Öğrenecek translate Portuguese
1,682 parallel translation
Şimdi herkes benim ne olduğumu öğrenecek!
Agora todo mundo irá saber que eu sou um pervetido!
Bırak Allah aşkına. "Şiş kebap" tan başka öğrenecek ne varmış?
Jesus Cristo, vá lá. "Shish Kebab"... O que é que é preciso saber-se mais?
Öyle ama yine de, öğrenecek daha çok şeyim var.
Ainda tenho muito a aprender.
Eğer bu film Cannes'a kabul edilmezse, Bütün dünya filmin berbat olduğunu öğrenecek.
Se o filme for rejeitado em Cannes, toda a gente vai ficar a saber que o filme é uma porcaria.
Kadınlar, ateş etmeyi öğrenecek ve erkeklerinin yanında savaşabilecekler.
Mulheres aprenderão a atirar e lutarão ao lado dos homens.
Üstlerim bunu öğrenecek.
Esperem até os meus superiores descobrirem.
Ama benden öğrenecek çok şeyin var.
Mas podias aprender algo comigo.
- Araba kullanmayı öğrenecek olan benim, değil mi?
- Sabe que vou aprender a dirigir?
İnsanlar Dungeons Dragons oynamanın kendilerini havalı göstermediğini ne zaman öğrenecek?
Quando aprenderão os jovens que o Masmorras Dragões não os torna fixes?
Mutlaka öğrenecek.
Ela acabará por descobrir.
Nasıl bir şeyler öğrenecek bu kadın?
Como pode ela aprender o que seja?
Fransızca ve Volofça'yı nasıl öğrenecek?
E como é que ele vai aprender Francês e Wolof?
Tyler öğrenecek oluesa- - bilmeyecek.
Se o Tyler descobre... Não vai.
- Doğruyu yanlışı nasıl öğrenecek?
De que outra forma aprende a distinguir o bem do mal?
- Öğrenecek.
- Vai saber.
E harfini de C harfi okuyunca operatör ona, eleştirileri okuyup oğlunun gizli kitabını öğrenecek olan Calista'nın adresini verdi.
Enganando-se com um confuso "E" por um "C", a operadora deu o endereço de Calista, que leu a critica, e assumiu que o livro secreto do filho fosse...
onu ayarladığımızı öğrenecek,.... ve sonra da, IMEX'in bizde olduğunu anlayacak
Ele descobrirá que eu o alterei, e saberá que temos o Imex.
Eğer Dwight beni öğrenirse, ardından seni de öğrenecek ve sen babamı uyandırmayacak ve Dwight'ın ne isteğini bulamayacaksın.
O Fazedor de Tortas torna-se numa atracção de circo. - Eu passo a ser vendedor-ambulante.
Şimdi bütün konu komşu öğrenecek.
O bairro inteiro vai saber.
"Çünkü bunu öğrenecek daha çok zamanı var."
Porque ele tem montes de tempo para aprender isso ".
Babam öğrenecek diye ödü kopardı.
Ela tinha pavor de ser descoberta.
Azuranın bildiklerini, Ming yakında öğrenecek demektir.
E quando Azura souber, o Ming também saberá.
İnsanlar, Terek'in bizim çocuğumuz olduğunu öğrenecek.
O povo saberá que o Terek é nosso filho.
Ve bu geceden sonra herkes bunu öğrenecek.
E depois desta noite... Toda a gente ficará a saber.
Evet, Fakat diğer taraftan onlar, nasıl öğrenecek
Sim, mas como eles irão aprender?
Senin öğrenecek çok şeyin var, ilk olarak çocuklar
Tem muito para aprender, mas primeiro os miúdos.
Senden satranç öğrenecek değilim, çocuk.
Não precisas de me ensinar a jogar xadrez.
Ve bunları bilen birinden öğrenecek. Senden daha iyi bir öğretmeni olamazdı, Zeddicus.
E falando por experiência própria, ele não poderia ter melhor professor do que tu, Zeddicus.
Tüm bildiğimiz, Gormogon'un öldüğü ve bunu öğrenecek insanlar listesinde değiliz.
Pelo que sabemos, o Gormogon está morto.
Lisa'nın da öğrenecek bir dersi var.
E a Lisa também aprendeu uma lição.
Bunu diğer insanların da öğrenecek olması sadece an meselesi.
Andy, e é só uma questão de tempo até que todos saibam isso.
Herkes Kahn'ın Wudang da yaptığı katliamı öğrenecek.
Todos sabem que Kahn acredita que será morto por um Wudang.
Çinli herkes Kahn'ın kim olduğunu öğrenecek.
O nome de Kahn será conhecido em toda a China.
- Eğer Nick öğrenecek olursa- -
- Se o Nick descobrir sobre...
Miguel de öğrenecek.
O Miguel também vai aprender.
Ama çok yakında, belki de yarın, Miguel tam olarak nasıl hissettiğimi öğrenecek.
Mas, em breve, talvez amanhã, o Miguel saberá exactamente como me sinto.
"Ben asla" oyununu oynayamıyorum sonradan herkes bana yaptığın o garip şeyleri öğrenecek diye.
Nunca posso jogar ao "Eu Nunca", porque todos saberiam as coisas esquisitas que te deixo fazer-me.
- Öğrenecek.
Vai saber.
İşte bizim nasıl sörf yapılanacağını öğrenecek olma nedenimiz.
Bem, é por isso que vamos aprender a surfar.
Deneyimsiz olduğunu bende biliyorum, ama öğrenecek.
Sei que ela não tem experiência, mas vai aprender no emprego.
Hatta şimdi öğrenecek, çünkü oraya girmiyorsun.
Sabes que mais? Ele vai descobrir agora, porque tu não vais entrar ali.
Bu hayatın bir parçası, eninde sonunda zaten öğrenecek. Ve bu dünyadaki en doğal şey.
São factos da vida que ela irá aprender eventualmente, e é a coisa mais natural do mundo.
Bak, Patrick tamamen kontrolüm altında, Letitia şeytanın ta kendisi ve kız arkadaşın Karen, tam bir ruh hastası, ve öğrenecek olurlarsa.
Olha, Patrick já está a ficar dependente de mim. Letitia é má e a tua namorada Karen, é psicopata.
Ve öğrenecek çok şeyim olduğunu.
... e que tinha muito a aprender.
Disiplinsiz, anlaşılmaz, saygı konusunda daha öğrenecek çok şeyleri olan kişiler.
São indisciplinados, inarticulados e têm muito a aprender sobre o respeito.
Ve şimdi herkes bu gerçeği öğrenecek.
Agora todos vão saber a verdade.
Kadınlar ne zaman öğrenecek?
Quando é que estas rapariguinhas aprendem?
Öğrenecek olursa...
Se ele descobre...
Icka ağzıyla içmeyi öğrenecek!
- Não podes fazer isso.
Nasıl adam olunacağını öğrenecek.
Ele tem que aprender a ser homem.
Elbette, bu tür insanlarla olmanın bedelini tecrübe ederek... -... öğrenecek.
O que sabes sobre Lúpus?