Yukarıya translate Portuguese
2,714 parallel translation
Teknenin yanından tekrar yukarıya tırmanmaya çalışmış bu sırada da midyeleri yerinden kopararak kemiğine kadar parçalanmış.
Ele tentou subir pela lateral do casco, e no processo, quebrou algumas cracas, arranhando-se até aos ossos.
Hey Trav, çene yukarıya.
Vá lá, Trav. Anima-te.
Ve şimdi Stan'in altını değiştirmek için yukarıya çıkıyoruz.
E agora vamos lá acima enquanto eu mudo a fralda ao Stan.
Bu yukarıya çekilmemizi engelledi.
Evitou que ascendêssemos.
Bunları yukarıya asalım.
Vamos prendê-las aqui em cima, sim?
Yukarıya çıktı.
Ele... Foi lá acima.
Clark'ın yukarıya çıktığını söylediğini sanmıştım.
Pensava que tinhas dito que o Clark... tinha ido lá acima.
Dışarıda yukarıya çıkmıştı.
Sim, ele estava lá em cima... na parte de fora.
Bayanlar ve baylar, yukarıya lütfedebilir misiniz?
Senhoras e senhores, mais uma vez chegou a hora.
Birbirinizle itişip kakışmaktansa yukarıya çıkabilirsiniz.
Talvez queiram tentar enganar outras pessoas lá em cima, do que uns aos outros.
Yukarıya birini yollar mısınız?
Você poderia enviar alguém por favor?
Siz küçükken, orada bir aile oturuyordu hemen şu yukarıya bir kuş yuvası yaptılar.
Quando eras pequena, havia uma família de pintarroxos, que construíram um ninho lá em cima.
Yukarıya çıkarken geçen zaman, aptalca bir şey yapman için yeterli.
Daqui até lá acima há muito tempo para fazeres algo estúpido.
Fi... yukarıya çıkmıyorlar.
Fi, não estão a vir cá acima.
Bak, gerçekten yukarıya gitmemiz lazım ve olanları değerlendirmeliyiz.
Precisamos mesmo de chegar lá acima e avaliar o que está a acontecer.
Gerçekten yukarıya gitmemiz gerekmiyor.
Não precisamos de ir lá acima.
Onu yukarıya götürün!
- Vamos!
Sonra da yukarıya çıkacağız ve harika olacak.
E depois vamos subir. E vai ser fantástico.
Ben " kimse ile yaptığım son yukarıya vermedi mi?
Eu não "acabei" com ninguém, pois não?
David'in kalan eşyalarını alması için Joan'ı yukarıya çıkartacağım.
Está bem. Não há problema.
Albay biliyorum, yukarıya gelmeliyim ama Doc Bollywood bacaklarıma bakıyordu ve sıradaki ucubeler tepemi attırdı.
Meu coronel, eu sei que devia estar aí em cima, mas o Doc Bollywood estava a olhar para a minha camisa e aqueles totós na fila estão a assustar-me.
Çırpınmaya başlayınca oçep'in ucu serbest kalıyor ve yukarıya fırlıyor.
Quando o animal se debate, a ponta da armadilha liberta-se e puxa-o para cima.
Yukarıya Juanita'nın odasına git ve ben söyleyene kadar da bir yere ayrılma.
Vai lá para cima, para o quarto da Juanita e não te mexas enquanto eu não disser. - Não, Mamã!
Burdan yukarıya doğru çekerek çıkartabilirsin...
Agarras por aqui e é só puxar...
Yukarıya çıkıp şefe destek vermem gerekebilir, Ed.
Afirmativo. Preciso do Sam comigo.
Yukarıya kadar gel de beni götürüver işte.
Anda para cima e da-me uma boleia.
Yukarıya ve yatmaya hazırlanın.
Já para cima e para a cama.
Beni yukarıya kaldırın da sizi çekeyim.
Me deem pezinho, que subo vocês.
Laura ve Zane'den gözünü ayırma. Yukarıya gelmelerini istemiyorum.
Fica com o Zane e com a Laura, não os quero perto do Derrick!
Kendini yukarıya çekmeye çalışıyor. Görünen o ki Will'in başı dertte.
Pela dificuldade em subir, parece que Will Colson está em apuros.
Bodruma paramı almaya indim kimse yoktu, Yukarı çıktığımda kapıya birisi vuruyordu...
Tinha levado o dinheiro para o cofre da cave, subi e vi um tipo a bater à porta.
Yukarıya çık.
Vou subir.
Yukarıdan bakınca, maden ocağına iniş sanki günışığında bir yıldız gibi parlıyor ve yok oluyor. Bir kova veya kafesinin içindeki kuş gibiler. Ve bu sepet ya da kafes, hiç hoş değil.
" Descer numa mina é um negócio desagradável, como uma gaiola ou um balde em um poço, de modo que ao olhar para cima, a luz do dia parece tão grande como uma estrela no céu.
Yukarıdan başlayıp, aşağıya doğru gideriz ateş eden hâlâ binada olabilir, o yüzden ellerimiz tetikte olsun.
Sim, começamos de cima para baixo. O atirador ainda pode estar no prédio, Por isso, armas para fora.
Bak, şu yukarıdaki cam var ya işte orası, senin odandı.
Bem, vês aquela janela ali em cima? Ali costumava ser o teu quarto.
Ya da sadece Yukarı Batı Yakası...
Ou, pelo menos, para o Upper West Side.
Evet ya da hayır, içeri ya da dışarı, aşağı ya da yukarı.
Sim ou não. Dentro ou fora.
evet ya da hayır... içeri ya da dışarı... yukarı ya da aşağı... tamam, biliyor musun?
Sim ou não. Dentro ou fora. Cima ou baixo.
Yukarıya çıkıp, neler döndüğünü öğreneceğim.
Vou lá acima e vou descobrir o que raio se está a passar.
Yukarıya sızan metan gazı var.
Há metano a aproximar-se.
Ya yukarıda mahsur kalırsa?
E se está preso lá em cima?
Finalde, yukarıdan aşağıya doğru giderek, seri at çizimleri ile son buldu.
Por fim...
Peki ama ya Kevin Stern gibi yukarı çıkıp inme ihtiyacı olan çocuklar?
Sim, mas são pessoas como Kevin Stern, que precisam dela para descer e subir.
Kendimden 2 kat daha yaşlı biriyle ilk uyuduğumda 18 yaşındaydım. Ve kovalardan fırlayan ya da kaydıraktan yukarı tırmanmaya çalışan kedi videolarını izlemeyi seviyorum.
Tinha 18 anos, quando dormi com alguém com o dobro da minha idade, e adoro vídeos de gatinhos a subir escorregas ou a sair de baldes.
Yukarı çık, ışıkları kapa ve kapıya bakma. Seni seviyorum anne.
Amo-a mãe.
Evet. Kono'ya aşağı yukarı 15 yaşındayken Coral Prince'le kontrat imzalatan Ian'dı.
O Ian fez a Kono assinar contrato com a Coral Prince quando ela tinha 15 anos.
Şimdi görüyorum. Omarto'ya söyle, yukarı gelsin.
Estou a ver-te.
Yukarıda saldırıya uğrayıp.. buraya yuvarlandığını mı düşünüyorsun?
Está a pensar que ela foi atacada lá em cima e rolou nesta encosta e foi cair aqui?
Yeryüzünden 100 mil yukarıya ulaşan ateş topu üst atmosferi
Uma bola de fogo eleva-se a 150 km acima do ponto zero.
Aksi takdirde sadece yukarı-aşağı aynı düz paterni uyguladığınızda bir yöne doğru kaldırma gücü uygulamakla beraber aksi yöne doğruda kendinizi tekrar aşağıya itersiniz.
Caso contrário, se você subir e descer no mesmo padrão, você estaria subindo em um caminho, mas quando você voltasse com o outro, você apenas seria empurrrado de volta para baixo.
Söyle bana Persli Seso'ya bir sonraki bıçağı daha yukarı atmasını söylememem için bir neden var mı?
Diga-me, persa, ha uma boa razao para eu nao dizer a Seso para lançar um pouco mais alto da proxima vez?
yukarı 789
yukari 32
yukarıda 424
yukarı bak 74
yukarda 62
yukarıdayım 26
yukarıdan 22
yukarı ve aşağı 20
yukarı çek 30
yukarı gel 146
yukari 32
yukarıda 424
yukarı bak 74
yukarda 62
yukarıdayım 26
yukarıdan 22
yukarı ve aşağı 20
yukarı çek 30
yukarı gel 146