Oradasın translate Portuguese
776 parallel translation
Sadece kapıyı açmanız yeterli, hemen oradasınız.
Só temos que abrir a porta. sair e está-se lá.
İşte oradasın, seni...
Ai está você, seu...
İşte oradasın.
Andei atrás do George três dias e esgravatámos buracos e ele pôs-mo no sapato. Onde estás?
Ah, işte oradasın.
Oh, aí estás tu.
Niçin ikiniz oradasınız?
Que se passa com vocês?
İşte oradasınız.
E você está Iá.
Yine mi! Ne zaman pencereyi açsam oradasın.
Sempre que abro a janela, você está aqui?
Oradasın zaten.
É aqui mesmo.
Oradasınız demek.
Aí está você.
Merhaba Roger, iyi ki oradasın.
Olá, Roger, ainda bem que estás aí.
Merak etme, akşam yemeğine de oradasın. *
E para a ceia também, embora ainda o não saibais.
Oradasınız, çocuklar da orada ama olduğunuz gibi değil.
O senhor está lá e as crianças também, mas não como são na realidade.
İkiniz de mi oradasınız?
Estão ambas nalinha?
İşte oradasın, Jerry.
Aí estás tu, Jerry.
İşte oradasın.
Aí estás tu...
Dinleyin, şöyle oturacağız. Karin sen oradasın...
Bem, onde nos vamos sentar?
Oradasınız, biliyoruz!
Sabemos que estão aí!
Görüyorum, oradasın! Görüyorum, oradasın!
Estão aí.
Ah, işte oradasın hayatim!
Estás aí, querido.
Oradasın, biliyoruz. Ellerin havada çıkarsan sorun çıkmaz.
Sabemos que está aí, por isso, saia com as mãos no ar e não haverá problema.
Taksiyle 25 dakikada oradasınız.
Um táxi leva-o em 25 minutos.
İşte oradasın.
Estás aí.
Demek oradasınız, Don César!
Está aí, Dom César!
Oradasın.
Lá vamos.
- Ne zamandır oradasınız?
- Há quanto tempo está aí?
Endişelenmeyin. Bir dakika içinde oradasınız.
Tenha paciência, querida, chegaremos dentro de um minuto.
Kapıya gittim ve işte oradasın.
Abria a porta e lá estavas tu.
Oradasın, biliyorum.
Eu sei que você está aí.
Her traş olduğumda, oradasınız.
Sempre que faço a barba, lá está você.
Demek oradasın... tüm gün sohbet edemem... otele dönmeliyim.
- Basil! Estás aí. Não posso ficar na conversa o dia todo.
Sen oradasın, biz buradayız.
Você está aí e nós aqui.
Evet, oradasın.
Sim, estais aí.
Sen de bu yüzden oradasın.
Por isso é que estás aí.
Tanrı aşkına, yedi yıldır oradasın ve Paris şarkısını bilmiyor musun?
Estás aqui há sete anos e não sabes como é espectáculo de Paris?
- Neredeyse oradasın.
- Está quase lá.
Oradasın.
Tu estás aí dentro.
İşte oradasın.
Aí estás tu.
Oradasınız.
Que alguém nos ajude.
Ne zamandır oradasın? Bilmiyorum.
- Estiveste aí dentro muito tempo.
Anlıyorum, herşey zor, ve çelikler, sadece oradasın.
Quer dizer, tudo é tão duro, e tão aço... Apenas estás lá.
İşte oradasın!
Estás aí!
İyi ya, oradasın zaten.
E é onde está.
- Ben buradayım. Sen oradasın.
Eu estou aqui, tu estás aí.
Bütün sporcularla oradasın.
Estás com os amigos. Sei o que farias.
Ne zamandır oradasınız?
Há quanto tempo estavam aí?
oradasın.
Aí está! Tragam-no rápido.
demek oradasın.
Então estás aí!
Çoktan beri mi oradasın?
Há quanto tempo estás aí?
Demek oradasın.
- Estou aqui. - Está aí!
Oradasınız.
Está aí.
Honus,.. aptal mısın sen oradasın ben buradayım.
É estúpido. Tu aí e eu aqui.
orada 2281
oradaki 168
oradaydım 213
orada mısın 598
oradayım 18
oradaydı 145
orada kimse yok 63
oradan 69
orada dur 223
orada biri var 50
oradaki 168
oradaydım 213
orada mısın 598
oradayım 18
oradaydı 145
orada kimse yok 63
oradan 69
orada dur 223
orada biri var 50
oradadır 18
orada ne var 123
orada olacağım 346
orada ne yapıyorsun 161
orada neler oluyor 224
orada bekleyin 25
orada mı 137
orada olurum 25
orada biri mi var 55
orada duruyor 22
orada ne var 123
orada olacağım 346
orada ne yapıyorsun 161
orada neler oluyor 224
orada bekleyin 25
orada mı 137
orada olurum 25
orada biri mi var 55
orada duruyor 22
orada kal 348
orada mısınız 104
oradan uzak dur 20
oradaki kim 37
orada olduğunu biliyorum 100
oradan çık 18
orada durun 51
orada kalsın 17
orada değil 122
oradakiler 66
orada mısınız 104
oradan uzak dur 20
oradaki kim 37
orada olduğunu biliyorum 100
oradan çık 18
orada durun 51
orada kalsın 17
orada değil 122
oradakiler 66