English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Z ] / Zehirlenme

Zehirlenme translate Portuguese

213 parallel translation
Zehirlenme davası hakkında bir şey duydunuz mu?
Não ouviu falar no grande caso de envenenamento?
- Eh işte, bir hayli. Pazartesi günü zehirlenme vakası için Manchester'a gittim. Bu sabah Holloway'de bir kreşteydim.
Um envenenador em Manchester, segunda-feira, e uma ama, em Holloway, esta manhã.
Vücudunun her yerinde arsenik var, kronik zehirlenme.
Tem arsénico no sistema, era envenenamento crônico.
Zehirlenme olaylarında, katil daima akrabalardan biri çıkar.
Nos casos de envenenamento, o assassino costuma ser um parente.
Arsenik asma ilacı için kullanılan bir bileşen, ama sen onun bir zehirlenme sebebi olmadığını mı söylüyorsun?
O arsênico é o ingrediente activo nos pesticidas de vinha, mas estás a exclui-la como fonte de envenenamento?
- Sizi zehirlenme bölümüne bağlayacağım.
- "Vou ligá-lo à secção de envenenamentos." - Está bem.
- Evet. - Zehirlenme dinliyor.
- "Envenenamentos, à escuta."
Ölümün sebebi zehirlenme değil.
A causa da morte não foi veneno.
İnsanların yüzde 90'ı çılgın, diğerleri ise zehirlenme tehlikesinde.
Ah, noventa porcento das pessoas são tolos,... e o restante de nós estamos sob grave risco de contaminação...
Birçok kadın, zehirlenme sırasında düşük yaptı.
Muitas mulheres abortavam durante o gaseamento.
Gerçek şu ki, o ben ayrıldıktan kısa bir süre sonra ölmüş. Garip bir zehirlenme olayı yüzünden kalbi daha fazla dayanamamış.
O facto de ele ter morrido assim que eu saí tem mais a ver com um coração fraco do que com veneno exótico.
İç zehirlenme yaşıyorum.
Estou contaminada internamente.
Aynı zehirlenme gibi, ama daha kötüsü.
Como intoxicados, porém pior.
Daha çok bir zehirlenme gibi.
Parece uma intoxicação.
Garip davrandığının farkında mısın? Bu, Tsiolkovsky'den gelen bir çeşit enfeksiyon, aynı bir zehirlenme gibi davranmana yol açıyor.
Está consciente que se comporta de modo estranho, um tipo de infecção foi trazida da Tsiolkovsky, age como... intoxicação?
Data, zehirlenme insanlara özgü bir durum.
Data, intoxicação é uma condição humana.
Şimdi, sen biliyorsun, biz biliyoruz ve Steve - Şey, eğer ki toksik zehirlenme yaşamasaydı o da bilirdi.
Vá lá, tu sabes, nós sabemos e o Steve se não tivesse ingerido veneno, também saberia.
Bu yemeklerden bir tanesini karargah personeline sunarsan, Lucretia Borgia'nın 500 yakın arkadaşını şarap ve'şarbon'partisine davet ettiğinden beridir en büyük toplu zehirlenme vakası nedeniyle tutuklanırsın.
Se fosses servir uma das tuas refeições ao quartel sede, serias detido pelo maior envenenamento em massa desde que Lucretia Borgia convidou 500 dos seus amigos mais próximos para uma festa de vinho e antrax.
Adli tıp kazara zehirlenme, bilerek zehirleme hatta katil örümcek olasılıklarını değerlendiriyor.
Não excluirmos a possibilidade de um envenenamento acidental ou deliberado ou até aranhas assassinas.
Bütün bu cinayetler..... ve zehirlenme vakıalarıyla bağları olabilir.
Pode haver uma ligação entre os assassinatos E alguns casos de poços envenenados.
Evet, elbette, Mösyö Shaw. Zehirlenme yüzünden. O da sahteydi.
Sim, claro que estava, Monsieur Shaw, devido ao veneno que era falso,
Çünkü "ürik" zehirlenme yaşayıp, ölebilirim, işte bu yüzden.
Porque posso apanhar Uromisitosis e morrer. É por isso.
"Ürik" zehirlenme, su şişesi hepsini uydurdum.
A Uromisitosis, a garrafa de água, tudo inventado!
Doktor raporunda Santiago'nun kuvvetli laktik asidin yol açtığı zehirlenme yüzünden öldüğü ve asidin niteliği gereği akılda şiddetle zehir fikri uyandırdığı yazıyor.
O médico diz que o Santiago morreu de asfixia... causada por acidose láctica aguda... cuja natureza aponta para um envenenamento.
- Patolojik zehirlenme.
Ela está com uma intoxicação patológica.
Patolojik zehirlenme.
Intoxicação patológica.
Patolojik zehirlenme olabilir mi? ...
Intoxicação Patológica.
Ya patolojik zehirlenme?
E quanto a Intoxicação Patológica?
Patolojik zehirlenme diye birşeyin varlığından neden şüphe edesiniz?
Porque duvida da existência da assim chamada Intoxicação Patológica?
Söyler misiniz, patolojik zehirlenme geçiren kaç hasta tedavi ettiniz?
Diga-me, quantos pacientes já tratou que sofressem de intoxicação patológica?
Patolojik zehirlenme geçiren bir hastanın bu derece şiddetli psikotik tepki göstermesi için ne kadar alkol tüketmiş olması gerekir?
Que quantidade de álcool tem de ser consumida para produzir essa severa reacção psicótica numa pessoa com intoxicação patológica?
Stanford Psikiyatri Enstitüsündeki eğitimim sırasında patolojik zehirlenme vaka çalışması...
Durante a minha bolsa de especialização no Instituto Psiquiátrico de Standford tive a oportunidade de...
Patolojik zehirlenme hastalığımı biliyordu.
Ele sabia que eu sofria de intoxicação patológica.
İlk olarak basit bir zehirlenme izleyeceğiz.
Primeiro veremos uma morte simples com veneno.
- Zehirlenme olup olmadığını kontrol etmem için karaciğere ihtiyacım var.
Preciso do fígado se queres que eu verifique por veneno.
Newsweek'de ciddi zehirlenme vakaları okumuştum.
Li sobre estreptococos mortais na NewsweeK.
Uzun süredir ölü... ve zehirlenme değil.
Ele está morto... há muito tempo, e não foi veneno nenhum.
Zehirlenme belirtisi yok.
Não há sinais óbvios de toxicidade.
Bizim kitaplarımızın yazdığına göre korkunç ölümünüze zehirlenme sebep olmuş.
Os nossos estudiosos, por exemplo, afirmam que teve uma morte horrível por envenenamento.
Büyük bir askeri tren yoldan çıkmış... ve bütün bu çevre bir şey bulutuyla zehirlenme tehlikesiyle karşı karşıya...
Sim, um comboio militar enorme descarrilou E toda esta área está em perigo de ser contaminada por uma nuvem enorme de... Merda!
- Zehirlenme olup olmadığını kontrol etmem için karaciğere ihtiyacım var.
preciso do figado se queres que eu verifique por veneno.
Üvey annem çok şiddetli hasta ben de Zehirlenme Servisini tuşladım ve sen çıktın.
A minha madrasta está a sentir-se muito mal. Carreguei no botão das Intoxicações e respondes tu!
Vay, Zehirlenme Servisi.
Intoxicações?
Zehirlenme.
Envenenamento.
Kesinlikle hiçbir zehirlenme belirtisi yok.
Ele não tinha sintomas de envenenamento.
Veya oksijen eksikliğinden bir tür zehirlenme geçiriyor.
Ou pode sofrer de alguma espécie de asfixia.
Zehirlenme gibi bir şey.
Podemos dizer que é uma espécie de intoxicação.
Zehirlenme.
Veneno...
Zehirlenme mi?
Envenenamento?
- Zehirlenme belirtisi yok.
Acha que fui envenenado?
- Zehirlenme yok.
Não há intoxicação.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]