Siz ne yapacaksınız translate Portuguese
118 parallel translation
Asıl siz ne yapacaksınız?
A pergunta é : O que é que o senhor vai fazer?
- Biz değil, siz ne yapacaksınız?
- Nós não, tu.
Hey, siz ne yapacaksınız?
O que está armando?
Peki siz ne yapacaksınız?
O que você deseja fazer?
Peki, siz ne yapacaksınız?
E o que vais fazer?
- Siz ne yapacaksınız, efendim?
- O que vai fazer, Sr?
Bu istilacılara siz ne yapacaksınız?
O que fazer com esses invasores? Aproveite.
- Siz ne yapacaksınız?
Meu ajudante... - Mas onde vão?
- Bu konuda siz ne yapacaksınız?
- Como vai o senhor resoIvê-Io?
- Esas soru, siz ne yapacaksınız?
O que é que vai fazer?
Harika! Peki siz ne yapacaksınız?
Óptimo e o que vai fazer?
- siz ne yapacaksınız?
- Você? - Eu não sei.
- Peki siz ne yapacaksınız, bayan?
- E a menina, que vai fazer?
Yeah, iyi ama siz ne yapacaksınız?
Sim, mas que se pode fazer.
Şimdi ne bok yiyoruz beyler? Siz ne yapacaksınız?
Seu rabão come demais, isso é o que é.
Kusura bakmayın ama, siz ne yapacaksınız?
E o senhor, desculpe perguntar, o que faria?
Siz ne yapacaksınız?
O que vais tu fazer?
Siz ne yapacaksınız?
Que vai fazer, Sr. DeLaughter?
Siz ne yapacaksınız?
Que vai fazer?
Siz ne yapacaksınız?
E quanto a você?
Bakalım siz ne yapacaksınız. "
Vamos lá ver se tu consegues. "
- Siz ne yapacaksınız?
- O que vão fazer?
Siz ne yapacaksınız?
- Que vai fazer?
Siz ne yapacaksınız?
E o que é que vocês farão?
Siz ne yapacaksınız? Eti satıyor musunuz?
O que vai fazer'
Siz ne yapacaksınız, Kaptan?
E o senhor, Capitão?
Siz ne yapacaksınız?
Quais os seus planos?
Siz ne yapacaksınız?
E você que fará?
Sular adayı kaplamaya başladığında siz hepiniz ne yapacaksınız?
Que farão todos vocês quando a água começar a cobrir a ilha?
Yapmam gerekeni yapacağım, siz de ne gerekiyorsa yapacaksınız.
Vou fazer o que tem que ser feito. Vocês também.
Siz, ne yapacaksınız?
O que vai ser de si?
Siz Bayan Oakshott'ı buraya getirin, ben onunla halledeceğim, fakat siz onunla ne yapacaksınız?
Traga-ma cá e eu falo com ela. O que tem você a ver com isto?
Siz, ikiniz, bundan böyle ne söylersem yapacaksınız!
Vocês os dois... farão tudo que eu disser para fazerem, a partir de agora.
Peki siz bu iyiliğime karşılık ne yapacaksınız?
Que farás por mim se não o fizer?
Ya siz bu konuda ne yapacaksınız?
E o que vocês vão fazer em relação a isso?
Siz ne yapacaksınız?
Que porra é essa?
Doğrunun ne olduğunu bulmak için anlatılanların elenmesini siz yapacaksınız.
Compete-vos analisar os factos em pormenor, até conseguirem determinar aquilo que consideram a verdade.
Şey, siz iki çocuk bu gece ne yapacaksınız?
Bem, o que é que os meninos vão fazer hoje à noite?
Siz benim için ne yapacaksınız?
- O que é farás por mim?
- Peki siz kızlar ne yapacaksınız şimdi? - Baba.
Que é que vão fazer?
Peki siz ikiniz ne yapacaksınız?
O que vão vocês fazer?
- Peki siz kızlar ne yapacaksınız şimdi?
- E o que é que as meninas vão fazer agora?
Siz ne yapacaksınız?
O que vão fazer?
Siz acınası pasaklıklar, ne yapacaksınız?
E o que é que vocês idiotas vão fazer acerca disso?
Siz savaştan sonra ne yapacaksınız?
O que vai fazer depois da guerra?
- Siz nakit işini ne yapacaksınız?
- Que é que vais fazer por dinheiro?
- Siz ikiniz ne yapacaksınız?
- O que vão fazer?
Biliyorum ki kameralar çekime başladıklarında siz beyler numara çekmeye başlayacaksınız... masumu oynayacaksınız, sahte ve kaba davranacaksınız, veya dikkat çekmek için ne düşünüyorsanız onu yapacaksınız, yüzünüz TV'ye çıksın diye.
Sei que quando as câmaras estão rodando, vocês usarão sua bolsa de truques. Declararão-se inocentes, tentarão fraudes, denunciarão jogo sujo ou o que criam que lhes conseguirá atenção, para que suas caras saiam em TV.
Siz ikiniz bu güzel günde ne yapacaksınız?
Que vão vocês fazer?
Siz ikiniz Jack O'Hearts soruşturmasını kapatmak için ne gerekiyorsa yapacaksınız.
Você e Bobby farão o que for necessário... para absolver o Jack Ou'Hearts.
Peki, onunla tekrar konuşurum. Ama siz bizim için ne yapacaksınız?
Está bem, eu falo novamente com ela, mas o que raio vai fazer por nós?