Serseriler translate Portuguese
926 parallel translation
Serseriler, uyuşturucu müptelaları beceriksizler türünden insanlara kraliçe arıyı oynamak.
A rainha dos desgraçadinhos todos.
- Sizi ağır elli serseriler!
- Seus idiotas trapalhões!
Serseriler. Korsanlar.
Tratantes e piratas!
Haydi, sizi serseriler.
Vamos lá, seus rufias.
Çekilin, serseriler!
Saiam da frente, canalhas!
Çoluk çocuk, acemiler, serseriler.
Meninos bonitos e estúpidos que se dão importância.
Anca mı döndünüz? Pis serseriler sizi!
Vou até lá ou haverá um massacre.
Bana sorarsanız, o Teksas'lı serseriler elimizden asla kurtulamayacak.
Quanto mais penso nesse tipo de chapéu à texano, mais o admiro. Depressa, Curly!
O serseriler trendeki masum insanları öldürürken... ben Springfield'deki bir oteli soyuyordum.
Enquanto aqueles rufias matavam pessoas inocentes no comboio, eu estava a roubar um hotel em Springfield.
O emir bu serseriler için geçerli.
Isso pode ser para rufias como ele.
Serseriler, Albay.
- Uns vagabundos, coronel.
Etrafındaki o serseriler ona bunlar hırsızlar, bunlar haydutlar, bunlar oyuncak askerler, aptal generaller haritalar, kitaplar, noktalar diyordur!
Esses soldadinhos de brinquedo. Generais de mentira com seus livros e gráficos.
Sizi pasaklı serseriler.
Cambada de porcos.
Serseriler gibi kazakla gezmiyorsun.
Não é parvo. Veste-se bem.
Kendini yasanın yerine koyan serseriler silahşorun tekini asmaya çalışmıştı.
E alguns vigilantes tentaram enforcar um pistoleiro.
Sizi serseriler!
Cabrões de merda!
Bütün serseriler neden benimle dans etmek istiyor?
Como pode todos esses camaradas quererem dançar comigo?
- Nereden çıktı bu serseriler?
- Aquele bando é de onde?
Madencilerle serseriler etrafı istila etmişler.
Há muitos desordeiros circulando por aí.
Sadece serseriler bıçakla dövüşür sanırdım.
Pensava que só os bandidos lutavam com facas.
Günlerdir bu serseriler Batı'daki zorlu kasabalardan...
Estes brigões levam dias a chegar...
Serseriler beyefendi olmuş, beyefendiler serseri yerine konuyor.
desde que qualquer João Ninguém vira um nobre, há muita gente nobre que se transforma em um João Ninguém
- Başarısız bir şekilde adam etmeye çalıştığın genç serseriler tarafından.
- Por jovens marginais que tentou recuperar, sem sucesso.
Zeki serseriler.
Vadios espertalhaços.
Sert serseriler.
Vadios duros.
Monk, Artie ve öteki serseriler gibi mi?
Como o Monk, o Artie e os outros patifes?
Sizi serseriler!
Idiota!
Serseriler!
Idiotas!
Fakat gidip çocuğun annesine haber verdim, böylece annesi o serseriler gidene ve ağaçtan inmesi için bir şans verene kadar rahat edebilirdi.
Mas eu disse à mãe dele onde estava. Para que ela ficasse tranquila até que os animais... fossem embora e ele pudesse descer.
İyi akşamlar, ortaklar, sığır hırsızları, kavgacılar, çöl fareleri, serseriler, herifler ve televizyon çöplüğünü karıştırarak boşuna değerli bir şey arayan hepiniz.
Boa noite, parceiros, ladrões de gado, vaqueiros, ratos do deserto, patifes, mexicanos, e todos vocês, garimpeiros, que inutilmente penteiam as colinas da televisão, à procura de algo de valor.
Bir konuk sarhoş serseriler tarafından saldırıya uğramadan evime gelemeyecek mi?
Um visitante vem a minha casa e... é atacado por arruaceiros bêbados.
Trenlerde sürtüp duran serseriler arasında en meşhuruydu.
O vadio mais famoso dos vagões de carga.
Sizi küçük serseriler.
Rapazes, já vos avisei.
Sizin gibi serseriler, benim gibi birine saygı göstermeyi öğrenmeli!
Têm de aprender a respeitar um homem como eu, seus bandidos!
Ayrılın, sizi serseriler.
Parem com isto, seus rufias.
- Serseriler için.
- Para os rufiões é que é.
Serseriler evine saldırdı çimlerin üzerinde kitapları, tabloları yakıldı.
Viste a minha filha nessa altura e deixaste-a grávida de um bastardo teu.
Çoğu zararsız serseriler.
A maior parte deles são vagabundos inofensivos.
Sen onları ararken bu serseriler beni buldu.
Andavam à minha procura, e encontraram-me, coitados.
"Siz serseriler, zamparalar, biranızda boğulun!"
Sexta a sexta levais na carcaça.
"Siz serseriler, zamparalar, pislik içinde öleceksiniz!"
Grande chusma de mandriões, Vosso deus é a cabaça!
Gelin serseriler!
Vá, seus vilões!
Serseriler!
Eu desfaço-os! ,
Haydi serseriler.
Vamos lá, seus inúteis. Formem-se.
Paralı askerler, şiddet ve ganimet düşkünü serseriler.
Que queres dizer, Siringo? Mercenários com fome de pilhagem e violência, carniceiros.
- Kalleş serseriler manastırı!
- Mosteiro para idiotas!
Berduşlar ve serseriler içeri giremiyor.
Mantém os punks longe.
Bir Cheyenne şefi vardı, Black Cattle ( Siyah Sığır ), Büyük bir şefti Beş altı yıl önce Amerikan hükümetiyle bir anlaşma imzaladı O Amerikan bayrağını, anlaşmayı koruyacağını göstermek için çadırının önüne astı.Ve Amerikan hükümeti anlaşmayı sürdürdü Sonra, dört yıl önce bir avuç serseri, başıbozuk tipler Kendilerine Kolorado Gönüllüleri diyen bu serseriler Çok cesur, kahramanlar!
Havia um chefe cheyenne... O nome dele era Cabeleira Preta, um grande chefe. À alguns anos assinou um tratado com o governo americano...
Bu kadarını Napoli'li serseriler bile yapmaz!
Digna de uma cena melodramática.
Hadi serseriler!
Vamos, seus preguiçosos!
- Bunun hesabını vereceksiniz, serseriler!
Bando de vadios!