Ona sordun mu translate Portuguese
118 parallel translation
Ona sordun mu?
Perguntaste-lhe?
Ona sordun mu Fumiko?
E o que é que ela achou, Fumiko?
Bunu ona sordun mu?
Já lhe perguntaste?
- Ona sordun mu? - Evet.
O que disse ele?
- Ona sordun mu?
- Perguntaram-lhe?
- Ona sordun mu?
- Você pediu-o?
- Ona sordun mu? - Asla affetmez ki.
– Não o faria.
- Ona sordun mu?
- Pediste-lhe?
Benim durumu ona sordun mu?
- Falaste-lhe de mim?
Ona sordun mu?
Então, pediste-lhe?
Ona sordun mu? - Daha o şansım henüz olmadı.
- Não tive hipótese de o fazer.
Ona sordun mu : "Evli misin?"
Já lhe perguntou : "É casado?"
- Ona sordun mu?
- Perguntou-lhe?
Bilmiyorum. - Ona sordun mu?
- Bem, Perguntaste-lhe?
Ona sordun mu?
- Perguntou-lhe?
Ona sordun mu?
Pediste-lhe?
- Peki ona sordun mu?
- Então, perguntaste-lhe?
- Ona sordun mu?
- Perguntaste-lhe?
Ona sordun mu?
Perguntaste-Lhe?
- Risa'yı ona sordun mu peki?
- Você perguntou por Risa?
Ona sordun mu?
Perguntaste-lhe por ela?
- Ona sordun mu?
Já lhe perguntaste?
Ona sordun mu?
Você perguntou a ele?
- Ona sordun mu peki?
- Bem, já lhe pediu?
Peki, ona sordun mu?
- Já lhes perguntaste?
Josie'i ona sordun mu?
Perguntaste-lhe sobre a Josie?
- Ne yani, ona sordun mu?
Perguntou-Ihe ou quê?
Ona da zorba Kuzeyliyi bir düşman gibi görüp görmediğini sordun mu?
Perguntou-lhe se ela o vê como um inimigo Billy Ianque?
- Ona sordun mu?
- Sim, disse que não estraga a carrinha... só para poderes pescar. - Pediste-lhe?
Ona sordun mu?
- Perguntaste-lhe?
- Ona Scully'i sordun mu?
- Perguntou-lhe da Scully? - Sim.
Ona kaseti sordun mu?
Perguntou-lhe pela cassete?
Ona sordun mu?
Já perguntou a ela?
Şerif Yardımcısı Hanson... Ona buraya neden geldiğini sordun mu?
Delegado Hanson, perguntou-lhe o que ele estava aqui a fazer?
- Peki ona bu soruyu sordun mu?
- Já lhe perguntaste?
- Ona sordun mu?
- Não.
Ona çocuğun babası olup olmadığını sordun mu hiç?
Deu-se ao trabalho de perguntar... -... se era o pai da criança?
Ona bunu sordun mu?
Já lhe perguntaste?
Ona John Smith'i sordun mu?
Falou com ela sobre o John Smith?
- Ona hiçbir şey sordun mu peki?
- Perguntaste algo? - Devia tê-lo feito?
Burada kalıp kalamayacağını sordun mu ona?
Perguntaste-lhe se ela podia viver connosco?
Peki ona büyük dansı sordun mu?
E que tal convidá-la para o grande baile?
Beklerken ona soru sordun mu?
Interrogou-a enquanto esperava?
Çavuş Gabriel, avukat isteyip istemediğini sordun mu ona? - Tamamdır.
Sargento Gabriel, perguntou-lhe se ele queria um advogado?
Ona ne düşündüğünü sordun mu Nate?
Nate, já lhe perguntaste qual é a ideia dela?
- Sordun mu ona?
- Você pediu a ele?
Sordun mu ona peki?
- Perguntaste-lhe?
Sen, - -, ona kayıp okul paranı sordun mu?
Perguntaste sobre o dinheiro que desapareceu?
Ona şeyi sordun mu?
- Perguntaste aquilo?
Ona sordun mu?
Como posso saber?
- Gerçek sorununu sordun mu ona? - Sadece 10,000 kere.
Quando alguém não diz a verdade é porque tem medo do que irão pensar.
murray 151
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
mükemmel 2580
musashi 31
mullen 21
murph 40
murdock 227
mueller 30
mutlu yıllar 555
mullet 22
müsait misin 44
mükemmel 2580
musashi 31
mullen 21
murph 40
murdock 227
mueller 30
murdoch 26
mutluluklar dilerim 16
muhteşem 1010
muriel 143
müdür 145
mutlu ol 66
mutlu günler 26
müthiş 502
mümkün 194
mutlu 183
mutluluklar dilerim 16
muhteşem 1010
muriel 143
müdür 145
mutlu ol 66
mutlu günler 26
müthiş 502
mümkün 194
mutlu 183