Ona şüphe yok translate Portuguese
102 parallel translation
Anahtar konusunda yalan söylemek için özel nedenlerin var, ona şüphe yok.
Você tem, sem dúvida, razões pessoais, para mentir acerca da chave.
Ona şüphe yok.
Sim, acredito.
Ona şüphe yok.
Nenhuma dúvida sobre isso. |
Acımasız birisiniz, ona şüphe yok.
Você é um homem impiedoso de certeza.
Ona şüphe yok. Günaydın King.
Não se pode dizer que a sorte goste muito de vocês.
Ona şüphe yok.
Não há dúvida.
- Ona şüphe yok.
- Sem dúvida.
- Ona şüphe yok.
- Não há que enganar.
Bu adam kesinlikle amansız, ona şüphe yok.
O homem tem uma veia impiedosa, sem dúvida.
Ona şüphe yok.
Isso de certeza.
- Ona şüphe yok.
- Acredito.
- Ona şüphe yok.
- Aposto que sim.
Ona şüphe yok.
É verdade.
Ona şüphe yok!
Não é um concurso.
Ona şüphe yok...
Sem dúvida.
Ona şüphe yok.
Não vou contestar.
Evet, ona şüphe yok.
Sim, é mais que certo.
Vurulmuş. Ona şüphe yok.
Não há dúvida que levou um tiro.
Evet, ona şüphe yok.
Sim, de certeza.
Ona şüphe yok. Joe?
Não há que dizer, Joe?
Ona şüphe yok.
Quanto a isso, não há discussão.
Ona şüphe yok.
Sem dúvida.
Ona şüphe yok.
Sem comentários.
Arkamdan pek çok kişi gelecek. Ona şüphe yok.
Posso assegurar-vos que virá mais gente depois de mim.
Burada bekâr biri yaşıyormuş, ona şüphe yok.
Um solteirão vivia aqui, isso é certo.
- Ona şüphe yok zaten. Hayır.
- Foi o que me pareceu.
Senin ciddi bir problemin var dostum. Evet, ona şüphe yok.
Tu tens um sério problema, meu amigo.
Ona şüphe yok.
Não duvido.
Ona şüphe yok ki, burada, Minden'da zor zamanlar geçiriyoruz.
Claro, são tempos difíceis aqui em Minden.
- Ona şüphe yok.
- Disso não há dúvidas.
- Ona şüphe yok!
- Você não sabe?
Bu bir Kovan gemisi, ona şüphe yok.
É mesmo uma Colmeia.
Evet, ona şüphe yok.
Sim, definitivamente.
- Ona şüphe yok!
- Sem dúvida.
- Ona şüphe yok.
Não é nenhuma surpresa.
Zamanını bekliyor. Ona şüphe yok.
À espera do seu tempo, sem dúvida.
Ama bu adam onun peşine düşerek kendini ona adadığını iddia etmiş. Tabi kadının da ona derin bir aşkla tutulduğuna şüphe yok.
Mas ele aproximou-se dela e confessou ter uma devoção por ela, e não há dúvida de que ela ficou terrivelmente apaixonada por ele.
Bak ona. Rüyasında ne gördüğüne hiç şüphe yok.
Não é admiração que tenha pesadelos.
Ona şüphe yok.
Jogo bem.
- Ona hiç şüphe yok.
Para não falar de nossa outra pequena competição.
- Ona şüphe yok.
Não há dúvida.
Hiç şüphe yok ki ben asla ona karşı ilgi duymadım, Ben...
Não admira que eu nunca me tivesse interessado por ela. Eu...
Ona şüphe yok.
Ah, isso não me surpreende.
Hiç şüphe yok ki ona bayağı bağlanmış.
Não é de admirar que ele esteja ligado a ela.
- Ona hiç şüphe yok. - Üstelik eğitimli bir katil kendisi.
- É um assassino treinado.
Ona hiç şüphe yok, genç adam.
Não tenho dúvidas nenhumas, jovem.
Ona hiç şüphe yok.
Não há dúvida disso.
O kadını sevdim ona hiç şüphe yok.
Com razão amei aquela mulher.
Ona hiç şüphe yok.
Realmente é.
- Ona hiç şüphe yok. Kimi hedef aldı?
Quem foi o alvo?
Kanıt elbet bulunur, bundan şüphe yok. Ama şahsen, ona ihtiyacım yok.
As provas legais serão encontradas, sem dúvida.
şüphe yok 28
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73