English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Ona göre

Ona göre translate Portuguese

2,410 parallel translation
... bu normal bir sonuç. - Bana normal bir hasta dendi, ona göre tedavi ettim.
Parecia um enfarte, tratei-o como tal.
- Ona göre davran. Diplomatik ol.
sê diplomática.
Tamamen hayal kırıklığıyım ona göre ne yaparsam yapayım faydasız.
Sou uma total desilusão a não ser que faça o que ele quer.
Bu ona göre işaret dilinde "seni seviyorum" demektir.
Quer dizer eu amo-te em linguagem gestual.
Ona göre sizler rant peşindesiniz. Çarklara yağ sağlıyorsunuz.
Ele diz que os da tua espécie são especuladores que utilizam o sistema para enriquecer.
Ona göre yarın akşam, evet.
Segundo ele, é amanhã, sim.
Bu sayede Julie'ye ona göre biri olduğumu düşündürtecektim.
Para que a Julie pensasse que eu era suficientemente bom para ela.
Taburuma laf edecek olursan o tabancayı boşaltırım ona göre.
Vais gastar as balas se falares mal do meu batalhão.
Sorumluluklarını yerine getirmezsen seni tutuklar ve hapse atarım, ona göre.
Lembra-te que se fores irresponsável, eu tenho o poder para te algemar... e para te prender.
Ona göre olay masumiyette bitiyor.
Tudo isto é sobre a inocência.
Ona göre hayat çok basit.
Ele é o tipo de pessoa que na vida tudo fácil.
Rakibini iyi okuyup ona göre davranma taktiğini görmüş oldun.
Limitei-me a estudar o adversário e a agir em conformidade.
Ona göre büyücüler ve Muggle'ların kanının karışması sapkınlık değilmiş ve teşvik edilmeliymiş.
No seu entender, a mistura de sangue mágico e Muggle não é uma abominação, mas algo a encorajar.
Ona göre, senin özel dil yeteneklerin sayesinde bu bilgisayardaki şifreli postaları çözebilecekmişiz.
Ele acha que a tua habilidade linguística especial vai ajudar-nos a decodificar e-mails criptografados neste tablet.
Erkek kardeşim o kuvözün içinde üç gün boyunca yatarken belki de burası hiç de ona göre bir yer değildir diye düşündük.
Enquanto o meu irmãozinho ficou naquela incubadora, durante três dias. Antes de decidir que afinal este não era lugar para ele.
Son uyarı, ona göre.
Ultimo aviso, sim?
Yoksa elime düşersin, ona göre.
Talvez tenha de me aproveitar de ti.
Ona göre o da istemiyor.
Olhe, ele também não quer, de acordo com ele.
Ama geri alacağım ona göre.
Quero-o de volta, ok.
Bundan daha fazlasını söylemeden buradan gitmenize izin vermem ona göre.
Não vou deixá-la ir até que me dê algo mais do que isto.
Ona göre ilginç olamayacak kadar güzelsin. Saçmalık tabii.
Ele acha-te bonita demais para seres interessante.
Pekala, tamam, ama düğün hediyem bu ona göre.
Está bem, boa, mas esse é o meu, presente para ti.
Şu siparişi hazırla, ona göre karar veririz.
Trata deste pedido e depois veremos.
Ona göre bunlar gerçek.
Segundo ele, isto é realidade.
Seni izliyoruz ona göre.
Estamos a observar-te.
Adını ben koyacağım ona göre!
Deixa-me escolher um nome.
- Cezalı o ona göre
Tens de fazer melhor que isso se não ficam os dois de castigo.
Kesinlikle amacımız bu ona göre bunu unutmayın
Têm passe para escolas superiores. Para todos os propósitos malta. Vão jogar com uma equipa de um colégio na sexta.
Onun gibi şeyler. Bir kimliğe bürünmek, ona göre aşırı kolaydır.
Roubar uma identidade, seria muito fácil para ele.
Ona göre, iş ortamları profesyonel olduğu kadar, sağlıklı ve sosyal bir yer de olabilirmiş.
Que o espaço de trabalho pode ser um ambiente social saudável e também profissional.
O acayip Aerosmith dudaklar bana ait, ona göre.
Esses lábios grandes como os do Aerosmith pertencem-me, por isso...
Davranışları mı da ona göre düzeltmeliyim.
Se ajustar o meu comportamento quando os uso?
Ona göre, bir an iyiyken biraz sonra en derin düşüncelerine doğru sürükleniyor.
Tanto quanto ela sabe, num instante estava bem e no seguinte, estava à deriva nos seus pensamentos mais íntimos.
Evsiz olup olmadığımı öğrenip, ona göre beni öldürecek misiniz?
Queres saber se sou um mendigo para me matares?
Yuva kurmak ona göre değildi.
Ela não era do tipo de assentar.
Bir misafirimiz var ve ona göre davranmalıyız.
Temos uma visita e vamos agir adequadamente.
Tom'un ne zaman geleceğini öğreneyim ki fırını ona göre ısıtayım. Yemek pişirmekten de bahsetmiyorum.
Vou ver a que horas chega o Tom para saber quando devo ligar o forno, e não estou a falar de cozinhar.
Bir plan yapıp ona göre gitmeliyiz.
Temos de continuar com o plano.
Ona göre ben aptalın tekiyim.
Está bem claro para ele, que sou um idiota
Mutlemelen kocasıdır. Görünüşe göre bu sabah arkadaşı Marcie'le ettiği kavga... hakkında bir kaç tane mesaj atmış ona.
Ela mandou mensagens esta manhã para ele sobre uma briga que teve com sua amiga Marcie.
Şahsi düşünceme göre, babası olarak ona sürekli güzel göründüğünü söylemek bana düşen bir rol gibi geliyor.
e, pessoalmente, como o pai, acho que é o meu papel estar sempre a dizer-lhe que é uma beleza.
Ben de ona, "Ben daha sana göre bir hiçken bir şans verip beni işe aldın" dedim.
E eu disse : Sam, você acreditou em mim e contratou-me quando eu era um zé-ninguém maior do que você.
Ben de tüm kararlarımı ona göre veriyorum.
E tomo as minhas decisões de acordo com isso.
Evet, ama mesele şu ki asil kıza göre ona...
Sim, mas é possível que tenha magoado a dita donzela muitas luas atrás.
Ona Küçük Şeytan diyorlarmış, duyduğuma göre.
Ouvi dizer que o chamam Diabinho.
Bu ormana onu aramaya geldiğine göre ona değer veriyor olmalısın.
Essa rapariga? Deves gostar muito dela para vires ao bosque procurá-la.
Tüm rahiplere göre Ambrosio, çalışkanlık ve sadakat örneğiydi. Herkes ona saygı gösterir, fakat bir yandan da kıskançlık beslerlerdi.
Com o passar do tempo, Ambrosio tornou-se um modelo de rigor e virtude, forçando o respeito mas também o receio dos outros frades.
Görünüşe göre Brutus bizim ona verdiğimiz radyo pillerini yutmuş.
Brutus, aparentemente engoliu o pilhas do rádio que nós lhe demos.
Ama Bay Chance'e göre, ona tuzak kurulmuş bu kasanın içinde ne varsa onun kurtulmasına yardımcı olabilir.
Mas segundo o Sr. Chance, foi incriminado e o que quer que esteja no cacifo, ajudará a limpar o nome dele.
Onun dediği böyle. Ayrıca dediğine göre Alison'u öldüren de sizsiniz ve şimdi ona tuzak kurmaya çalışıyorsunuz.
É o que ele afirma, e declara ainda que foi o senhor que matou a Alison e que o está a tentar incriminar por vingança.
Ethan ın söylediğine göre... sen ona A.N.A paneli sipariş etmesini önermişsin.
O Ethan pediu um exame por sua recomendação.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]