English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Y ] / Yukarı kaldır

Yukarı kaldır translate Portuguese

585 parallel translation
- Ben yukarı kaldırıyorum, sen mi şikayet ediyorsun.
Eu tenho uma picha morta dum boche na minha cara, e ainda estás a protestar?
Yukarı kaldır.
Vamos, iça-me!
Ellerini yukarı kaldır.
Levanta as mãos no ar.
Ellerini yukarı kaldır.
Mantenha as mãos para cima.
Yukarı kaldır.
Mexe-te.
Bardağını yukarı kaldır.
Levanta o teu copo.
Kameranı yavaşça yukarı kaldır.
Levante a câmara. Devagar.
Yukarı kaldırın.
Hastear.
Yukarı kaldır! Hayır, sola doğru!
Baixo demais!
Dümeni yukarı kaldırın.
Leme esquerdo! Não!
Acil durum haline geçin. Flaplar yukarı kaldırın.
Comutadores de transferência.
Yukarı kaldırın.
Mais alto. Agora tu.
Yukarı kaldır.
Levantem-na.
Yukarı kaldırın general.
Mãos no ar, General!
Yukarı kaldır.
Ponhamos motores em marcha.
Başlarınızı yukarı kaldırın, kapılarınızı açın!
Levantai vossas cabeças, abri vossos portões!
Eğer silahlarınızı indirip, ellerinizi yukarı kaldırırsanız beni memnun edersiniz.
Ficava satisfeito se largassem as armas e pusessem as mãos no ar.
Kıpırdamayın. Ellerini yukarı kaldır.
É um roubo!
Ellerini daha yukarı kaldır.
Erga as mãos.
Saptırıcı kalkanlar yukarı kaldırıldı.
Deflectores accionados.
Polisler gelince ellerini yukarı kaldır, bir şey yapmazlar.
Quando a polícia chegar, levanta as mãos que não te farão mal.
Kolu tut ve yukarı kaldır.
- Pega na manga e segura-a. - Sim, Menina Martha.
Onu yukarı kaldırıyoruz!
Vamos conseguir levantá-lo!
Anlıyorum. Bacaklarınızı yukarı kaldırın.
A minha mulher devia ver isto.
Ön sıranın köşesinde otururdu. Böyle bir olay yaşandığında, eğer ona göz ucuyla bakar ya da bakışlarını yakalarsanız kaşlarını yukarı kaldırır ve güler gibi başını sallar. O anda gülümsememek hayli zordur.
Ele estava sentado num canto, na primeira fila, e se olhássemos para ele durante um incidente destes, ele erguia a sobrancelha e abanava a cabeça de forma bem disposta e era muito difícil não lhe sorrir também.
Ellerini yukarı kaldır!
Mãos para cima!
Kolunu yukarı kaldır.
Levante o braço.
Lanet olası ellerini yukarı kaldır.
Coloque as mãos para cima.
Uslu bir kız ol. Perdelerini yukarı kaldır.
Sê uma linda menina, sobe a cortina.
Beşe kadar sayıp onu yukarı kaldır.
Conte até cinco, depois empurre a alavanca.
- Daha yukarı kaldır.
- Levante mais.
Ellerini yukarı kaldır, böyle.
Levanta as mãos.
Ellerini yukarı kaldır.
Mãos para cima.
Gel, eteğini yukarı kaldır!
Vem cá! Levanta a saia!
Lütfen, beni biraz yukarı kaldırır mısın, lütfen?
- Você consegue se levantar, por favor?
Bacağını yukarı kaldır!
Vamos, mexam-se! Mais alto, mais alto, mais alto!
Sana geri çek dedim, yukarı kaldır demedim.
- Eu disse "recua" e não "levanta"!
Bacaklarını daha yukarı kaldır.
Suba mais essas pernas.
Bacaklarını daha yukarı kaldır.
Levante mais essas pernas.
Çeneni biraz daha yukarıya kaldır canım.
Levanta um pouco mais o queixo, querida.
Bir tek Bay Harvey kaldı. Sanırım artık yukarı çıkabiliriz.
Só falta o Sr. Harvey, creio que podemos... subir.
- Yukarıdaki manyetik çekim aşağıdaki yerçekimini kaldırıyor.
- A atracção magnética no cimo contrapõe a força da gravidade de baixo.
Şöyle kaldırıp biraz daha yukarı takabiliriz.
Talvez inclinando-o um pouco para trás, assim.
Yukarı kaldırın onu.
Ponham-no no cavalo.
Ellerinizi yukarı kaldırın.
Ponham as mãos no ar.
Daha yukarı! Kaldırın!
Mais alto!
- Şimdi yukarı kaldırın!
- Apóiem o fundo!
Sir Anthony, makinistim olmadığına göre önce kapıyı kapatıp, sonra da yukarıya gidip iniş takımlarını kaldırır mısınız?
Sir Anthony, já que não tenho mais um mecânico, posso sugerir que comece por trancar a porta, e que depois vá recolher as cordas de aterragem?
Yukarı kaldır.
Levanta-a.
- Burnunu kaldır ve yukarıda tut dedim.
- Levanta o nariz e estabiliza.
Yandan girin, dilin alt kısmını kaldırın, yukarı ve dışarı nefes borusunu gözünüzde canlandırın.
Introduzam lateralmente, puxem a base da língua para cima, cima e fora visualizando a traqueia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]