English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ V ] / Vazgeçtim

Vazgeçtim translate Portuguese

926 parallel translation
Bu gübre suyuna benzeyen şeye kahve diyorsan ben almaktan vazgeçtim.
Se chamas a essa zurrapa café, resigno-me.
Hayatımın en güzel yıllarından vazgeçtim!
Abdiquei dos melhores anos da minha vida!
Ama bundan vazgeçtim. Çünkü Gilda'yi da öldürmem gerekiyor.
Mas agora já não pode ser, porque vou matar a Gilda também.
Vazgeçtim, gemime dönüyorum.
Desisto. Vou voltar para o navio.
Evet, bir zamanlar umutlarım vardı, ama hepsinden vazgeçtim.
Sim. Em tempos tive esperanças, mas perdi-as.
Vazgeçtim.
Deixe lá.
Ama vazgeçtim. Bağırıp çağırmak başka birşeydi.. .. ama bu..
Mas deixei-a escapar, Gritar e insultar é uma coisa, mas isto podia significar...
Ama sonra korkmaktan vazgeçtim. Burada.
Mas então parei de ter medo aqui dentro.
Bugün, 10 yıl önce bağımsızlığımdan vazgeçtim.
Eu desisti da minha independência faz hoje 10 anos.
Gemi gözetlemekten tamamen vazgeçtim, keten elbiselerim bile çürüdü, kedilerim vahşileşti.
Rendi-me e deixei de procurar barcos no horizonte, ao mesmo tempo que as minhas roupas de linho apodreciam, e os meus gatos voltavam a ser selvagens.
Vazgeçtim bile.
Vou desistir agora mesmo.
Ama varsayalım bir parçasını almaktan vazgeçtim ve senin işe ortak olmaya karar verdim.
Mas supõe que eu estava disposto a renunciar a parte deles... e receber uma parte do teu projecto, em vez disso. Não?
Psikoloğumun ve dişçimin tavsiyesi üzerine ondan vazgeçtim.
Depois dos conselhos do psicólogo e do dentista, desisti dela.
- Bin! - Onun için kariyerimden vazgeçtim.
- Sabes que eu desisti de mim por ela?
Ben her şeyden vazgeçtim.
Eu pensava parar.
Vazgeçtim!
Eu desisto! Eu desisto!
Fakat bugün sana baktıımda, ve çocuğumuzu senin kollarında gördüğümde, Merak etmekten ve korkmaktan vazgeçtim.
Mas hoje quando olho para ti... e vejo a nossa criança nos teus braços parei de me questionar e parei de ter medo.
Neden telefon numarasından vazgeçtim?
Porque não lhes dar o número de telefone? Já nem sei.
Vazgeçtim yapacağım!
Uma ova que não o farei.
Böylece, kızıl bayrağı sallamaktan vazgeçtim, komünistler de akıl hastası olduğumu söylediler.
Parei de abanar a bandeira vermelha... e os comunistas disseram que eu estava doente da cabeça.
Bugün sorunu çözmek için insanoğluna herkes 2 hafta veriyor, iki haftalık ikazla yaşayamayacağım için yaşamaktan vazgeçtim.
Hoje, todos dão 15 dias para a raça humana. Não consigo viver com prazos finais. Então desisti de viver.
Bantlar yoruldu, Ben de oyunumdan vazgeçtim.
As tabelas estão gastas, facilitaram-me o jogo.
Ben de otelde kalmaktan vazgeçtim.
Eu cancelei o hotel.
- Ne yapıp yapmadığını onaylamaktan vazgeçtim.
Há muito tempo deixei de aprovar ou desaprovar o que fazes.
Vazgeçtim.
Dispenso.
Kılıçtan vazgeçtim, ama babamın verdiği balta var.
Desisto da espada, mas tenho o machado do meu pai.
Ama geri kalan her şeyden vazgeçtim.
Deus me valha, já larguei tudo o resto.
Bilmiyorum ; ama 15 dakika sonra onunla evlenmek istedim. Bir buçuk saat sonra, cüzdanını çalmaktan tamamen vazgeçtim.
Não sei, após 15 minutos já me quería casar com ela e após meia hora abandonei a ideia de roubar-lhe a bolsa.
Vazgeçtim.
Desisto.
Zebanilik işinden vazgeçtim.
Não serei porteiro do Demónio por mais tempo!
Annemden vazgeçtim.
Abri mão da mamãe.
Arkadaşlarımdan vazgeçtim.
Abri mão de meus amigos.
Ailemden vazgeçtim.
Tenho minha família.
O zaman ben kavundan vazgeçtim, onun yerine bir sek martini alayım.
Eu fico pelo melão e, entretanto, tomo um dry martini.
Özgürlüğümden ne uğruna vazgeçtim?
Porque razão troquei minha liberdade?
Bütün geceden vazgeçtim.
Vomitei a noite toda.
Belki ben kendimi savunmaktan vazgeçtim.
Deixei de estar na defensiva.
Oh, hayır. Vazgeçtim, ona daha sonra gelelim.
Não, vamos deixá-lo de lado por um instante e guardá-lo para depois.
Macro'nun yetkisini ona verecektim, ama o günden sonra vazgeçtim.
Ia dar-lhe o comando de Macro mas depois disso, nem pensar.
Vazgeçtim, bonfile.
Não! Um filete de vaca!
Ama yaşlandım ve oğlumun da yaşlanmasını istedim o yüzden vazgeçtim.
Mas eu envelheci e quero que o rapaz também envelheça. Por isso desisti da ideia
Oyunu yazmaktan vazgeçtim. Eve geri döndüm.
Desisti de tentar escrever a peça e voltei para casa.
Vazgeçtim. Bir adamı uyandıramıyorsun daha.
Ele nem acordou.
Tutmak üzereydik, fakat vazgeçtim.
Ainda pensámos nisso, mas mudei de ideias.
- Direnmekten vazgeçtim ve kalmasını söyledim.
Cedi. Disse-lhe para ficar.
- Vazgeçtim.
- Esquece.
Bir aralar bunu yapmayı düşündüm ama vazgeçtim çünkü onu tekmelemeyi çok seviyorum.
Vou fazer num dia destes.
Vazgeçtim.
Não quero mais.
Vazgeçtim dur ben geliyorum!
Já lá vou!
Ve sonra gitmekten vazgeçtim.
A sua negativa em juntar-se ao nosso passeio aguçou a minha curiosidade.
- Vazgeçtim.
Não estou interessado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]