Tehlikelidir translate Portuguese
811 parallel translation
Bu tür adamlar tehlikelidir.
Tipos assim são perigosos.
Böylesine kollanan bir kadını elde kanıt olmadan suçlamak çok tehlikelidir.
É muito perigoso acusar uma mulher que é poderosamente protegida sem provas.
Küstahça ama hoşuma gitti. Bu farklı bir şey. Halkın görüşleri tehlikelidir, efendim.
Esta nova forma... de apelar por petição escrita... está a criar uma espécie de opinião pública... que força as decisões... até nos Reis...
- Ama bir adamın onuru tehlikelidir.
- Estava em jogo a honra dum homem.
Bir ortakla gitmek tehlikelidir.
Mas ir com um parceiro é perigoso.
Yanardağ çok tehlikelidir.
O vulcão é muito perigoso.
Suçlularla uğraşırken Bay Pritchett... duygusallık tehlikelidir.
Sr. Pritchett, quando lidamos com a mente criminosa, a brandura é um perigo.
Gencin elindeki altın, hançerden daha tehlikelidir demezler mi? Engerekten daha ölümcül.
Está escrito : o ouro em mãos jovens é mais perigoso que um punhal.
Trinidad Güzeli'nin yanında haddini bilmemek tehlikelidir Trinidad Güzeli'yle birlikte hayal ettiğin
É perigoso presumir com a Senhora de Trinidad por isso, conta mais uma escapadela que nunca tiveste
- Hayır, teşekkürler. Dikkat etmelisin hayatım. Afrika'daki en küçük yaratık bile çok tehlikelidir.
Tens de perceber que até a mais pequena criatura de África é feroz.
Unutmayınız, patlama sonrası meydana gelen ani sıcaklık ve sarsıntı tehlikelidir.
Lembre-se, a onda de calor e o abalo que se seguem são perigosos.
Efendi, yanında kimse olmadan bu bölgede yürümek tehlikelidir.
Amo, é perigoso andar neste quarteirão, sem escolta.
Hapisten kaçmak tehlikelidir, adamı sırtından vururlar.
Estou lhe dando uma saída. Conheço um tipo que fugiu da prisão.
Bu şövalyeleri beyaz atlara bindirmek tehlikelidir.
E perigoso por esses cavaleiros em cavalos brancos.
Evet, çok tehlikelidir.
Sim, é perverso.
- Kibir, tehlikelidir.
- A presunção é perigosa.
Kurşun ve silah tehlikelidir.
As balas e as armas são perigosas.
- Tek başına at sürmek tehlikelidir.
- Cavalgar sózinho é perigoso.
Bireysellik tehlikelidir... ve daha beşikteyken yokedilmelidir,... dostlarımız ancak bu şekilde rahat hissedebilir.
A individualidade é um monstro... e deve ser estrangulado no próprio berço... para fazer os nossos amigos sentirem-se confortáveis.
Kıstırılan köpekler tehlikelidir.
Cães à solta são perigosos.
Bir parça bilgi tehlikelidir.
Vai ver. Um pouco de conhecimento é uma coisa perigosa.
Bilirsin, Sasabe Bölgesi tehlikelidir.
Sabe, aquela região de Sasabe Creek é selvagem.
Dolu değil. Silahlar her zaman tehlikelidir.
As armas são sempre perigosas.
Sana şimdi söylüyorum, son kez olarak, bu araba yolda tehlikelidir.
Vou-lhe dizer, pela última vez, esse carro é um perigo na estrada.
Buralarda kaybolmak çok tehlikelidir, Jim.
- Perder-se por aqui... pode ser muito perigoso, Jim.
Tehlikelidir.
É perigoso.
Buraları tehlikelidir.
Isto aqui é traiçoeiro.
Tadilat yoksa her tünel tehlikelidir.
Qualquer túnel é perigoso sem manutenção.
Şizofren ve çok tehlikelidir.
- Ela é esquizofrência e muito perigosa.
Fare ısırığı tehlikelidir.
Mordidelas de rato são perigosas.
Doğanın kanunlarını çiğnemek her zaman çok tehlikelidir ve biz, bazı temel prensipleri ihlal ettik.
Quebrar regras da natureza é perigoso näo só quebramos, como violamos princípios básicos.
Tehlikeli, çünkü korkmuş bir insan çok tehlikelidir.
Perigoso, pois um homem assustado é perigoso.
Otomobiller tehlikelidir.
Os carros são traiçoeiros.
Bu köleler için tehlikelidir.
Isso é perigoso para um escravo.
Kılıcını çekmen tehlikelidir.
É perigoso largares a tua espada.
Hepinize teşekkürler. Bütün tehlikeler, porsuk ya da dağ olsun, tehlikelidir!
Todos esses perigos, o da toupeira e o da montanha são muito graves.
Bu çok tehlikelidir.
É bastante perigoso.
Aptal arkadaşlar tehlikelidir.
Amigos estúpidos são perigosos.
Genellikle çok tehlikelidir.
A maioria é perigosa.
O tehlikelidir.
Ele é perigoso.
Onun hayatı tehlikelidir düpedüz tehlikeli.
Ele leva uma vida de sobressaltos, muito perigosa!
Uçakta ateş etmek çok tehlikelidir.
É perigoso disparar dentro de aviões.
Kümes tehlikelidir. Gittiğinde...
Ele saiu para proteger o galinheiro
Aman dikkat, pencereden sarkmak tehlikelidir.
Cuidado. É perigoso inclinar-se à janela com o trem em movimento.
Gösteriş tehlikelidir.
A vaidade tem os seus perigos.
Çok tehlikelidir herhalde.
Suponho que seja muito perigoso.
- Çok tehlikelidir!
Cuidado.
Dikkat et tehlikelidir.
É perigoso.
Bu mu? Evet, avlanma sezonunda çok tehlikelidir.
Muito perigoso na estação de caça.
DİKKAT Bu bölge, saat 2'de su bendi kapakları kapatıldıktan sonra tehlikelidir!
Este braço de rio é perigoso quando as comportas se fecham.
- Ve güç tehlikelidir.
- E o poder é perigo.
tehlikeli 173
tehlikeli mi 56
tehlike 194
tehlike yok 40
tehlikeli olabilir 67
tehlike mi 17
tehlikedesin 20
tehlikeli değil 16
tehlikedesiniz 19
tehlike geçti 40
tehlikeli mi 56
tehlike 194
tehlike yok 40
tehlikeli olabilir 67
tehlike mi 17
tehlikedesin 20
tehlikeli değil 16
tehlikedesiniz 19
tehlike geçti 40