Tanımıyor musun translate Portuguese
621 parallel translation
Avukatını tanımıyor musun?
Não conhece o seu advogado?
- Beni tanımıyor musun? - Hayır.
- Não me conhece?
Benim, George! Beni tanımıyor musun?
Mary, sou o George.
Kadınları tanımıyor musun?
Não conhece as mulheres?
ben seni tanımıyor musun?
Ei, fortalhaço, nós não nos conhecemos de algum lugar?
- Onu tanımıyor musun?
- Não a conhece?
Altı yıldan sonra, tanımıyor musun?
Após seis anos, não consegue ver?
- Bayım. - Bob'u tanımıyor musun?
Não conheces o Bob?
Beni tanımıyor musun? Ben emlakçiyim.
Sou o funcionário da imobiliária.
- Onu tanımıyor musun?
- Não o conheces?
Beni tanımıyor musun?
Não me conheces?
Tanımıyor musun?
Não sabes?
- Yüzbaşı Castelli'yi tanımıyor musun?
- Vocês nao conhecem o capitão Castelli!
- Kendi ajanlarını tanımıyor musun?
- Não conhece os seus próprios agentes?
- Tanımıyor musun?
- Você não sabe?
Öz oğlunu tanımıyor musun? Anne!
Não reconhecem seu próprio filho?
Ben babanın fakir ruhuyum. Artık beni tanımıyor musun?
Sou a pobre alma do teu pai, não me reconheces?
Şu ünlü Sam Hawkins'i tanımıyor musun?
- Como o sei? Não ouviste falar do famoso Sam Hawkins?
Balzac'ı tanımıyor musun yoksa?
Não conhece Balzac?
- Onu tanımıyor musun?
. - Não conheces o Dutrouz?
- Kendi misafirini tanımıyor musun?
- Não conheces o teu próprio convidado?
- Tanımıyor musun?
- Não conhece?
Onu tanımıyor musun?
Não o conheces?
Ünlü Chen Lang'i tanımıyor musun?
Não conhece o famoso Chen Lang?
Tanımıyor musun?
Não conheces?
Iris'i tanımıyor musun?
Não conheces a Iris?
Tanımıyor musun?
Não o conhecem?
Anlıyor musun, yani adamla tanışalı ne kadar olmuş ki, bir hafta filan mı?
Quero dizer... há quanto tempo ela conhecia este tipo? Há uma semana?
Bu küçük hanımı tanıyor musun?
- Espere lá.
Arkadaşım Monte Rockingham'ı tanıyor musun?
Pergunto-me se conhece um amigo meu, Monty Rockingham.
İlk tanıştığımız yeri hatırlıyor musun?
Lembras-te onde nos vimos pela primeira vez?
Bert, beni tanıyor musun? Dalga mı geçiyorsun?
Bert, conheces-me?
- O taksi şoförünü tanıyor musun? - Evet, sanırım.
- Conheces o taxista?
Besteci ve koro şefi Julian Craster'i, şahsen ya da çalışmaları bakımından tanıyor musun?
Conhece o trabalho de um certo Julian Craster... compositor e regente?
- Sen o hanımı tanıyor musun?
E sabe quem ela ê? Quem eu?
Sanne ile buluşacaktım. Sanne de Vries'i tanıyor musun?
Conhece Sanne de Vries?
- Avukatım Tom Hagen'ı tanıyor musun?
Conhece o meu advogado Tom Hagen? Johnny Ola.
Sandra Lee'yi tanıyor musun? Yarım saat içinde hepiniz gideceksiniz. Yoksa kıçınıza tekmeyi basarım!
Daqui a meia hora têm de desaparecer, caso contrário, mando-vos embora aos pontapés.
Okulda tanıştığımız günü hatırlıyor musun?
Lembra-se de quando nos conhecemos na faculdade?
Danimarkalı mı? Evet. Onu tanıyor musun?
É a dinamarquesa que estava ontem com o Michel?
Karımı tanıyor musun?
Conhece a minha mulher? Chama-se Kate.
- Korkarım yanılıyorsunuz madam. - Bu adamı tanıyor musun?
- Julgo que está enganada senhora.
- O birkaç kişiyi tanıyor musun? - Sen iyi birisin, bayım.
Você é um tipo porreiro.
Tanıştığımız zamanı hatırlıyor musun?
Lembras-te quando nos conhecemos?
M-5, beni tanıyor musun?
M-5, conheces-me?
- Çavuş bu hanımı tanıyor musun?
- Sargento conhece esta rapariga?
"Onu tanıyor musun" diye Arthur'a sorardım.
"Conhece-Io, Arthur?"
- Tanıyor musun, tanımıyor musun?
- É verdade?
Karım Emmanuelle'i tanıyor musun?
Conheces a minha mulher, Emmanuelle?
Arkadaşlarını tanımıyor musun?
Cretino!
- Onu tanıyor musun? - Sanırım.
Senta-te.