Sen ne dersin translate Portuguese
1,064 parallel translation
- Sen ne dersin John Henry?
O que diz, John Henry?
Sen ne dersin?
O que achas?
Sen ne dersin Rudolf?
O que você acha, Rudolf?
Emin değilim. Sen ne dersin?
Não tenho a certeza.
- Bilmem. Sen ne dersin?
Não sei, o que me sugere?
Sen ne dersin?
O que é que lhe parece?
Sen ne dersin babalık?
E que diz você, avô?
Baksana. Adın her neyse, sen ne dersin?
Como se chama, que diz a isto?
Bence vücudu çok güzel, sen ne dersin?
Acho-o bem constituído. Não achas?
Sen ne dersin Jack?
Que te parece, Jack?
Sen ne dersin?
Que é que lhe parece?
"Sen ne dersin?", dedim.
Eu disse : "Que é que lhe parece?".
Kardeş William, sen ne dersin?
Irmão William, o que acha?
Peki sen ne dersin Tom?
Bem, o que dizes, Tom?
Sen ne dersin?
Que achas?
Yapacak bir sürü işim var, artık devam etsek diyorum sen ne dersin?
Acho que devíamos correr.
- Ben isterdim ama sen ne dersin?
Prefiro não beber, se não te importares.
Bence genel olarak güzel ev, sen ne dersin?
Diria que, no geral, é uma boa casa, não achas?
Komik, sen ne dersin?
Tem a sua piada, não achas?
Eee, sen ne dersin?
Que achas?
- Sen ne dersin?
- O que achas?
Troy Bolton bu unvanı garantiledi derim, sen ne dersin?
Eu diria que o Troy Bolton encaixa nessa categoria, não te parece?
Sen ne dersin Merlin?
Que dizes, Merlin?
- Max, sen ne dersin?
- E para você, Max?
Sen ne dersin, Glaude?
O que achas, Le Glaude?
Sen ne dersin Sonny?
O que achas, Sonny?
- Sen ne dersin?
- Que é que achas?
- Sen ne dersin bakalım, Hiroshi?
- Que dizes, Hiroshi?
- Sen ne dersin?
- O que é que te apetece?
Sen ne dersin, Nicki?
O que acha, Nicki?
F almayı hakettiğimi düşünmüyorum, sen ne dersin?
Não acho que merecia um zero, achas?
Benim tipim değil. Sen ne dersin, Sonny?
- Não faz o meu tipo.
Sen ne dersin, Jason?
Não achas, Jason?
Sen ne dersin?
O que pensas disto?
- Sen ne dersin? - Ben kumar oynamam.
- Não jogo.
Öğle yemeği hikaye oldu desek yalan olmaz... sen ne dersin?
Eu diria com toda a certeza que o seu almoço já era.
Sen ne dersin, Tibbett?
Que dizes, Tibbett?
Bir seansa ne dersin, sen ve ben?
Que tal fazermos uma sessão?
- Adı bu, sen babana ne dersin?
- É o nome dele. Como tratas o teu?
Sen ne dersin?
Não é?
Sen ne dersin?
Que te parece?
Sen ne dersin, Claire?
Não, obrigado, Barb.
yani, belki sen ve ben dışarı çıkıp bir şeyler yeriz, ne dersin?
Então porque é que não vamos os dois aí comer qualquer coisa?
Bence sen doğuştan utangaçsın, ne dersin?
Acho que tu és muito tímida.o
- Usta, sen bir isim koy. - Şuna ne dersin...
- Ok, da-lhe um nome.
Sen ne dersin?
Então e tu?
Ama sen buradan çıktığında bir şeyler içebiliriz. Ne dersin?
Quando sair daqui quer ir beber um copo?
Ne dersin sen?
O que achas?
Ve sen, bir kaç iyi tavsiyeye ne dersin?
- Você quer um bom conselho?
Sen beni ve ben de seni takdir ediyorsam, beraber olmaya ve birbirimizi takdir etmeye ne dersin?
Se eu te agrado e se tu me agradas, que tal se nos agradássemos mutuamente?
Sen ne dersin, Jones?
- Não acha, Jones?
sen nerelisin 43
sen ne yapıyorsun 391
sen nereye gidiyorsun 94
sen neredesin 42
sen neler yapıyorsun 28
sen ne istiyorsun 112
sen ne istersen 28
sen nesin 127
sen nereden geldin 17
sen ne demek istiyorsun 35
sen ne yapıyorsun 391
sen nereye gidiyorsun 94
sen neredesin 42
sen neler yapıyorsun 28
sen ne istiyorsun 112
sen ne istersen 28
sen nesin 127
sen nereden geldin 17
sen ne demek istiyorsun 35