Vazgeçmeyeceğim translate Portuguese
432 parallel translation
Lem'den asla vazgeçmeyeceğim!
Eu nunca vou desistir do Lem!
Seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim.
Nunca deixarei de amar-te.
Hayır, demekten vazgeçmeyeceğim çünkü onlar zihnimde yaşayan gerçekler hâlâ.
Não. E levantar-me-ei sempre para voltar a dizer não, porque eles continuam a ser uma verdade viva na minha mente.
Çok iyi düşündüm, Bob. Bu işten vazgeçmeyeceğim.
Já pensei, Bob, e não vou mudar de ideias.
Hayır, efendim, vazgeçmeyeceğim.
Não, senhor, não vou mudar de ideias.
Ama vazgeçmeyeceğim.
Eu não quero renunciar a nada
Ama vazgeçmeyeceğim.
Mas eu não desistirei.
Senden asla vazgeçmeyeceğim.
Nunca deixarei de lhe querer.
Ama ne olursa olsun ondan asla vazgeçmeyeceğim!
Só me vou desfazer dele se for mesmo preciso.
- Vazgeçmeyeceğim.
- Eu não vou desistir.
Sadece hakkım olanı istedim ve bu haktan, asla vazgeçmeyeceğim
Reinvidiquei meu direito e jamais renunciarei a ele.
Vazgeçmeyeceğim.
Desisto.
Maria demekten vazgeçmeyeceğim
Nunca pararei de dizer Maria
Ve ne pahasına olursa olun, asla vazgeçmeyeceğim.
E o que quer que custe, eu não aceitarei menos.
Arayan kimse vazgeçmeyecek, ben de vazgeçmeyeceğim.
Seja quem for, não vou atender, vai desistir.
John, vazgeçmeyeceğim.
John, não vou desistir.
Vazgeçmeyeceğim.
Não vou desistir.
Madem işler bu noktaya geldi, size açıkça söyleyeceğim. Marianne için duyduğum aşktan asla vazgeçmeyeceğim.
Já que as coisas chegaram a este ponto, declaro-vos que não vou esquecer o amor que tenho por Mariane
- Asla vazgeçmeyeceğim!
- Não mudarei de ideias!
- Onunla ilgisi yok Bay Ross, vazgeçmeyeceğim..
- Sai dessa, Sr. Ross, vai se cansar.
Ben vazgeçmeyeceğim!
Pois eu não vou recuar!
Ama asla vazgeçmeyeceğim.
Mas nunca irei desistir.
Hayır, vazgeçmeyeceğim.
Não, eu não vou desistir.
Vazgeçmeyeceğim.
Não desisto.
Asla vazgeçmeyeceğim.
Pois, eu jamais desistirei.
Ama ben Potsdamer alanını buluncaya dek vazgeçmeyeceğim.
Não desisto enquanto não encontrar a Potzdamer Platz.
Gevşemeye ihtiyacın var diye ben sanatla yaşayıp soluk almaktan vazgeçmeyeceğim.
Não vou deixar de me dedicar à arte só para tu descansares.
- Evimden vazgeçmeyeceğim.
- Eu não desisto da minha casa.
Ödüllerden vazgeçmeyeceğim.
Vou agradecer às minhas estrelas da sorte.
Ama yine de işçi poliçemden vazgeçmeyeceğim.
Mas continuo a defender as minhas políticas de contratação.
İster benimle gel, ister gelme. Ama bir ceset bulana kadar o kızdan vazgeçmeyeceğim.
Podes vir ou não, mas até encontrarem o corpo não desisto da rapariga.
- Margot'tan vazgeçmeyeceğim.
Não abandonarei Margot. - Já a abandonaste...
- Senden vazgeçmeyeceğim.
- Eu não vou desistir de ti, filho.
Asla iddialarımdan vazgeçmeyeceğim.
Nunca renegarei minhas alegações.
Vazgeçmeyeceğim. Beni dinleyecek insanları bulmaya çalışacağım.
Vou continuar a tentar encontrar pessoas que me ouçam.
Vazgeçmeyeceğim.
Eu não vou parar.
Daha bu çocuktan vazgeçmeyeceğim.
Ainda não vou perder as esperanças nesse miúdo.
Vazgeçmeyeceğim!
Não cederei!
- Vazgeçmeyeceğim.
- Recuso-me a desistir. - Óptimo.
Ben de asla 600 bin dolardan vazgeçmeyeceğim.
Com certeza que não vou largar os 600 mil.
Vazgeçmeyeceğim, Virgil.
Não vou desistir, Virgil.
Eve geri dönmek için uğraşmaktan vazgeçmeyeceğim.
Eu vou continuar tentando voltar
Buradan vazgeçmeyeceğim.
Eu não desisto dela. É tão perfeita e bonita.
Ondan vazgeçmeyeceğim.
Não vou desistir dela.
Bundan vazgeçmeyeceğim, Dylan.
Eu não vou desistir, Dylan.
Birkaç margarita içtim, ama vazgeçmeyeceğim.
Já bebi umas margaritas, mas quero dizer-lhe o que penso.
Bundan vazgeçmeyeceğim.
Não renunciarei à ele.
Geç olsa bile vazgeçmeyeceğim.
Não vou desistir, mesmo que seja tarde demais.
# Ve Broadway de yıldız olana kadar Bundan vazgeçmeyeceğim. #. Victoria Porter.
Victoria Porter.
- Vazgeçmeyeceğim.
Não vou desistir!
Vazgeçmeyeceğim, bu noktada olmaz.
Não cederei, não agora.