Yaralandın mı translate Portuguese
710 parallel translation
Bir yerinden yaralandın mı?
Estás ferida em algum lugar?
- Yaralandın mı?
- Estás magoado?
Antonio! Yaralandın mı?
Antonio, estás ferido?
- Yaralandın mı?
- Você está ferido?
- Yaralandın mı?
- Querida, magoaste-te? Não sei.
- Yaralandın mı? Nasıl?
- Ferida, como?
Bu kadar! Yeter artık! Yaralandın mı?
- Estou farto, vou-me embora.
- Yaralandın mı?
- Magoou-se?
Yaralandın mı?
Estás ferida?
Yaralandın mı Jarrett?
Magoaste-te, Jarrett?
Hiç yaralandın mı?
Já alguma vez foste ferido?
Bu gece yaralandın mı?
Feriram-te?
- Yaralandın mı Vendi?
- Estás ferida, Wendy?
- Yaralandın mı?
- Está ferido, homem?
Yaralandın mı?
- Magoaste-te? - Não.
Hawkins, yaralandın mı?
Aleijaste-te?
- Yaralandın mı?
Deixa-me aqui.
Yaralandın mı?
- Estás ferido?
Yaralandın mı, oğlum?
Magoaste-te, filho?
Jim, yaralandın mı, sevgilim? Oh, çok üzgünüm.
Jim, você se magoou?
Topallıyorsun. Yaralandın mı?
Está a coxear.
- Hiç yaralandın mı?
- Já foi ferido?
- Yaralandın mı?
Como se chama? Bibi.
Yaralandın mı?
Está machucado?
Bebeğim, yaralandın mı?
Minha pequenina, não te magoaste?
- Yaralandın mı?
- Magoaste-te?
- Yaralandın mı?
- Estás ferida?
- Ne. yaralandın mı?
- O quê, estais ferido?
Yaralandın mı?
Magoou-se?
Hiç yaralandın mı?
Já ficou ferido?
- Yaralandın mı?
- Está ferido?
Mutlaka kahramanca yaptığın birçok şey vardır. Peynir yerken yaralandım.
Não você preocupe, rapaz, te deixarei como novo.
Yaralandınız mı, Bn.
Está ferida, Menina Scarlett?
- Yaralandınız mı?
- Magoou-se, Sr. Wilson?
Yaralandınız mı?
Está ferido?
Bir tarafın yaralandı mı Tommy?
Tommy, magoaste-te?
Yaralandın mı?
Magoaste-te?
Tod, Tod, kötü mü yaralandın? Mermi kemiğe rastladı, onu kırdı, sanırım.
Tod, estás a sangrar muito.
- Savaşta mı yaralandın?
- Arranjou isso na guerra?
Yaralandınız mı?
Foi ferido?
Yaralandınız mı, efendim?
Foi ferido, senhor?
Doktor, yabancı bir yerde yaralandığınızı varsayalım.
Doutor, vamos imaginar que foi ferido num lugar estranho.
Daha önce gelip bana senin yaralandığını ve bunu benim yaptığımı söyledikleri zaman otel odasında olduğu gibi.
Não percebo. Como aquela vez no hotel... quando me disseram que eu te tinha aleijado.
Peter, yaralandın mı?
Peter. Estás ferido?
Shiloh'ta yaralandığınızı duydum, komutanım.
Soube que foi ferido em Shiloh, meu general.
Bayan Taylor, yaralandınız mı?
Mrs. Taylor, magoou-se?
Sanırım yaralandı. Bakar mısınız?
Veja se ela se magoou.
Yaralandınız mı?
Magoou - se?
- Yaralandınız mı?
- Magoou - se?
Yaralandın mı?
Magoaram-te?
Onun için yaralandın. Söyle bakalım neden evlenmeyeyim?
Se enfrentas uma faca para defendê-la, por que não hei-de casar com ela?