Öğreniyorum translate Portuguese
892 parallel translation
Her gün onun hakkında yeni bir şey öğreniyorum ve bu ondan beklemediğim epey büyük bir şey oluyor.
eu descubro todos os dias algo novo acerca dela, parece que, e são sempre pequenas lindas coisas que eu nunca esperaria da parte dela.
Braille körler alfabesini öğreniyorum. - Öyle mi?
Estou a aprender esse tal braile.
Rhett, hayatımda ilk kez yaptığım birşeyden dolayı üzgün olmayı öğreniyorum.
Pela primeira vez, sei o que é arrepender-me de algo que fiz.
İki cinayetten sonra, öğreniyorum ki birisi "Harika" olanla uğraşıyor.
Dois homicídios depois, descubro que alguém sabe algo sobre a "Maravilhosa".
Denedikçe öğreniyorum.
Estou a aprender e a esforçar-me.
Sigara içmeyi öğreniyorum.
Estou a aprender a fumar.
Teğmen şeritlerinin de centilmenliğin garantisi olmadığını öğreniyorum.
Há tenentes cujas divisas não fazem deles cavalheiros.
Erkek olmayı öğreniyorum.
Aprendo a ser um homem.
Sürekli yeni şeyler öğreniyorum.
Estou sempre a aprender.
Sizinle olduğum her an faydalı bir şey öğreniyorum, Bay Fix.
Sempre aprendo algo útil consigo, Mr. Fogg.
Yirmi yıldır her gün buraya geliyorum. Bilgilerinin en az zor olanlarından ancak birkaçını öğreniyorum.
Venho aqui todos os dias há duas décadas para apanhar alguns fragmentos menos difíceis do seu conhecimento.
Ama burada geçirdiğim onca aydan sonra artık daha fazlasını ifade ediyor çünkü Siyam halkıyla tanıştım, ve onları anlamayı öğreniyorum.
Agora que estou aqui há muitos meses, ele se tornou muito mais que isso porque conheci o povo do Sião, e estou aprendendo a compreendê-lo.
Yavaşça gözlemleme ve ölçmeyi öğreniyorum.
Lentamente, aprendo a observar e a medir.
O dilimizi öğrenmeye çalışıyor. Ben de Japonca öğreniyorum.
Ela tem tido aulas de inglês e eu de japonês.
Jokey olmayı öğreniyorum.
Estou a treinar para jóquei.
İyi şeyler öğreniyorum.
Tenho lá dentro bons livros.
- Dalmayı öğreniyorum.
- A aprender a mergulhar.
Satranç öğreniyorum.
Estou a aprender a jogar xadrez.
Yapıyorum zaten. Yalnız olmayı öğreniyorum.
Estou aprendendo a ser sozinho.
Bu arada işi ustasından öğreniyorum.
Entretanto, aprendo o negócio com o meu mestre.
Bu arada işi ustasından öğreniyorum, doğru mu?
Sim, senhor. Agora, entretanto, estou a aprender o negócio do meu mestre, certo?
- Sayesinde ben de çok şey öğreniyorum.
Sim? Estou a aprender muitas coisas com ele.
Ve öğreniyorum da. Gerçekten.
Estou a aprender, estou mesmo.
Ama kabullenmeyi öğreniyorum.
Mas estou a aprender a aceitar as coisas.
Öğreniyorum, deniyorum, yanılıyorum.
Atrapalho, não conheço as regras! Aprendo algo, experimento, e erro!
Bunu öğreniyorum.
Isso estou eu a aprender.
Emrin nereden çıktığını ve kimin önerdiğini öğreniyorum.
Averiguar de onde veio a ordem e quem a recomendou.
Aynı zamanda İspanyolca öğreniyorum.
Também estou aprendendo espanhol.
Öğreniyorum daha.
Estou a aprender.
Öğreniyorum.
Estou aprendendo.
Oldukça çabuk öğreniyorum. Oldukça çabuk.
Estou a aprender muito depressa, muito depressa.
Dünya tarihini yazmayı sürdürüyorum kuşları çekiyorum, kraliyet ailesini tuvalette fotoğraflıyorum lll. Dünya Savaşının çıkmasını önlüyorum ve okumayı öğreniyorum.
a puxar pássaros a fotografar a realeza na sanita, a evitar a Terceira Guerra Mundial, não pode ser mau e a aprender a ler.
Öğreniyorum ki Yago ve Vago CROC üyesi,
E descubro que o Yago e o Vago pertencem à organização CROC,
Harmonica çalmayı öğreniyorum.
Eu estou aprendendo a tocar ban... harmônica.
Ben de bunları yeni öğreniyorum.
Eu próprio não sabia nada disso.
Öğreniyorum.
Estou a aprender.
Bir kitaptan öğreniyorum.
Aprendi de um livro.
Burada çok şey öğreniyorum.
Estou mesmo a aprender muito por aqui.
Ailemden binlerce kilometre uzakta yaşama farklı bakmayı öğreniyorum.
Longe da família, aprendo a ver a vida de modo diferente.
Ona içimi açmaya tam cesaretimi topladığım gün, öğreniyorum ki... öğreniyorum ki o...
No dia em que reúno coragem para dizer-lhe, descubro... descubro que ela...
Özür dilerim. Hala öğreniyorum.
Desculpem, não estou habituada.
Onca zamandan sonra hâlâ nasıl babam hakkında yeni şeyler öğreniyorum?
Como é que, ao fim de tanto tempo, ainda aprendo coisas sobre o meu pai?
Onca zamandan sonra hâlâ nasıl oğlum hakkında yeni şeyler öğreniyorum?
Como ao fim de tanto tempo, ainda aprendo coisas sobre o meu filho.
Hep öyle diyorsunuz ama öğreniyorum.
Está sempre a dizer isso. Mas eu aprendo.
- Öğreniyorum, öğreniyorum.
- Eu aprendo! Eu aprendo!
İlk defa bir şefe, bana yemek yapması için rüşvet verdim... sonra da öğreniyorum ki en basit malzemeleri bile yokmuş!
Foi a primeira vez que subornei o cozinheiro para poderjantar e ele nem sequer tem os ingredientes mais básicos!
Gözardı edilmesi imkansız şeyler duydum. Neden adını söylemek istemedin? Yaşlandıkça, gizlice sevmeyi öğreniyorum.
À medida que envelheço chega-me o prazer do segrêdo.
Öğreniyorum.
Sabes tocar isto?
evet.. bu benim ülkem Ben ondan doğdum ve ondan öğreniyorum Büyük ağaçları ve sırık gibi mısırları olan Ülke... onu çok seviyorum ve onu koruyacağım.
sim, esta é a minha terra foi ela que me deu à luz e aprendo a contar com ela terra de árvores altas e maçarocas crescidas gosto dela e aprendo a cuidar dela soldadinho näo vês que existe outra maneira de amá-la
Bir kitaptan öğreniyorum.
- Aprendeu?
Tibetçe öğreniyorum.
Estou a aprender tibetano.
öğrenci 51
öğrendim 28
öğrenecek 20
öğreneceksin 43
öğren 61
öğreneceğiz 28
öğreneceksiniz 19
öğrenciler 57
öğreneceğim 42
öğrenmelisin 17
öğrendim 28
öğrenecek 20
öğreneceksin 43
öğren 61
öğreneceğiz 28
öğreneceksiniz 19
öğrenciler 57
öğreneceğim 42
öğrenmelisin 17