English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ O ] / Onu yakalayın

Onu yakalayın translate Portuguese

814 parallel translation
Onu yakalayın!
Apanhem-na!
Gidin onu yakalayın!
Vão lá buscá-la! Puxem das armas!
Siz onu yakalayın.
Vocês apanhem-no.
Bir dahaki sefere onu yakalayın.
Para a próxima, apanhem-no.
Sen ve Max onu yakalayın.
Isso. Tu e o Max, encurralem-no.
Onu yakalayın.
Prendam-no!
Ve unutmayın, onu mümkünse canlı yakalayın, ama mutlaka yakalayın!
E lembrem-se, apanhem-no vivo se conseguirem, mas apanhem-no!
Yakalayın onu.
Vamos, peguem ele.
Yakalayın onu!
Apanhem-no!
Çabuk, yakalayın onu.
Rapazes, atrás dela.
Yakalayın onu çocuklar! Yakalayamazsanız işiniz biter.
Se não a apanharem vai haver uma reviravolta no departamento.
Dick, Joe! Yakalayın onu! Acele et!
Dick, Joe, atrás dele!
- Yakalayın onu!
- Detenham-no.
Yakalayın onu!
Vão buscá-lo, rapazes!
Çabuk yakalayın onu!
Carreguem sobre ele!
Yakalayın onu.
Apanhem-na!
Yakalayın onu.
Peguem-no.
Yakalayın onu!
Agarrem-no!
- Yakalayın onu!
. Peguem. no!
Bay Robinson, yakalayın onu.
Sr. Robinson, apanhe-o.
Yakalayın onu. Bay Lawson, her şey yolunda. Size birazdan yardım edecek.
Sr. Lawson, está bem?
Yakalayın onu! Çabuk!
Apanhem-no.
Yakalayın onu, amansız ilaheler!
Agarrai-o, fúrias!
Yakalayın onu! Yakalayın!
Agarrem-no, agarrem-no!
Görürseniz yakalayın onu.
Se a vir, segure-a.
Yakalayın onu.
- Apanhe-o.
- Yakalayın onu!
Largue-o!
O gece sen yatağında yatarken o adamın geldiği zamanki senim. Alt katta annenle tartışmıştı ve annen kaçmaya çalışmıştı. Sonra annen senin odana gelmişti, adam onu yakalayıp boğmuştu.
Sou tu, quando dormias na tua cama, na noite em que um homem entrou na casa, e ele discutiu com a mãe, lá em baixo, e ela tentou escapar, e correu para o teu quarto, e o homem apanhou-a e, estrangulou-a.
Yakalayın onu!
Acompanhe-o.
Labiche'i bulun! Yakalayın onu!
Apanha-me o Labiche.
Yakalayın onu!
Apanha-o.
Hadi onu izleyin, acele edin. Yakalayın!
Venha, atras dele!
Yakalayın onu, götürün buradan...
Apanhem-no e levem-no.
Yakalayın onu.
Mata-a.
Yakalayın onu!
Acerta-o!
Yakalayın onu!
Agarrem-na! Capturem-na!
Hadi yakalayın onu.
Vamos pegá-lo.
Yakalayın onu!
Vá atrás dele!
Yakalayın onu!
Prendam-no!
Onu yakalayıp esir kampına yolladığını duydum.
Soube que o capturou e que esteve preso.
Yakalayın onu!
Apanhem-na!
Yakalayın onu!
Ooh, apanhem-na!
Evet, Mao Tse-tung'un liderliği altındaki bu bağnaz şeytanlar Bayan Spume'yi sadece bir anlığına hazırlıksız yakalayıp onu mahvetmişlerdi. Tıpkı, özgür insanların demokrasiyi savunmalarını her zaman sallantıya düşürebilecekleri gibi.
Sim, esses demoníacos fanáticos... sob a liderança do chamado Mao Tse-tung... apanharam a menina Spume distraída por um breve, mas fatal, momento... e destruíram-na... mesmo quando estavam de saída os omnipresentes homens livres... movimentaram-se em defesa da democracia.
Yakalayın onu!
Por que não o prendem?
Onu yakalayıp asabiliriz, ama kadın ve çocuk zarar görmeyecek!
Se o apanhamos, enforcamo-lo, mas... se a mulher e a criança estiverem com ele, poderão partir.
Yakalayın onu, ama silah yok!
Mas não usem as pistolas.
Yakalayın onu.
Tragam-no.
- Yakalayın onu!
- Apanhem-no!
" Yakalayın onu!
" Peguem-no!
Yakalayın onu!
Intercepta-o!
Yakalayın onu.
Acalma-te.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]