Yaklaşmayın translate Portuguese
532 parallel translation
Yaklaşmayın ona!
- Afaste-se dela!
- Yaklaşmayın ona!
- Afaste-se dela!
Yaklaşmayın, yoksa onu haklarım!
Afastem-se, senão, alvejo-o. Afastem-se!
Yaklaşmayın ona hanımefendi!
Não chegue perto dele, patroa. Ele vai rasgá-la em pedaços.
Yaklaşmayın!
Afastem-se!
Yaklaşmayın, peder.
Não se aproxime mais, Sr. Padre.
- Sakın yaklaşmayın, yoksa...
Se voltarem a aproximar-se de mim outra vez...
Yaklaşmayın.
Fique aí atrás.
- Sakın yaklaşmayın!
- Não se aproxime.
Yaklaşmayın, sizi aptallar!
Afastem-se, seus tolos!
Çok da yaklaşmayın, birbirinizin üstüne çıkmayın.
Não se pisem uns aos outros.
Hiç yaklaşmayın.
Oh, eu não a incomodaria agora.
Pencereye fazla yaklaşmayın.
Não se aproxime demais do copo.
Yaklaşmayın. Uzak durun.
Fiquem longe.
- Yaklaşmayın!
Não se aproximem mais.
Türkler Mellaha'da, yaklaşmayın.
Evite Mellaha. Os turcos estão lá.
Evlerine yaklaşmayın, onları artık taciz etmeyin.
Não quero que vão para perto daquela casa, atormentá-los.
O köpeğe yaklaşmayın.
Não se aproximem daquele cão.
Daha fazla yaklaşmayın!
Não se aproximem mais.
Dışarı çıkmayın pencereye yaklaşmayın, anlaşıldı mı?
Não vão para a rua, não se aproximem das janelas, perceberam?
Geride kalın, pencereye yaklaşmayın.
Para trás, fique longe da janela.
Lütfen, gemimize daha fazla yaklaşmayın.
Por favor, não se aproximem mais da nossa nave.
- Yaklaşmayın!
- Não se aproximem mais!
- Yaklaşmayın dedim!
- Eu disse para ficares deitado.
Ama çok yaklaşmayın.
Mas não se aproximem.
Abartılı yaklaşmayın.
Está me subestimando.
Bana yaklaşmayın.
Não chegue perto de mim.
Ateşe yaklaşmayın!
Afastem-se do fogo.
Yaklaşmayın! Sizi uyarıyorum. İki kaşının ortasına çakarım!
Não se aproxime, ou ele leva um tiro entre os olhos.
Yaklaşmayın sakın.
Não se aproximem.
- Perdelere yaklaşmayın. - Doğru, haydi aşağı indirelim.
Arranquem os cortinados.
Daha fazla yaklaşmayın.
Não se aproxime.
Çok yaklaşmayın lütfen, çok yaklaşmayın.
Não se aproxime tanto.
Teknisyen Zoref'e yaklaşmayın.
Alerta geral. Não se aproximem do técnico Zoref.
Ne kadar zararsızya da dost canlısı görünürse görünsün, lütfen doğal hayata yaklaşmayın.
Por favor, tenham cuidado. Não se aproximem de nenhum animal, por muito inofensivo que pareça, e não comam vegetação antes de efectuados os testes necessários.
Bana yaklaşmayın.
Não se aproximem de mim!
Uzak durun! Yaklaşmayın!
Para trás!
Ve bir. Birbirinize çok yaklaşmayın kızlar, yerlerinizi koruyun.
Dedos dos pés na quinta posição.
Yaklaşmayın!
Não vhegue perto!
Daha fazla yaklaşmayın.
Não se aproximem mais.
Yaklaşmayın dedim.
Eu disse para não se aproximarem mais.
Yaklaşmayın, yoksa yokolursunuz!
Não se aproximem ou deixarão de existir!
Sakın grev olan yerlere yaklaşmayın!
Não quero que vocês entrem num protesto.
Daha fazla yaklaşmayın!
Não se aproximem! Não se aproximem!
Daha fazla yaklaşmayın, ezileceksiniz.
Ainda ficam esmagados. Pedro, Sancho, cheguem aqui e ajudem-me!
- Yaklaşmayın. - Mac, neler oluyor?
- Para trás!
Çok yaklaşmayın.
Não se aproximem muito.
Daha fazla yaklaşmayın.
Não avancem mais.
Daha fazla yaklaşmayın yoksa sizi öldürürüm.
- Ele está aqui. - Afastem-se... - Afastem-se!
Yaklaşmayın, geri çekilin!
Para trás!
Yaklaşmayın, çok ciddiyim!
Eu rebento mesmo!
yaklaşık 83
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaşıyoruz 63
yaklaşıyorum 20
yaklaştık 32
yaklaşıyorlar 62
yaklaştın 55
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaşıyoruz 63
yaklaşıyorum 20
yaklaştık 32
yaklaşıyorlar 62
yaklaştın 55