Zararı olmaz translate Portuguese
491 parallel translation
Sanırım bir tane daha almamın zararı olmaz.
Acho que não faz mal tomar outro.
Benim bütün dostlarım oraya geri döndüler, bu nedenle soygun suçuna geri dönmek, hiç de bana zararı olmaz.
Todos os meus amigos estão dentro, por isso, não me importo de ser preso por causa de uns assaltos.
İşle eğlenceyi birleştirmenin hiçbir zararı olmaz.
Não faz mal combinar alguns negócios com prazer.
- Yaşlı adamı etkilemenin bir zararı olmaz.
- Não faz mal impressionar o velho. Hem?
Ama bir soruya cevap verebilirsin, değil mi? Bunun sana bir zararı olmaz.
Mas pode responder-me... a uma pergunta.
Evet, biraz rahatlamanın kimseye zararı olmaz ne de olsa şeytan'ı buradan Austin'a kadar kovaladım.
Sabe sempre bem um pouco de descontração... depois de se ter andado de um lado para o outro, até Austin.
Neyse, sormanın bir zararı olmaz.
Além disso, não se perde nada em perguntar.
Onları ıslatsanız zararı olmaz, ateşlerseniz yanmaz.
Você pode pegar, e... não fará nada. Pode bater nisto com um martelo, e... não disparará.
Bir mevki vermenin zararı olmaz.
Não faria mal dar ´ àquele rapaz um bom lugar.
- Tatlım, bir tek içkinin kolaya zararı olmaz ki!
Uma dose nunca estragou a Coca.
Sanırım bir kaç hafta dinlenmemin bir zararı olmaz.
Não me virá mau descansar um par de semanas.
Bir zararı olmaz.
Não tenho nada que perder.
Şarap? Evet, sanırım, pek zararı olmaz.
Sim, acho que é bastante inofensivo.
Şey, bir zararı olmaz.
Bem, isso não fará mal nenhum.
Kimseye zararı olmaz.
Ninguém se magoa.
Eğitimin sana zararı olmaz... belki çok daha iyisini yaparsın.
Não ficas pior com um curso... e até podes acabar muito melhor.
Kahvenin kimseye zararı olmaz, Edie.
- Esteja certo que tudo esta seguro, Edie.
Henüz değil, fakat umarım bir zararı olmaz.
Ainda não, mas temos de ter esperança.
Belki biraz temizlenip bir şeyler içerim, bunun bir zararı olmaz.
E se me arranjar e for tomar um copo, também não?
Başkentteki çocuklar durumun yatışmasına izin verirsen bunun bir zararı olmaz diye düşünüyorlar.
Os rapazes lá do Capitólio, acham que vai parecer muito mal e tudo isto pode fazer com que fiquem lá em baixo.
Hiç zararı olmaz.
Näo lhe faria mal nenhum.
- Hazırlıklı olmanın bir zararı olmaz.
- Bem, nunca faz mal estar preparado.
Yaptığımız şeyleri yapmaya devam edebiliriz, kimseye de bir zararı olmaz.
Podemos continuar a fazer o que fazemos e ninguém se magoa.
Haklısın, ama içeriden biraz muhalefetin hükümete bir zararı olmaz diye düşünüyorum.
Sim, mas imagino que uma voz crítica não fará mal ao governo.
O bana hiçbir sıkıntı vermiyor. Ve ekstra bir gelirin, hiç zararı olmaz.
Ela não me ia incomodar e um dinheiro a mais faz sempre jeito.
- Zararı olmaz.
Perguntar não ofende.
Bilmem, zararı olmaz.
Não sei. Mal não fará.
Biraz müzik dinlemenin kimseye bir zararı olmaz, haksızmıyım?
Uma pouco de música nunca incomodou ninguém, não achas?
- Bir zararı olmaz.
- Não faria mal.
Sanırım bu kadar kişiyle yapınca bir kez daha yapsa zararı olmaz dedi.
Ela pensou : Quando se vê saloios tanto tempo, que diferença faz mais um?
Zararı olmaz.
Não vai doer.
Fazladan güvence sahibi olmanın zararı olmaz.
Conseguiria convencê-lo a fazer um seguro de acidentes pessoais.
Arada bir ondan birşey almanın zararı olmaz.
Não viria mal ao mundo se lhe agarrasses algum uma vez por outra.
Tabii sarımsağın bir zararı olmaz.
É claro, o alho não faz mal. Porque não comer alho?
Bir zararı olmaz.
Albert não faz mal.
Arada bir delilik yapmanın zararı olmaz.
Não faz mal fazermos figura de parvos de vez em quando.
Hem hiçbir zararı olmaz.
E não tem nada de mau.
Bir zararı olmaz.
Isso não lhe vai fazer mal.
Bence yapacağın şeyin, kayıp arkadaşlarına zararı olmaz. Onlara yardım ediyor bile olabilirsin.
Não estarás a desrespeitar os teus amigos desaparecidos, na verdade, podes estar a ajudá-los.
Size bir zararı olmaz!
Ele não vos pode fazer mal!
Derisi bizden ince olmadığı sürece, bu şeye bir zararı olmaz.
Não deve perfurar o desgraçado, a não ser que sua pele seja mais fina que a nossa.
Biraz liberalizmin zararı olmaz, değil mi?
Um toque de liberalidade näo faz, com certeza, mal nenhum.
Bir çift hızlı bacağın hiçbir bölüğe zararı olmaz.
Bom, um bom par de pernas nunca fez mal a um pelotão.
Öte yandan, yarın Bronx mahkemesini araştırmanın bir zararı olmaz.
Então, não há muita razão em bisbilhotar os tribunais de Bronx.
Birazcık rahatlamanın kimseye bir zararı olmaz.
Trabalhei de manhã.
Ve bir zarar da olmaz.
E ninguém se magoou.
Çünkü güneşin onlara bir faydası yoksa zararı da olmaz.
Porque, se não fizerem nenhum bem, mal não farão.
Bir zararı da olmaz.
Também não me fará mal.
Şu sıralarda bir sorun olmaz, fakat yazın dışarısı çok sıcak olur ve şaraba zarar verebilir.
Agora não há problema, mas no Verão faz muito calor lá fora. Isso pode estragar o vinho.
Bir zararı olmaz.
Mal, não faz.
- Bana zararı olmaz.
- Não antes dele.
olmaz 3739
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
zararsız 36
zararsızdır 20
zarar yok 24
olmazdı 21
olmaz mı 346
olmazsa 30
olmaz öyle şey 40
olmaz dedim 29
olmaz efendim 16
zararsız 36
zararsızdır 20
zarar yok 24