English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Yaralısın

Yaralısın translate Portuguese

759 parallel translation
Yaralısın.
Estás ferido.
Sen yaralısın. Kanoyu size lazım.
Precisa de atenção médica.
Sen yaralısın Yaralısın çünkü Miami'de takip ettiğin küçük bir sarhoşa tutuldun.
Está ressentido porque estás caído por uma bêbeda que perseguiste em Miami, e não gostas disso.
- Buralarda koşarak ne yapıyorsun? - Sen yaralısın.
O que é que faz aqui?
Hayır, siz yaralısınız, Onlara da bakmaya gidiyorum..
Não, está ferido, vou tratar de si.
Yaralısın!
Você está ferido!
Ama yaralısın.
Mas estás ferido.
Sen yaralısın Clyde, sen git.
Será você, Clyde, que está ferido.
- Yaralısınız.
- Você está ferido.
Yaralısınız!
Feriram-no!
Yaralısın demek.
Pombinha que vem do Sul, estás ferida?
Sen yaralısın.
Está ferido...
- Posey, unutma, yaralısın.
- Posey, lembra-te, estás ferido.
Lazarus, yaralısın.
Lazarus, está a sofrer.
- Oh, ama siz yaralısınız!
- Mas está ferido!
Yaralısınız.
Estás ferido.
Yaralısın.
Está muito ferido.
Teğmen! Yaralı mısınız?
Minhas pernas!
Oh, beni unutmalısın. Senin yaralı olduğunu biliyorum. Bu bir kazaydı.
Eu também não a vejo mas a sinto um pouco.
- Yaralı mısın?
- Estás ferido?
Sınırlı kontrol. Yaralılar var.
Estamos descontrolados... há baixas.
Ne oldu, yaralı mısınız bayan?
O que houve? Feriu-se?
- yaralısın sanırım.
- Espero que te doa!
- Uh-huh. - Yaralı mısın?
Está ferido?
- Siz yaralılara bakan doktorlardan mısınız?
- É doutora de pessoas com ferimentos?
Yaralı mısın?
Você magoou-se?
- Yaralı mısın?
- Está ferido?
Yaralı mısın?
Você está bem?
Sen yaralı mısın yoksa nedir bu?
Estás ferido? O que é isto?
İndian yaralı, başımızda kadın fotoğrafçı var, Fransız'la sen kanlı bıçaklısın.
O Índio está fora de combate, temos de gramar uma mulher fotógrafa, e tu e o franciú vão começar às turras.
Yaralı mısın?
Estás ferido?
Oh, şey, savaş boyunca Tabip Sınıfında görev yaptım, ve orada, sizin ifade ettiğiniz biçimde iğnenin ucunda... Tanrı'nın merhametini bulan... kaç tane ölü ve yaralı insan gördüğümü sizlere anlatamam.
Oh, bem, eu servi na equipe médica durante a guerra, e não posso dizer-lhe quanta morte e homens feridos encontraram a clemência de Deus no fim da tal agulha que você descreveu.
- Sen yaralı mısın?
- Estás ferido?
- Yaralı mısın Mattie?
- Está bem, Mattie?
Yaralı grubu ışınlanmaya hazırlanın.
A postos para transportarem ferido.
- Yaralı mısın?
- Magoou-se?
- Yaralı mısın? - Hayır.
Dá-me a tua arma.
- Cresta Maribel Lee - yaralı mısın?
- Honus Gant. Sou a Cresta Marybelle Lee.
- yaralı mısın?
Estás ferido?
kes sesini.. yaralısın kes sesini..
Esteja quieto, pelo amor de Deus.
Efendim, yaralı mısınız?
Sua Senhoria, está machucado?
Evet! Diyelim ki bu yaralı, karınızı elinizden almış olan biri!
Digamos que te roubou a tua esposa.
Yaralı askerlerin gemiye binmesine yardımcı oluyorduk. Ama o sırada Roschmann bir ciple gelip... onların yeniden kıyıya indirilmesi talimatını verdi.
Estávamos a ajudar os soldados feridos a irem para o convés, quando o Roschmann chegou de carro... e deu ordens para eles voltarem para terra.
- Yaralı mısın?
Estás ferido?
Yaralıyı sınıra taşıyın.
Levem os feridos lá para o fundo.
Yaralı mısınız?
Esta ferido?
- Bir çeşit kuş. Yaralı mısın?
Está machucado?
Albay'ın grubu da dahil, 32. Altısı yürüyebilir yaralı, efendim.
32, incluindo 6 feridos, Sr.
Yaralı mısın?
Está ferida?
Yaralı mısın? Benim.
Sou eu, Chrissie.
Yaralı mısınız?
Estão feridos?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]