English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ T ] / Tartışma yok

Tartışma yok translate Portuguese

117 parallel translation
Tartışma yok. Sakin olun biraz.
Olhe, descontraia-se.
Bu defa tartışma yok mu yüzbaşı?
Como, não debate desta vez, Capitão?
Tartışma yok efendim.
Nenhum debate, senhor.
İtiraz yok tartışma yok...
Sem espalhafato sem discussão...
Tartışma yok.
Não há discussão.
Tartışma yok.
Ninguém argumenta?
Tartışma yok. Bütün barakanın temizlenmesini istiyorum.
Chega de discussões, quero o alpendre todo limpo.
- Tartışma yok.
- Não discuta,
- Tartışma yok! Eşleşin ve beni takip edin!
Crianças, sigam-me.
Tartışma yok.
Nada de disputas.
Tamam, Joey, işte kurallar. İğneleyici söz yok, tartışma yok... ve kesinlikle kavga yok. O senin karın... eski karın.
OK, aqui estão as regras : nada de provocações, nada de discussões, e definitivamente nada de brigar com a mulher.
Tartışma yok.
Sem discussões.
- Tartışma yok.
- Não há discussão.
Tartışma yok.
- Não discutas.
Tartışma yok demiştik.
- Dissemos nada de discussões.
Tartışma yok.
Sem discussão.
- Tartışma yok.
É indiscutível.
- Tartışma yok, Lenny.
- Sem dúvida, Lenny.
Tartışma yok! Uzlaşma yok!
Nenhum compromisso!
Tartışma yok, konuşma yok.
Sem disputas, sem conversas.
Tartışma yok.
Isto não é negociável.
- Tartışma yok, Albay.
- Não haverá debate, Coronel.
Tartışma yok, soru sormak yok.
Nada de discussões, nada de perguntas.
Her şeyi konuştuk. Tartışma yok.
Não há discussão.
Pekala, başka tartışma yok. Yürü hadi.
Muito bem, acabaram as discussões.
Hayır. Artık tartışma yok.
Não quero mais discussões.
Hayır, tartışma yok.
Não, não, nada de discussões.
- Bu konuda tartışma yok.
- Nao ha discussões, Jack.
Tartışma yok.
Sem regatear.
- Tartışma yok, tekrarı yok.
Será assim. Sem discussões e sem apelos.
- Tartışma yok, konuşma yok. - Ne?
- Sem tretas, sem discussões.
Evet. Tartışma yok. Tartışma yok.
Sim, não irei discutir.
Politik tartışma yok!
Nada de discussões políticas!
Ve daha fazla tartışma yok, tamam mı?
E sem discussão, ok?
Hey, orada tartışma yok, dostum ama ben gerçeğin iletiminden bashediyorum.
Contra factos não há argumentos. Mas estou a falar do meu mensageiro da verdade.
Tartışma yok. Hastalık yok.
- Nem discussões ou doenças.
Artık tartışma yok.
Chega de discussões.
Yok canım o bir tartışma değildi ki. Sadece fikir ayrılığı yaşadık.
Não foi uma discussão, foi uma diferença de opinião.
Namlu yok, ağırlık problemi yok, ve tüm bunlar serbest tartışma sayesinde çıktı.
Sem cano, sem problema de peso. E tudo isto saiu de um debate livre.
Yok. Yerel bir tartışma.
- Não, disputa doméstica.
Halkları hakkında hiçbir şey bilmediğimiz, uzak bir ülkeyle olan bir tartışma yüzünden Britanya İmparatorluğu'nu savaşa sokmaya niyetimiz yok.
Não tencionamos envolver o Império Britânico numa guerra simplesmente por uma contenda num país estrangeiro longínquo, entre gente de quem nada sabemos.
Bakın bu tartışma amacını aşmaya başlıyor. Bu tür tartışmalara ihtiyacımız yok.
A conversa está a resvalar para um tipo de discussão desnecessária.
- Tartışma ya da mazeret yok. Tamam mı?
- Entenderam?
Hayır, bu bilimsel tartışma için vaktimiz yok.
Não temos tempo para este debate científico.
- Tartışma yok.
Tens razão.
- Tartışma falan yok!
Não há rixa nenhuma.
Serçeler gruplar halinde yiyecek arar ve küçük bir alanda çok yiyecek olduğunda pek çok tartışma bekleyebilirsiniz, ama yok.
Pardais forrageiam em bandos, e quando há lotes de alimentos em uma área pequena, você deve esperar grandes disputas, mas não há.
Bundan sonra tartışma falan yok.
De futuro já não vamos discutir nada.
Tartışma yok.
- Sem contestação.
Kimsenin tartışma başlattığı yok.
Ninguém te está a obrigar a fazer nada.
Bunu tartışma özgürlüğüm bile yok.
- Não posso falar nisso.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]