Plan b translate Portuguese
1,467 parallel translation
- Plan B.
- Plano B.
Sanırım, plan B ise Toph'a, Katara adına posta yollamak.
Acho que o plano B é mandarmos uma mensagem à Toph a dizer que é da Katara.
Ben de bunun iyi bir plan B olacağını düşündüm.
Então eu pensei que seria um bom plano B.
O yüzden, plan B'ye geçiyoruz.
Então... Plano B.
Bu yüzden, bir de "Plan B" üzerinde çalışmıştım. Hapishanenin piknik gibi gözükeceği bir plan.
É por isso que há sempre um plano B... um plano que faz a prisão parecer um piquenique.
Plan B'ye bir ek yapmamız gerekecek.
Temos de fazer uma adenda ao plano B.
Pekala, o zaman Plan B'ye geçiyoruz.
- Muito bem, vamos para o plano B.
Evet, ama Plan B, iyi bir plan değil.
Mas o plano B... não é um bom plano. Ai, não?
Hayır, değilim. Peki, Plan B'yi uyguluyoruz o zaman.
- Bem, avançamos com o plano B.
Selam, plan B.
Olá, plano B.
Plan B, Ed.
Plano B, Ed.
Plan B.
Plano B.
Plan B'nin zamanı geldi.
É hora para o plano B.
- Plan B'yi uygulayacagiz.
- Vamos passar ao Plano B.
- B planı.
- Plano B.
Uçakta koltuğunuzda uçarken hiçbir şey kulağa B planından daha resmi gelmez.
Quando estás com a cidade colada a ti, nada melhor do que um plano B.
Bence B Planının zamanı geldi. Kaynaşma Operasyonu.
Acho que está na hora do plano B, Operação Beleza!
B planımızın olmaması çok kötüydü değil mi?
Sim, é uma pena que não tinhamos um plano B, não foi?
- Evet, B planı doğru.
- Ooh, um plano B, sim!
- Tamam, B planına gelelim.
Está bem, altura para o plano B.
Cinayet, B planıydı.
Assassinato era o Plano B.
Başkan'ı safdışı bırakabilecek bir planın olduğunu ima etmiştin.
Deu a entender que tinha um plano relativamente ao presidente.
B planına geçelim.
Passamos ao plano B.
B planı,... dans edelim!
Plano B... vamos dançar!
B planı. Yine şanslısın. Enid karasu hastalığından kör oldu.
Plano B. Para tua sorte, a Enid ficou cega devido a glaucoma.
Yedek bir planımız var.
Tenho um plano B.
Beni, tüm bu planı, bu eşek şakasını, senin planladığını... anlatmak zorunda bırakma. Suç ortağın Sheila'da... bundan aynı şekilde etkilendi. Ve sende o çocuğun kafasını idman kızağına yapıştırdın.
Não me faça dizer ao júri que inventou este plano, esta brincadeira, e que chamou a Sheila... igualmente afectada por isto, e bateu a cabeça daquele rapaz num trenó de treinos.
Bazılarımız B planına geçmek zorundadır... ve elinden geleni yapmalıdır.
Alguns de nós têm de mudar para o plano B e fazer o melhor possível.
Oradaysa, B planı : kız erkek delisidir ve birden fazla erkek vardır.
Se estiver, plano B. Era louca por rapazes. Tem de haver vários tipos nisto.
Yedek planın var mı?
Tens um plano B para mim?
İyi bir izcinin her zaman B planı vardır.
Um bom escuteiro tem sempre um Plano B.
O halde B planını düşünmeye başlamalıyız.
Então temos de começar a pensar no Plano B.
- Tamam. B planına geçiyoruz. Yürü.
Tudo bem, é tempo de passarmos ao plano B. Vamos.
Yani A planı tutmamışta B planına geçelim gibi bir şey.
É como se um plano A não tivesse resultado e passa-se para o plano B.
Tekrar kaçmam gerektiğini biliyordum, ama peşimi asla bırakmayacağını da biliyordum, o yüzden bir plan yaptım.
Sabia que teria de fugir de novo, mas também sabia que nunca mais deixarias de me procurar, portanto inventei um plano.
Tekrar kaçmam gerektiğini biliyordum, ama peşimi asla bırakmayacağını da biliyordum, o yüzden bir plan yaptım.
Sabia que teria de fugir outra vez, mas também sabia que nunca pararias de me procurar. Então, criei um plano.
Ziggy'i saf dışı bırakmak için bir plan yapmıştık.
Tinhamos um plano, para prender o Ziggy.
Bak Mouth, ya onunla konuşursun ya da B planını uygularız. B planı da nedir?
Olha, Mouth, ou falas com ela, ou passamos ao plano B.
Ben B planı diyorum.
- Eu vou pelo plano B.
- O zaman plan B'ye geçiyoruz.
- Precisamos de um plano B.
Bu mu planın? Öylece bırakayım yani?
O teu plano, é esquecê-la?
Bir B planın olabilir belki ama... şu Johnson olayından sonra ben işleri sıkı tutuyorum.
Talvez queiras pensar num plano "B"... porque aumentei a segurança desde que me tramaste com o Johnson.
B planına ihtiyacımız var.
Precisamos de um plano B.
B planı. Karşılama yapmalıyız.
Plano B. Temos de obter sinal.
Ne yapacağız? - B Planını.
O plano B!
Sizi plan yapmanız için baş başa bırakayım.
Vou deixá-los conversar.
Bir plan yapmıştık, ama sen her zamanki gibi yine beni bırakıp erkenden gittin.
Tínhamos um plano, mas novamente antecipaste-te e foste sem mim.
Bırak da planımı uygulayayım!
Deixa-me seguir o meu plano!
Bu yüzden senin buzlu limonlu turtalarından birini yanımda getirdim, buzdolabında sakladım ve buna da "B Planı" adını verdim.
Foi por isso que trouxe uma das tuas tortas letais de limão fria, que está guardado no nosso frigorifico, e que se chama "Plano B."
Tamam, B Planına geçelim.
Muito bem, vamos para o plano B.
Bu B planı.
Este é o plano B.