Tartışmayalım translate Portuguese
171 parallel translation
- Dinleyecek misin? Tartışmayalım.
Vais ouvir o que te quero dizer!
Biletler konusunda tartışmayalım.
Tem muitos conhecimentos.
Senatör, bunları tartışmayalım.
Não vamos discutir isso Senador.
Hayır, Stig. Kes şunu. Yine tartışmayalım.
Não, não, Stig, pára com isso.
Tartışmayalım sakın.
Não vamos discutir!
Bak Al, artık tartışmayalım.
Ouve, Al, Não vamos voltar a discutir mais.
Bu yüzden boşa tartışmayalım baba, çünkü işe yaramayacak.
Portanto, ponhamos um fim a esta cena, pai, porque não serve para nada.
Tartışmayalım!
Não queremos discussões.
Bu konuda tartışmayalım.
Não nos vamos zangar por causa disso.
Tartışmayalım. Zaten son zamanlarda seni hiç göremiyorum.
Escusamos andar às bulhas, já pouco nos vemos...
Tartışmayalım Mike.
Ai sím? Bom, não discutamos, Mike.
Bunu tartışmayalım.
Não vamos discutir isso.
Oh, bunu tartışmayalım, olur mu?
- Não discutas. - Oh, não vamos discutir isso, pois não?
Bu konuyu tartışmayalım.
Não vamos discutir.
Her şeye rağmen onunla evleneceğim,... lütfen bunu tartışmayalım, Bay Crockett.
Mas, vou casar com ele. Não vamos discutir isso, Sr Crockett.
Yine tartışmayalım.
Não discutamos por isso.
Tartışmayalım.
Não vamos discutir.
- Hayır tartışmayalım.
- Não, neste caso não há discussão.
Onu tartışmayalım.
Não vamos falar dele.
Bunu tartışmayalım.
Não vamos discutir sobre isto.
Tartışmayalım, Guillaume.
Não se discute.
Tartışmayalım. Kararını verdim.
Não há necessiade de argumentar, já o fiz decidir.
Bu konuyu sokakta tartışmayalım.
Este assunto passa a ser privado.
İnançlarımızı tartışmayalım.
Não discutamos aquilo em que acreditas.
Boşuna tartışmayalım.
Então, já chega, já chega. Não é preciso exaltarem-se.
Yine aynı şeyi tartışmayalım.
Bem, não vamos voltar a discutir.
Daha fazla tartışmayalım.
Não discutamos mais.
- Bunu tartışmayalım, teğmen.
- Não vamos discutir isso tenente..
Marcellus, tartışmayalım.
Então, então, Marcelo, nada de discussões.
Tartışmayalım şimdi.
Não vamos discutir.
Tartışmayalım.
Não discutamos.
Tamam tartışmayalım ve sakın eline yüzüne bulaştırma.
OK. Sem compromissos, mas não tens que atirá-lo à cara.
Tartışmayalım.
Não vamos lutar.
Bu konuyu burada tartışmayalım.
Não deveríamos discutir isso aqui.
- Bunu lütfen tartışmayalım.
- Comprámos sempre no nível três.
Artık tartışmayalım.
Podemos esquecer isto?
Şimdi bunu tartışmayalım.
Não fale nisso.
Tartışmayalım
Não posso falar disso.
Bir de tartışmayalım, tamam mı?
Não vamos discutir, sim?
Bence Johnny buradayken bu konu hakkında tartışmayalım.
Não devíamos falar disto com o Johnny aqui.
Konukların önünde tartışmayalım.
Não queremos uma discussão entre marido e mulher à frente dos nossos convidados.
Lütfen Lilli tartışmayalım.
Por favor, Lilli. Não vamos discutir.
Bu konuyu bir daha tartışmayalım.
Não quero voltar a falar disto.
Daha fazla bunu tartışmayalım.
Não vamos falar mais nisto.
Tartışmayalım bunu.
A conversa acaba aqui.
Artık tartışmayalım, Emma.
Mas não discutamos, sim?
Gel sevgili Emma. Arkadaş olalım ve artık hiç tartışmayalım.
Vamos ser amigos e pôr fim às discussões.
- Tartışmayalım.
- Mulcahy, tome o comando.
Bunun hakkında tartışmayalım.
Estamos aqui para repará-lo.
- Bunu tartışmayalım.
- Não devíamos discutir isto, Michael
Tartışmayalım istersen.
- Jesus.