nao.
Oma derdi ki "Eğer mum ışığının ateş olduğunu anında anladıysan, yemek uzun bir zaman önce pişmiştir", ya da ona benzer birşey.
A Oma Desala diria algo do tipo : "A luz da vela e fogo, " entao, a refeiçao foi preparada há muito tempo ", ou algo parecido.
Oma'nın benim içimde gördüğüyle aynısı.
Foi isso que a Oma viu em mim.
Bu varlık, Oma Desala, çok güçlü değil mi?
Esse ser, o Oma Desala, deve ser muito poderoso, certo?
Kuralları çiğnedin, Oma Desala fan klüpten atıldın, ve hafızan silindi.
Infringiste as regras. Foste expulso do clube de fas da Oma Desala e apagaram-te a memória.
Oma dışlanmış çünkü insanların yükselmesine yardım etmenin görevimiz olduğuna inanıyor.
Tal como e, Oma e uma pária, pois acredita que ajudar as pessoas a ascender e o nosso trabalho.
Oma'nın bana öğrettiklerini biliyorum.
Nao. Só sei o que a Oma me ensinou.
Ana nokta şu ki, eğer sana yardım etmek için herhangi bir şey yaparsam, Oma Diğerleri'nin öfkesini çekmekten sakınmak için beni kendisi durdurur.
Ou seja, se te quiser ajudar, se tomar alguma acçao para te ajudar, a Oma aparece e impede-me, para evitar a ira dos outros.
Oma beni seyrediyor.
A Oma está aqui a observar-me.
Oma adı verilen kişi bunu yaptı.
Alguem chamado Oma fez isto.
Oma'nın hafızamı silmesiyle ilgili olabilir.
Pode ter a ver com a forma como Oma apagou as minhas memórias quando ascendi.
Hayır, hayır, ismini söyleyemem oma ortalıkta gördüm.
Não sei como se chama. Mas vejo-o por aí.
Oma.
Oma.
Sen de Oma değilsin.
Nao, nao significa e você nao e a Oma.
Şu Oma karakteri... ona neden bu kadar saygı duyuyorsun?
Essa tal Oma. Por que tens tanta reverência por ela?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]