English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ S ] / Sen ne olacaksın

Sen ne olacaksın translate Portuguese

201 parallel translation
- Ah, sen ne olacaksın?
- Como você vai?
Sen ne olacaksın?
E você?
Ya sen ne olacaksın?
O que está a acontecer contigo?
Sen ne olacaksın Gert?
Vais mascarada de quê, Gert?
- Peki sen ne olacaksın?
- Então e tu?
- Sen ne olacaksın?
Foge! - E tu?
Ya sen ne olacaksın?
E tu?
- Ya sen ne olacaksın?
Sim, mas então e tu?
- Sen ne olacaksın Daisy?
- Você vai ser o que, Daisy? - É "astrônoma".
- Büyüyünce sen ne olacaksın?
- O que queres ser?
Sen ne olacaksın?
- Mas, e tu?
- Sen ne olacaksın?
E tu, que queres ser?
Ee Gilbert, ya sen ne olacaksın?
Então, Gilbert... o que vais fazer?
Ben kral olduğumda sen ne olacaksın?
Quando eu for rei, tu serás o quê?
- Sen ne olacaksın?
- E você?
Karl, peki sen ne olacaksın?
E tu, Karl?
Bu onları canlı tutacak ama sen ne olacaksın.
Isso os manterão vivos. mas..., e você?
Eee, Sen ne olacaksın?
Bem, e você?
Peki ya sen ne olacaksın?
E o que é feito contigo? !
Tamam ama sen ne olacaksın?
Certo.
Peki ya sen ne olacaksın?
Mas, e tu?
- Sen ne olacaksın?
E quanto a ti?
- Ama, T, sen ne olacaksın dostum?
- Todos fora do clube!
- Peki sen ne olacaksın?
E tu?
Sen evliliğin eşiğine yürüyen ilk kişi değilsin. Ne de son kişi olacaksın.
Não és o primeiro homem a fugir ao contrato, nem o último.
Bana "hırsız" ve "oğlan" da demeyecektin çünkü, sen beni katledersen, bu büyük bir zafer sayılmayacaktır ne de olsa, topu topu elebaşı bir hırsızı katletmiş olacaksın.
Nem devia ter-me chamado de ladrão e garoto. Se me matar, não será considerado um grande triunfo. Pois terá matado um simples ladrão.
- Her ne olursa olsun, sen bu konunun dışında olacaksın.
Aconteça o que acontecer, não te envolverei.
Ocağımız yandıktan sonra, ne zaman gelsem sen hep evimizde olacaksın.
E em casa, junto à lareira, sempre que erguer o olhar, lá estará você.
Ne de olsa sen, mutlu bir dul olacaksın.
Afinal, tu vais ser o viúvo alegre.
Onu 50 yaşına geldiğinde de göreceksin... ve sen hala 23 yaşında olacaksın. Ne haltsa!
Você o verá também com 50 anos..... só tem 23.
Çölden gelen atlı, bu şehrin kralı sen olacaksın. - Ne?
Cavaleiro que vem do deserto... será coroado rei desta cidade.
Ne yaptığımı tek bilen sen olacaksın.
És o único que sabe o que vou fazer.
Shamu'nun ne zaman arkadaşa ihtiyacı olsa sen orada olacaksın.
Não. Tive aquele sonho outra vez. Com o Al.
Sen ne olacaksın?
E tu?
Ve ya uçağı yakalayamazsam? Sen gitmiş olacaksın. Ben ne yapacağım?
E que faço, se o avião já partiu?
Peki sen büyüyünce ne olacaksın?
o que é que vais ser quando cresceres?
Kim ne derse desin sen her zaman benim prensim olacaksın.
Seja o que for que as pessoas disserem, para mim serás sempre um príncipe.
Sen ve bebek ne olacaksınız?
E a Shelly e o bebé?
Nereye gidersek gidelim veya ne olursa olsun, Mickey yıldızlara baktığımda bileceğim ki sen de aynılarına bakıyor olacaksın.
Onde quer que vamos o que quer que me aconteça, Mickey quando olho para as estrelas sei que também estás a olhar para as mesmas.
- Yani, sen ne olacaksın?
- E tu?
Büyük bir avantajın var, ne çıkacağını sen biliyorsun, yanlış olacaksın korkma, yanlışlıklarınla yüzleş.
Tu tens uma grande vantagem, já sabes o resultado, tu vais estar errado, não o temas! Aceita o teu erro de espírito aberto!
Ne yani? Seni dönüştüreceğim ve sonra sen benim ölümsüz sevgilim mi olacaksın?
Eu transformo-te e então... serás a minha gatinha imortal?
Ne düşündüğünü umursamayıp mutlu olduğun gün, daha da iyi olacaksın. Sen de onun kadar iyisin.
Sabes, és igualmente bom.
Evet, Todd, sen büyüyünce ne olacaksın peki?
E tu, Todd, o que vais ser quando fores grande?
Patron sen olacaksın. Ne dersen yapacağız.
- Tu é que mandas.
Tüm bilmek istediğim, sen ne zaman burada olacaksın?
Eu só quero saber quando é que chegas.
Yuan askerleri bizi yakalarsa ilk ölenler o çocuklar olacak. Ve sen de tabanları ilk yağlayan olacaksın. Ne dedin?
Se as tropas Yuan nos apanham, estas crianças serão as primeiras vitimas e tu serás o primeiro a tentar escapar.
Onlardan önce oraya varmaya bak. Böylece en tecrübelileri sen olacaksın. Ve ne yapacaklarını söyleyebileceksin.
Vai chegar antes deles... e vai ser o mais experiente, vai dizer a eles o que fazer.
- Ya sen ne olacaksın?
- E tu?
Sen büyüyünce ne olacaksın?
O que é que tu vais ser quando cresceres?
! Sen de ne zaman başkanlığa yakışacak kadar adam olacaksın? - Nicole?
Quando é que serás homem para fazer o necessário para chegares a presidente?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]