English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Ona söylemiştim

Ona söylemiştim translate Portuguese

623 parallel translation
Bunu ona söylemiştim. Tarihi Schartz-Metterklume yöntemiyle öğretirim.
Sabe que nunca atendo, mas ultimamente anda insistente.
Ona söylemiştim. O kızı Birleşik Devletler'e götüremez.
Eu disse-lhe que ele não pode levá-la para os EUA.
- Öyle olacağını biliyordum. Ona söylemiştim.
- Eu sabia que seria e disse-lhe.
Size bunu anlatmasını ona söylemiştim.
Disse-lhe que pensava que ela devia contar-lhe isto,
İlgilenmediğimizi ona söylemiştim. Beni atlatmaya çalışmış.
Disse-lhe que não estamos interessados.
Bunun olacağını ona söylemiştim.
Eu disse que isto iria acontecer.
Ona söylemiştim.
Eu lhe disse.
Ona haftalık bağladım zaten. Hepsi o kadar. Bunu ona söylemiştim.
Vou dar-lhe uma pensão semanal e nada mais.
- Şey, ona söylemiştim...
- Bem, eu pedi a ele...
Ona kendim söylemiştim zaten.
Eu próprio o disse.
Sana söylemiştim Ellen, o gittiğinde, yağmurlu gecede.. Ona ait olduğumu söylemiştim, hayatım olduğunu, varoluşum olduğunu.
Eu disse-te, Ellen, quando ele se foi embora, naquela noite de tempestade... eu disse-te que eu Ihe pertencia, que ele era a minha vida, o meu ser.
Ona mektup yazdım ve baloya gittiğimi söylemiştim.
Escrevi-lhe e disse-lhe que ia a um baile.
Ona öldüreceğimi söylemiştim. Yine de yapmış.
Eu disse que o mataria, mas ele levou-o.
Ona kendi müziğini yazmasını söylemiştim.
Disse-lhe para compor música dele.
Ona yerine idare edeceğimi söylemiştim.
Eu disse-lhe que o encobria.
Ona kimsenin dokunmamasını söylemiştim!
Disse para ninguém lhe tocar.
Ona benim telefonumdan aranmamasını söylemiştim. - Ama önemliyse, ben...
Já lhe disse que não deve receber chamadas no meu telefone, mas se for importante...
Dodge City'den uzak durmasını söylemiştim ona.
Disse-lhe para se manter longe de Dodge City.
Kapıyı bacayı böyle açık tutmaya devam ederse günün birinde bunun olacağını söylemiştim ona.
Sabe, eu disse-lhe o que lhe ia acontecer um destes dias da maneira como ele deixava sempre tudo destrancado.
Ona dokunacak olursanız sizi öldüreceğimi söylemiştim!
Eu não disse que os mataria se tocassem nela!
Ona bazı belgeler için ofise gitmem gerektiğini ve kiliseden çıkınca burayı aramasını söylemiştim.
Pedi que ligasse quando saísse da igreja. Até logo. Até logo.
İçinizden birine, ben ve ekibimin ona güvenmeye başladığımızı söylemiştim.
Disse a um de vocês que confiamos nele.
Ona son olarak umudunu kaybetmemesi gerektiğini... temyize gideceğimizi söylemiştim.
A última coisa que lhe disse foi para não perder a esperança... que íamos recorrer.
Ona prova ederken aynı zamanda çekeceğimizi söylemiştim.
Eu avisei-te quando ensaiámos!
Ondan kalan, ona ait olan, tek şey olduğunu söylemiştim.
Era tudo o que me restava que pertencera à minha mulher.
Ona panayırlardan hoşlanmadığımı söylemiştim.
Já lhe disse a ela que não gosto de feiras.
- Öyleyse hiçbir şeyi yok. - Kesinlikle yok. Cuma günü ona büromda söylemiştim.
- Absolutamente nada, eu disse-lho na Sexta-feira.
Söylemiştim, ona asla para teklif etmemleliydiniz...
Bem lhes disse. Nunca lhe deviam ter dado o dinheiro.
Ne de olsa ona nazik davranmanı ben söylemiştim.
Afinal, fui eu que te disse para a tratares bem.
Hiç, sadece ben de gidip ona evli olmadığımızı söylemiştim de.
Nenhuma, para além de eu lhe ter dito que não éramos casados.
Hayır, ona ben söylemiştim.
- Não, fui eu que lhe contei.
Ona müthiş olduğunu söylemiştim.
No dia seguinte, estava envergonhado, por isso disse-lhe que foi em grande.
Malta'ya gideceğimi söylemiştim New York'a ulaşana dek ona mektup yazmadım. Malta'ya!
- Só lhe escrevi ao chegar a N. Iorque.
Kazayı ona iki ay önce söylemiştim.
Mencionei-lhe o acidente há dois meses.
Ona ait olduğumu söylemiştim sana.
Eu disse-lhe que lhe pertenço.
Ona dokunmayacağımı söylemiştim, değil mi?
Eu disse que não lhe fazia mal.
Onun otelde güvende olmayacağını söyledi. Ona daha somut birşeyler bulana kadar beklememiz gerektiğini söylemiştim.
Ele disse que ela não estava em segurança no hotel e eu disse-lhe que estaríamos o mais perto possível.
Dün iyi hissetmediğini söylemiştim ona.
Disse-lhe que não te estavas a sentir bem ontem.
Gus, bu dostuma ona bir oda ayarlayacağını söylemiştim.
Gus, eu disse aqui ao meu amigo que lhe podes arranjar um quarto para esta noite.
- Sana ona dokunmamanı söylemiştim.
- Mandei não tocar.
Ona, kendisini hiç sevmediğimi, ondan nefret ettiğimi, söylemiştim.
Disse-lhe que a odiava, que nunca a amei.
Sen manyak mısın? Sana 100 bin teklif ettiğimi niye Dorfler'a söylüyorsun? Ona 25 bin vereceğimi söylemiştim.
Estás louco, para dizer ao Dorfler que te ofereci 100.000 dólares quando lhe disse que lhe daria 25.000?
Ona asla yabancılardan bir şey almamasını söylemiştim.
Ela aceitou!
Çünkü ona, mutlaka yanında olacağımı söylemiştim
Foi porque eu lhe disse... que podia sempre contar comigo.
Bir şey hariç ona her şeyi verebileceğini söylemiştim.
Bem te disse que lhe podias dar tudo, menos tu.
Ona, aşağı inmesini söylemiştim.
Eu disse-lhe para descer.
Kahretsin, ona eğer bu kasabaya dönecek olursa... hepimizin haberdar olacağını söylemiştim.
Já lhe disse que se tem vindo todos dávamos por ele.
Ona ben söylemiştim!
Foi o que eu lhe disse!
Ona bunu açıkça söylemiştim.
Fui muito clara com ele.
Bunları ona da söylemiştim, Yüzbaşı Hastings.
Acabei de lhe dizer isso, Capitão Hastings.
- Ona mahvedeceğimi söylemiştim.
- Disse que lhe tratava da saúde!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]