Ölüm bizi ayırana kadar translate Portuguese
120 parallel translation
Ölüm bizi ayırana kadar sevip, sayacağım.
Para amar e respeitar, até que a morte nos separe.
Ölüm bizi ayırana kadar mutlu olacağız.
Vamos ser felizes até que a morte nos separe.
Ölüm bizi ayırana kadar.
Até que a morte nos separe.
Ölüm bizi ayırana kadar mı?
Até que a morte nos separe?
Ben, Oliver Barrett, seni, Jennifer Cavilleri'yi, bugünden itibaren karım olarak alıyorum ve ölüm bizi ayırana kadar seveceğime söz veriyorum.
Eu, Oliver Barrett, tomo-te, Jennifer Cavilleri, por minha legítima esposa a partir de hoje prometendo amar-te e respeitar-te até que a morte nos separe.
Ben, Jennifer Cavilleri, seni, Oliver Barrett'i, bugünden itibaren kocam olarak alıyorum, ve ölüm bizi ayırana kadar seveceğime söz veriyorum.
Eu, Jennifer Cavilleri, tomo-te, Oliver Barrett, por meu legítimo esposo a partir de hoje,... prometendo amar-te e respeitar-te até que a morte nos separe.
Bu arabayı ölüm bizi ayırana kadar sevecek ve koruyacağım.
Amarei e protegerei este carro até que a morte nos separe.
"Ölüm bizi ayırana kadar" Bunu sen söyledin, Nick.
"Até que a morte nos separe". Disseste-o tu.
Gerek zenginlikte, gerek fakirlikte, gerek iyi günde, gerek kötü günde, gerek hastalıkta, gerek sağlıkta, ölüm bizi ayırana kadar seni seveceğim ve üstün tutacağım.
Na riqueza e na pobreza, nos bons e maus momentos, na saúde e na doença, prometo amar-te e respeitar-te até que a morte nos separe.
Bu yüzükle... bugünden itibaren ... ölüm bizi ayırana kadar... elini tutmak ve bırakmamak adına ... seninle evlenme şerefine
Tenho a honra... de pedir sua mao em casamento... para ama-la e acaIenta-Ia... deste dia em diante... ate que a morte nos separe.
Sonunda kutsal evlilik bağıyla birleştik. Hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırana kadar.
Estamos, finalmente, sob as leis do sagrado matrimónio... na doença e na saúde, até que a morte... nos separe.
"Ölüm bizi ayırana kadar."
"Até que a morte nos separe".
"Ölüm bizi ayırana kadar." Sana böyle demedim mi Helen?
"Até que a morte nos separe." Não foi o que ouviste, Helen?
- Ölüm bizi ayırana kadar.
- até que a morte nos separe.
"Ölüm bizi ayırana kadar" kaskonuz gibidir.
"Até que a morte nos separe" é o programa de garantia contínua.
İyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta, ölüm bizi ayırana kadar.
Para o melhor e para o pior, na doença e na saúde, até que a morte nos separe.
Jason, "Yalan, yalan, yalan, ölüm bizi ayırana kadar" diyor.
E o Jason diz "Mentira, mentira, mentira, até que a morte nos separe."
Ölüm bizi ayırana kadar, Marie.
Até que a morte nos separe, Marie.
Ross'u... hastalıkta ve sağlıkta, ölüm bizi ayırana kadar, kanuni eşim olarak alıyorum, hastalıkta ve sağlıkta, ölüm bizi ayırana kadar, kanuni eşim olarak alıyorum,
-... aceito-te, Ross... -... aceito-te, Ross... ... até que a morte nos separe.
- Ta ki ölüm bizi ayırana kadar.
- Até que a morte nos separe.
- Ölüm bizi ayırana kadar.
- Enquanto os dois vivermos.
Ölüm bizi ayırana kadar evliyiz.
Estamos casados até que a morte nos separe.
Yine de "ölüm bizi ayırana kadar" dan daha çok seçeneğin var.
Arranjaram mais opções do que "até que a morte nos separe".
O gece bir ilişkiyi ölüm bizi ayırana kadar yürütmek için ne gerektiğini düşündüm.
Nessa noite, pensei no que era preciso para uma relação funcionar. "Até que a morte nos separe."
Ölüm bizi ayırana kadar seninle beraber olmayı planlıyorum.
Tenciono ficar contigo até que a morte nos separe.
Hani ölüm bizi ayırana kadar beraberdik?
Afinal de que valeram os votos do casamento?
Seninle evlendim, ve ölüm bizi ayırana kadar seninle evli kalacağım. Hayır!
Eu estou casado contigo, e vou ficar casado contigo até que a morte nos separe.
Ölüm bizi ayırana kadar sevip sayacağıma.
Para amar e acarinhar, enquanto ambos vivermos.
Ve o kutsal "ölüm bizi ayırana kadar" sözlerini söyledikten 66 sene sonra Concetta onu bırakıp Tanrı'ya döndü.
66 depois dos votos sagrados, "até que a morte nos separe", Concetta deixou-o e foi para junto de Deus.
- Ölüm bizi ayırana kadar Luc Crash.
Até que a morte nos separe, Luc Crash.
- Ölüm bizi ayırana kadar.
- Até que a morte nos separe.
"ölüm bizi ayırana kadar."
"até que a morte os separe."
Hayır, Teşekkürler.Hiçbiryere gitmiyorum Ölüm bizi ayırana kadar.
Não, obrigada. Não vou a lugar nenhum. Até que a morte nos separe.
Sen ve ben. Ölüm bizi ayırana kadar.
Eu e tu, até que a morte nos separe.
Kahretsin. "Ölüm bizi ayırana kadar mı?"
Merda. " Até que a morte nos separe? '.
Yani "Ölüm bizi ayırana kadar" yeminini mi?
Quer dizer, "até que a morte vos separe"?
- Ölüm bizi ayırana kadar. Sana ne diyecegim.
Até que a morte nos separasse.
Çünkü burası iş yeri ve ölüm bizi ayırana kadar burdayız.
Mas aqui não vai pegar, porque neste escritório é até que a morte nos separe.
Ölüm bizi ayırana kadar.
"Até que a morte nos separe."
Göğsünde'Ölüm bizi ayırana kadar, Omen ve biri'yazan bir dövmesi vardı.
Ela tinha uma tatuagem no peito que dizia : "até que a morte nos separe". "Omen e..." alguém.
Kızınızın göğsünde'Ölüm bizi ayırana kadar. Omen...'ve başka birinin adı yazan bir dövme vardı.
A sua filha tinha uma tatuagem no peito que dizia : "até que a morte nos separe".
Bakalım'ölüm bizi ayırana kadar'ın diğer yarısı kimmiş bulabilecek miyim.
Ver se percebo quem é a outra metade do : "até que a morte nos separe".
'Ölüm bizi ayırana kadar ;
"Até que a morte nos separe".
Ölüm bizi ayırana kadar, Omen ve Al.
"Até que a morte nos separe". "Omen e Al."
Ölüm bizi ayırana kadar.
Queres : "Até que a morte nos separe."
Birkaç çılgın hafta boyunca beni büyüledi ve bir baktım ailesinin Bargonya'daki şapelinde, 19653 Chateau Margeaux'dan çakırkeyfim ve ölüm bizi ayırana kadar onu sevmeye yemin ediyorum.
Ele rondou-me por algumas semanas, como um furacão e... quando fui a ver, estava na capela da sua família em Burgundy, bêbada como um cacho na igreja Chateau Margaux de 1953, evocando amor eterno, até que a morte nos separe.
Ölüm bizi ayırana kadar.
"Até a morte nos separar".
Ölüm, boşanma ya da terk edilme bizi ayırana kadar.
- Até que a morte, o divórcio... - A morte, o divórcio... -... ou a deserção nos separem.
Seni hak etmek için ne yaptığımı hala bilmiyorum... ama her neyse bunu muhafaza etmek için elimden geleni yapacağım, ve ölüm bizi ayırana kadar, kendimi sana adayıp... arkanda duracağım.
Não sei o que tenho feito para te merecer. Mas o que tenha sido... Farei ainda melhor.
"ölüm bizi ayırana kadar" kısmını ben böyle düşünmüştüm....
"Até que a morte nos separe."
Ölüm bizi ayırana kadar. Omen ve Al.
"Até que a morte nos separe".