Ölüm kalım meselesi translate Portuguese
357 parallel translation
Ölüm kalım meselesi.
É uma questão de vida ou morte.
Yalnız kalmam, ölüm kalım meselesi.
É uma questão de vida ou de morte - deixem-me em paz.
Bu ölüm kalım meselesi baba. Bunu sen de biliyorsun.
É uma questão de vida ou morte, pai.
Ölüm kalım meselesi.
É uma questão de vida ou de morte!
Butch'a ölüm kalım meselesi dedin mi?
Disseste ao Budd e à sua gente que apanhem um táxi? É um assunto de vida ou de morte.
H. Sebastian için ölüm kalım meselesi Butch.
Levaram-vos uma anciã ferida num acidente? Budd, é um assunto de vida ou de morte!
- Ölüm kalım meselesi.
- Para quê? É questão de vida ou morte.
Bir ölüm kalım meselesi
Um caso de vida ou morte
Bu bir ölüm kalım meselesi.
Esta é uma questão de vida ou morte.
Ama bu ölüm kalım meselesi...
É uma questão de vida ou de morte!
Ölüm kalım meselesi olduğunu söylemişsin
Disseste que era uma questão de vida ou de morte.
Bu bir ölüm kalım meselesi.
É um assunto de vida ou de morte.
Ben de ölüm kalım meselesi sandım.
Julguei que fosse um caso de vida ou de morte.
Bu bir ölüm kalım meselesi.
Isto é uma questão de vida e morte.
Ölüm kalım meselesi olmalı.
É uma questão de vida ou de morte.
Ölüm kalım meselesi diye bağırıyor.
Tem estado a anunciar que é um umaq questão de vida ou morte.
Ciddi bir kaza geçirdim ama ölüm kalım meselesi olmasına rağmen şu an için bir tehlike yok.
"Sofri um acidente sério, mas de momento não corro perigo, embora seja uma questão de vida ou de morte."
Ölüm kalım meselesi.
Um caso de vida ou morte.
Gelecek saatler onun için ölüm kalım meselesi.
E a hora que está a chegar é uma questão de vida ou morte.
- Bu ölüm kalım meselesi.
- É um caso de vida ou morte!
Çok doğru, ölüm kalım meselesi.
- Isso mesmo. Vida ou morte!
Kuralları çiğnedim ama kurallar bizim gerçek kimliğimizi ortaya çıkarmaz. Bu ölüm kalım meselesi, umutsuz bir durum.
Vou quebrar as regras ao revelar a minha identidade... mas é caso de vida ou morte.
Ne yazık ki, Bu bir ölüm kalım meselesi
Lamentavelmente é uma questão de vida ou morte.
Ölüm kalım meselesi.
não.
Bu bir ölüm kalım meselesi.
Ele nunca cá chegou.
Ölüm kalım meselesi.
É uma questão de vida ou de morte.
Ama, hanfendi, bir ölüm kalım meselesi!
Mas é uma questão de vida ou de morte!
Bir ölüm kalım meselesi!
Uma questão de vida ou de morte.
Bu bir ölüm kalım meselesi.
É uma questão de vida ou de morte.
Sanki bu senin için ölüm kalım meselesi gibi.
Parece ser um caso vida ou morte para você.
Bu ölüm kalım meselesi hemen yola çıkmalıyız.
Isto não será como com Mackay? Vamos desentender-nos delas?
Bu bir ölüm kalım meselesi!
É um caso de vida ou morte.
Ee... neymiş bu ölüm kalım meselesi?
Então, que problema é esse de vida ou de morte?
Bu bir ölüm kalım meselesi dedim sana.
É um caso de vida ou de morte.
Bu hepimiz için ölüm kalım meselesi olabilir.
Pode ser a vida ou a morte de todos nós.
Ölüm kalım meselesi mi var?
Tem alguma doença terminal?
Fakat çok önemli ölüm kalım meselesi.
Mas é importante. Assunto de vida e morte.
Ama Harold için ölüm kalım meselesi.
Mas para o Harold, é uma questäo de vida ou de morte.
Bakın bayan, bu bir ölüm kalım meselesi.
É um assunto de vida ou morte!
Nerdeyse bir ölüm kalım meselesi.
Quer dizer a minha vida está em perigo.
Anlamıyorsun. Ölüm kalım meselesi.
É uma questão de vida ou morte...
İyice azalmış olan bu ilk hasadı toplamak artık tam anlamıyla... bir ölüm kalım meselesi.
Colher esta primeira magra colheita é agora, literalmente, um caso de vida ou morte.
Bu, ölüm kalım meselesi!
É uma questão de vida ou morte.
Bu "eğer" ölüm kalım meselesi olabilir.
É um "se" de vida ou de morte.
Ortada bir ölüm kalım meselesi varken sen bir aşk hikayesi mi anlatıyorsun?
Estamos a falar de vida e morte e você está a cantar.
Efendimiz, bu bir ölüm kalım meselesi.
Senhor, é uma questão de vida ou morte.
Askeriyenin ölüm kalım meselesi olmadığına dair espri yapıyorduk.
Costumávamos dizer a brincar que estar na tropa não é uma questão de vida ou morte.
Ölüm kalım meselesi olduğunu söyle.
Diz-lhe que é uma questão de vida e morte.
Bu politika sorunu değil, ölüm-kalım meselesi.
Isto não é uma questão de políca. É uma questão de vida ou de morte.
Bu bir ölüm-kalım meselesi tamam mı?
É uma questão de vida e de morte.É muito importante para a família Ronseblum.
- Bakın bu akşam küçük bir sorunumuz var. - Bu bir ölüm-kalım meselesi.
É uma questão de vida ou de morte.