Yorgun olmalısın translate Portuguese
172 parallel translation
Çok yorgun olmalısın, bu yüzden eve gitmeni öneririm.
Deves estar cansada.
Yorgun olmalısınız.
Devem estar muito cansados.
Sevgilim, yorgun olmalısın.
Querido, deves estar cansado.
Hadi siz gidin yatın. Ama çok yorgun olmalısınız.
Vocês as duas vão deitar-se.
Yorgun olmalısınız.
Deve estar cansada.
Evet, yorgun olmalısın.
Sim, deves estar.
Yorgun olmalısın, Guy.
Deves de estar cansado, Guy.
Yorgun olmalısınız.
Devem estar cansados.
Yorgun olmalısın.
Deves estar tão cansado.
Yorgun olmalısınız, Prenses.
Deve estar cansada, princesa.
Oturun, Bayan Salvatore. Yorgun olmalısınız.
Sente-se, Sra. Salvatore.
Sen çok yorgun olmalısın.
Deves estar... muito cansado. Por que não te sentas e dormes um pouco?
Bankada o uzun, güç günden sonra yorgun olmalısın.
Deves estar tão cansado depois de um dia tão longo no banco.
Çok yorgun olmalısın.
Deves estar extenuado.
Yorgun olmalısınız.
Deves estar cansada.
Yorgun olmalısın. Zavallı bebeğim.
Deve estar cansada.
Hatırladığım kadarıyla, yürümeye başlar başlamaz tartışmaya başladığınızı hatırlıyorum. Yorgun olmalısın.
Se bem me lembro, começaram a discutir... logo que começaram a andar.
Yorgun olmalısınız.
Deve estar cansado.
- Siz de yorgun olmalısınız.
- Não está cansado?
- Yorgun olmalısınız. - Evet.
- Devem estar cansados.
Yorgun olmalısın...
Deves estar cansado...
Çocuklar oldukça yorgun olmalısınız.
Vocês se calhar estão arrasados.
Yorgun olmalısın.
Você deve estar cansada.
Yorgun olmalısın.
Deves estar cansado.
- Yorgun olmalısın.
Deves estar muito cansado, meu querido.
çok yorgun olmalısın.
Deve estar muito cansado... dorme agora.
- Yorgun olmalısınız.
Devem estar cansados.
Yorgun olmalısın. Bir şey yemek ister misin?
O Steve recomendou um sitio chamado Motel Come'n Go.
Yorgun olmalısın.
Deve sentir-se cansado.
Çok yorgun olmalısın.
Deve estar exausto.
Çok yorgun olmalısın sevgilim.
Deves estar muito cansado, querido.
- Yorgun olmalısın. - İyileşiyor.
É suposto seres a inválida aqui.
Bu itelemeden dolayı falan bayağı yorgun olmalısınız.
Deve estar cansado depois de ter empurrado tanto.
- Çok yorgun olmalısın.
- Mas deves estar cheio de sono.
ıçeri gel. Yorgun olmalısın.
Tome isso, você deve estar exausta.
Nasıl da yorgun olmalısın.
Deves estar cansada.
Seni yeniden görmek harika, ama böylesi uzun bir uçuştan sonra çok yorgun olmalısın.
É maravilhoso vê-lo novamente, mas deve estar cansado após um vôo tão longo.
Yorgun olmalısınız.
Deve estar muito cansada.
Anne, yorgun olmalısın.
Anne, deve estar cansada.
Çok yorgun olmalısınız.
Devem estar exaustos.
Çok yorgun olmalısınız.
Vocês devem estar muito cansados.
Yorgun olmalısınız.
Vocês devem estar exaustos.
Şimdi, bu ilk gününüz biliyorum, ve yorgun olmalısınız... fakat, um... bu konuda ne yapacaksınız?
Sei que é o seu primeiro dia e que deve estar cansado. Mas... o que tenciona fazer? .
Çay içer misiniz, çok yorgun olmalısınız.
Não quer um chá? Deve estar cansada. Não estou.
O zaman uyusana, yorgun olmalısın.
- Então, dorme, deves estar cansado.
Yorgun olmalısınız.
Devem estar exaustos.
Ben kendimi biraz yorgun hissediyorum. Siz de öyle olmalısınız.
Estou a sentir-me um pouco cansado e você também deve estar.
Aşırı yorgun falan olmalısın.
Senhora, você deve estar exausta ou algo assim.
- Yorgun ve üşümüş olmalısın.
- Deve estar gelado. Um conhaque?
Gece soğuk, sen de yorgun ve aç olmalısın.
A noite está fria, e deve estar com cansado e faminto.
Yorgun olmalısın...
Deves estar cansado.
yorgun olmalısınız 27
olmalısın 39
yorgunum 408
yorgun 65
yorgun musun 109
yorgunsun 91
yorgunluk 18
yorgundum 29
yorgun değilim 53
yorgun görünüyorsun 124
olmalısın 39
yorgunum 408
yorgun 65
yorgun musun 109
yorgunsun 91
yorgunluk 18
yorgundum 29
yorgun değilim 53
yorgun görünüyorsun 124