English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ Ö ] / Ölüm nedeni

Ölüm nedeni translate Portuguese

673 parallel translation
YapıIan otopside ölüm nedeni vahşice sarsıImasından dolayı olduğu ortaya çıktı.
Em cada caso, a autópsia revelou que a causa da morte fora choque violento.
Fransız polisi ölüm nedeni olarak neyi tahmin ediyor?
Que julga a Polícia Francesa que lhe causou a morte?
Ölüm nedeni evet...
Sim, o relatório...
Ölüm nedeni neydi?
Qual foi a causa da morte?
Ölüm nedeni, yakın mesafeden şakakta mermi yarası.
A causa foi um ferimento de bala na fonte, a queima-roupa.
" Ölüm nedeni :
" Causa da morte.
Evet, vardı. Ama ölüm nedeni bu değildi.
Sim, mas não foi a causa de sua morte.
Ölüm nedeni araştırmacısı da olabilir.
Daria melhor em médico legista. A rir.
Konu, Binbaşı Finney Benjamin'in ölüm nedeni.
Assunto : circunstâncias da morte do Tenente Comandante Finney.
Ölüm nedeni - yaşlılık.
Causa da morte... velhice.
Memleketi bilinmiyor. Ölüm nedeni bilinmiyor.
Origem desconhecida e causa da morte desconhecida.
Ölüm nedeni hücre parçalanması gibi görünüyor.
Há inúmeras, Sr. Chekov.
Kesin ölüm nedeni bilinmemekle birlikte,... bir kayaya tırmanmaya çalışırken düştüğü sanılıyor.
apesar das circunstâncias exactas da morte não serem conhecidas, acredita-se que tenha caído quando tentava escalar o rochedo.
¤ bu insanların ölüm nedeni sadece eceldi. ¤
# estes homens morreram por puro falecimento. #
Böyle bir kurbanın vücudunu inceleseniz, açık bir ölüm nedeni bulamamanız olası mıdır?
Se examinasse o corpo de uma vítima do osso, é possível que não encontraria uma causa aparente da morte?
Bence, Bu zavallı piçin ölüm nedeni boynundaki bu yaradan dolayı aşırı kan kaybetmesi.
Na minha opinião, a morte do desgraçado foi causado por uma terrível hemorragia. Devido a uma grande laceração da jugular.
Doktor, biliyorsun ki ölüm nedeni olmadan cinayet soruşturması açamıyorum.
Dr, sabe que não posso investigar um homicídio sem uma causa de morte.
Pekala Bay Dobbs, resmi cenaze levazımatçımız ve savcımız olarak ölüm nedeni için ne diyorsunuz?
Sr. Dobbs, como médico legista e agente funerário, Qual seria a causa da morte?
Diğer Castle Rock cinayetlerinde olduğu gibi ölüm nedeni yine çok sayıda bıçak darbesi olarak açıklandı.
Como nas outras vítimas de Castle Rock, a causa da morte foram ferimentos por múltiplas apunhaladas.
Memur olayı büyük bir dikkatle araştırdı, fakat tatmin edici bir ölüm nedeni bulamadı.
Ele investigou o caso com muita minúcia mas não conseguiu encontrar uma causa de morte satisfatória.
O halde, bu talihsiz bayanın ölüm nedeni hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Então do que pensa que esta pobre senhora morreu?
O zaman kesinlikle normal bir ölüm nedeni değildir.
Uma maneira nada divertida de morrer.
Ölüm nedeni? Boğulma. Gırtlağı biraz ezilmiş.
O pastor pode ser o nosso mensageiro para o colégio com as notícias desta tragédia.
Wagner'in ölüm nedeni kayıtlara "intihar" olarak geçti.
Nos registos, consta que a morte de Wagner, foi suicidío.
Allison Mitchum'un ölüm nedeni, çifteden çıkan saçmaların karın boşluğuna saplanması.
A causa da morte da Allison Mitchum foi penetração da cavidade abdominal devida a uma ferida de espingarda.
Evet. Ölüm nedeni bu.
Sim, essa é a causa da morte.
Ölüm nedeni belli değil, ama bulacağım. Belki senin için birşeyler bulurum.
Ainda ninguém mo trouxe, mas vão haver novidades.
Polisler cesedini Kinsey köprüsünün altında buldular Ölüm nedeni belli değil.
O corpo foi achado em baixo da ponte Kinsey, por uma patrulha local.
Hapishane doktoru, ölüm nedeni olarak aşırı dozda sakinleştirici ile intihar ettiğini onayladı.
O médico da prisão confirmou o suicídio depois de uma overdose de tranquilizadores.
- Ölüm nedeni.
A causa de morte.
Ölüm nedeni?
Que aconteceu?
Oregon'lu kadın, yaş 21. Ölüm nedeni açıklanamıyor.
Sexo feminino, do Oregon, 21 anos, causa de morte inexplicável.
Ölüm nedeni ; kan kaybı. "
"Causa de morte : hipovolemia."
Ölüm nedeni ; kan kaybı. "
Causa da morte : hipovolemia.
Ölüm nedeni ; aşırı kan kaybı.
"Causa da morte : hemorragia arterial"
Bence ölüm nedeni, akciğerlerinin kanla dolması.
Na minha opinião, a causa da morte foi a inalação de sangue nos pulmões.
Aşırı özgüveni onun ölüm nedeni olacak.
O seu excesso de confiança será a sua morte.
Ama gerçek şu ki, ortada ölü bir zanlı var Ajan Mulder,... ve akla yatan başka bir ölüm nedeni de yok.
Mas, de facto, há um suspeito morto, Mulder, e não há outra causa plausível de morte.
Akla yatan başka bir ölüm nedeni daha var.
Há outra causa de morte plausível. - Qual é?
- Ölüm nedeni neymiş?
- Qual foi a causa de morte?
Çünkü ölüm nedeni bu.
Foi isso que a matou.
- Ölüm nedeni her ne ise, sorumlusu benim!
Seja qual for a causa, eu sou o responsável.
- Dr. Grissom'ın ölüm nedeni kalp yetmezliği değilmiş.
- Ele não morreu de paragem cardíaca.
Ölüm nedeni içten patlamalar.
A causa da morte aparenta ser um aneurisma rebentado.
Ama işin garip yanı, başka bir ölüm nedeni yok gibi.
O mais estranho é que não há outra causa plausível para a morte.
Ölüm nedeni için, vücuttan kalan parçaların daha çoğunu incelemeliyiz.
Há que analisar mais restos mortais para saber a causa.
Ölüm nedeni : Kalp krizi.
Ataque cardíaco.
Babanın ölüm şeklinden duyduğun vicdan azabı bunun nedeni.
É tudo porque a morte de seu pai está na sua consciência.
- Ölüm nedeni?
- Causa de morte?
Bay Leeds'in göğsündeki izlerin nedeni de belirsiz. Tahminen, bunlarda ölüm sonrası oluşmuş.
assim como a ligeira marca de corda no peito do Sr Leeds, que também se acredita ser "post mortem".
Ölüm zamanı ve nedeni bilinmiyor.
Causa e hora da morte... desconhecida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]