English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ P ] / Patlayacak

Patlayacak translate Portuguese

1,589 parallel translation
Kod olmadan patlayacak değil ya.
Não explode sem o código.
Bu farlar bana 300'e patlayacak.
Gastei três notas por estes malditos airbags.
Bir gün patlayacak, ölecek ve yeni yıldızlara hayat verecek.
Um dia destes, ela vai explodir, morrer e dar origem a novas estrelas.
Peki, onun evine gidip bunu etrafta sallamaya başlarsan eğer, sana daha da pahalıya patlayacak.
Se vais a casa dele com isto, vai custar-te muito mais do que isso.
Eğer bunu açarsam patlayacak.
Se a abrir, vai explodir!
- Bu pahalıya patlayacak, evlat. - Vur şuna!
Ninguém se mete com meu menino!
İki misli fiyata patlayacak bir röntgen filminden biraz daha ayrıntılı bir görüntü sağlıyordu.
Dava uma imagem ligeiramente mais densa que o raio-X pelo dobro do preço.
Patlayacak!
Ele vai rebentar!
Arabanın tamiri sana 300'e patlayacak.
Bem, vai custar 300 a reparar a carrinha.
Bu iş çok kötü patlayacak.
Isto é em grande.
4 dakika sonra patlayacak!
Dentro de minutos explode!
Ama erkekler biraz inatçılar. Yani patlayacak birini bulmanın bu kadar zor olacağı aklıma hiç gelmezdi.
Os homens estão um pouco limitados quer dizer, nunca pensei que fosse tão difícil de achar alguém merecedor de mastigar o velho dito cujo.
Bu iş sana daha çok paraya patlayacak.
Esse trabalho custará mais dinheiro.
Birkaç aya kadar, hepsi patlayacak.
E daqui a uns meses, vai desaparecer tudo.
Ama bu ameliyata girmezsem... dalağım kalbime çarpıp patlayacak.
Mas, se não fizer esta cirurgia, o meu baço vai bater com o meu coração e explodir.
Patlayacak.
Ela vai vomitar.
Şimdi patlayacak!
E isso vai estalar!
Sonra da her şey patlayacak!
E então... Tudo vai explodir!
Birazdan hava patlayacak.
Ele vai procurá-la aqui.
Bomba gibi patlayacak bir bandım var.
Tenho uma cassete com algo que acho digno de ser noticiado.
Yani, yarışmayı kazanan o şeye bastıracak, hani Bugs Bunny'nin hep yaptığı gibi ve stadyum patlayacak.
Então o vencedor pode carregar naquela coisa... Aquela coisa igual à que o Bugs Bunny carrega sempre e o estádio explode?
Kafana iyi bak, çünkü birkaç saat içinde patlayacak...
Vê bem essa cabeça, porque daqui a umas horas...
Notta, 24 saat içinde patlayacak diyor.
O bilhete diz que está preparada para rebentar em 24 horas.
- Sen de beni patlayacak mı?
- Are you gonna blow me up too?
Jack haydi, ana depolar patlayacak.
- Os tanques estão a explodir.
Jack haydi, ana depolar patlayacak.
Os tanques principais estão a explodir.
Patlayacak!
Vai explodir!
Kafam patlayacak gibi hissediyorum.
A minha cabeça parece que vai explodir.
Tek sorun, deney fareniz ışıkta hiçbir şey göremiyordu. Başım da patlayacak gibi oldu.
A única coisa má, é que esta cobaia não consegue ver nada com luz que a minha cabeça parece que vai explodir ou algo do género.
Bu kasırga burada patlayacak, ve kimse kasabayı boşaltamayacak, çünkü kuzeye giden yolların hepsi kapalı olacak..
Este furacão vai aterrar aqui. E ninguém vai conseguir escapar porque todas as estradas para norte vão estar bloqueadas.
Çıkarın beni buradan! Kafam patlayacak.
A minha cabeça está a ponto de explodir.
O şey patlayacak mı, patlamayacak mı?
Isso vai funcionar ou quê? !
Reaktör patlayacak!
O reator vai explodir!
Korkarım eğer tek lokma yersem, fermuar patlayacak.
Se der uma dentada vou rebentar o fecho.
Şu tür bir şey söylersin... "Beyni ateşler içinde olduğu için pankreası patlayacak."
Dizes : "O pâncreas vai explodir porque o cérebro está a arder."
Gardiyanlar! 48 saat içinde bir bomba patlayacak.
Guardas, irá rebentar uma bomba dentro de 48 horas.
Kalbi neredeyse patlayacak. Fakat hala atmaya devam ediyor.
O coração dele quase explodiu, mas ainda está a bater.
Sadece Dedektif Monroe torbayı yere bıraktığında patlayacak.
Só irá disparar se a detective Monroe, baixar o saco.
Eğer 1. 6 milyon istiyorsan, bu sana bilgiden daha fazlasına patlayacak, tatlım.
Vais ter de dar muito mais do que informação, se queres 1,6 milhões.
Sonra da patlayacak mı?
Nesse momento, explode.
Bu sana pahalıya patlayacak, Mcnamara.
Isso vai sair-lhe caro, McNamara.
Patlayacak dikkat!
Granada!
Bu, aileme ne kadara patlayacak?
Quanto é que isto vai custar aos meus pais?
Bombayı tren köprüden geçerken patlayacak şekilde ayarlamıştır.
Programada para explodir quando o comboio passar.
Trenin köprüden geçerken oluşturduğu titreşimlerle bomba patlayacak.
Vibrações do comboio ao passar por cima fazem detonar a bomba por baixo.
- Bunu yapacağız! - Patlayacak!
Vamos explodir a ponte!
Patlayacak mısın?
- Explodes?
Patlayacak olan adam.
É ele o homem explosivo.
Patlayacak mıyım?
Vou explodir.
Belki de patlayacak olan kişi ben değilim.
Talvez eu não seja a bomba.
Patlayacak.
Vai explodir, se não queimarmos o circuito,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]