Yerinde olsam translate Portuguese
2,610 parallel translation
Yerinde olsam gazeteye abone olmazdım.
Eu não assinaria o jornal, se fosse a si.
Yerinde olsam kalkmazdım.
Se fosse a ti, não me levantaria.
Yerinde olsam bu iş buraya kadar derdim.
No teu lugar, deixava-a partir.
Yerinde olsam, biraz endişelenirdim.
Se fosse a ti, estava bem preocupada.
Yerinde olsam, bundan uzak dururdum.
- Se fosse a si, não me metia.
Yerinde olsam başka birini seçerdim
Se estivesse no teu lugar, gostava que alguém me ajudasse.
Yerinde olsam bunu yapmazdım.
Eu não faria isso se fosse a ti.
Senin yerinde olsam ben de bunları dinlemek istemezdim.
Se estivesse na tua situação não gostaria de ouvir estas coisas.
Yavaş ol. Yerinde olsam sidik yarıştırmazdım bir de.
Se não fosse por causa de ti, não tinha de andar tão depressa.
Senin yerinde olsam, oraya gitmezdim.
Se eu fosse a ti, desmascarava o bluff dele.
Senin yerinde olsam benim için bu kadar endişelenmezdim.
E não me preocupava muito sobre mim, se eu fosse a ti.
Senin yerinde olsam içmezdim onu.
Não beberia isso se fosse tu.
Yerinde olsam onu yapmazdım!
- Sim! Eu não faria isso se fosse a ti.
Yerinde olsam ben de öyle düsünürdüm.
Se fosse a si, também pensaria isso.
Yerinde olsam sonuncusunu üzerime alinirdim.
Se fosse a si, levaria esta última a peito.
Yerinde olsam hemen açardım.
Eu mantinha-as mais perto do meu peito desta vez.
Yerinde olsam evin her yerinde tütsü gezdirirdim.
Se fosse você, benzia esta casa.
Yerinde olsam orada olurdum.
Se fosse a ti, estava lá.
Senin yerinde olsam, bütün bu yalanları söylerken, dikkat edip yardımcı olması için, yanımda birisini götürürdüm.
Bem, se fosse comigo, levaria alguém para me ajudar a corroborar todas essas mentiras.
Yerinde olsam dokunmazdım.
Eu não tocava nisso.
Aslında, senin yerinde olsam bunu daha sık yapardım.
Se fosse a si, fazia-o com mais frequência.
Yerinde olsam bunu yapmazdım.
- Se fosse a ti, parava com isso.
Eğer onun seni takip etmesini istemiyorsan yerinde olsam gece gece onu aramazdım.
Se não queres que te persiga, para com os telefonemas noturnos.
Yerinde olsam havaalanına gitmek için acele etmezdim.
Não iria ao aeroporto tão rápido assim.
Onun yerinde olsam ben de almazdım.
Se fosse a ela, também não levaria.
Senin yerinde olsam önceliğimi buna verirdim.
Se fosse a ti, estabelecia prioridades.
Yerinde olsam kabul ederdim.
Aceitava se fosse a si.
Yerinde olsam denemezdim.
Eu não fazia isso se fosse você.
Yerinde olsam polisi ve iyi bir boşanma avukatını arardım.
Eu chamava a policia e um bom advogado.
Yerinde olsam elastik kemeri olan bir pantolon alırdım yanıma evlat.
Se eu fosse tu, levava umas calças largas.
Ben... Senin yerinde olsam, açıklamaları Sutton'a saklardım.
Se fosse a ti, guardava as explicações para a Sutton.
Senin yerinde olsam karışmazdım.
Se eu fosse a si, eu afastava-me disso.
Yerinde olsam, ben de gergin olurdum.
Eu ficaria preocupada se fosse a ti.
Yerinde olsam, önümden çekilirdim.
Se fosse a ti mudar-me-ia.
Senin yerinde olsam bunu bozdurmak için Vegas'a kadar beklerim.
Se fosse a ti, esperava até chegar a Las Vegas para os vender.
Yerinde olsam ben de umursamazdım.
Também não ligava nenhuma, se fosse a si.
- Ama yerinde olsam tavassut toplantısı yapardım.
Mas se fosse eu, preparava uma intervenção.
Yerinde olsam çaldığı silah konusunda daha çok endişelenirdim.
pois, se fosse comigo estaria mais preocupado com a arma que ela lhe roubou.
- Yerinde olsam bunu yapmazdım.
- Eu não fazia isso. - Está bem.
Yerinde olsam bu kadar üstelemezdim.
Eu economizava.
Yerinde olsam çok çok uzaklara giderdim.
Se fosse a ti, ia mais longe.
Yerinde olsam söylediklerini çok ciddiye almazdım.
Eu cá não levava os elogios dele muito a sério.
Yerinde olsam uzak dururdum bunlardan.
Eu mantinha distância, se fosse a ti.
Yerinde olsam maçı izlerdim.
Se fosse a ti tinha cuidado.
Yerinde olsam çok acele etmezdim.
Não teria tanta pressa.
Yerinde olsam o taytı iki kere kontrol ederdim.
Se fosse a ti, via bem o estado dos collants.
Senin yerinde olsam o adresi verirdim.
Eu diria o endereço se fosse você.
Yerinde olsam üzülmezdim o kadar.
- Não lamentava tanto.
Yerinde olsam bunu yapmayı keserdim.
Eu parava de fazer isso.
Yerinde olsam bir daha sayardım.
Eu contava novamente, se fosse a si.
yerinde olsam iş biriği yapardım. İşte böyle.
Aí está.