Ý translate Portuguese
461,853 parallel translation
Ve kapıyı tıklamadıysanız, biraz görgülü olmaya ne dersiniz?
E se não bateram, onde está a vossa educação?
- Bunu atacak mıyız yani?
Então vamos jogar fora?
Leonard ile 2 yıldır evliyiz ve çıkıyorken yaptıklarımızdan fazlasını yapamadık.
Só que eu e o Leonard estamos casados há dois anos, e não avançámos mais do que quando namorávamos.
Son yıllarda, dört Eli Mannings öldürdünüz.
Ao longo dos anos, já matou quatro Eli Manning...
Ben yıllardır oraya kakamı veya neyse onu yapıyorum.
Tenho feito cocó, ou o que for, mantém o mistério, lá há anos!
Peki yoldaş, depoyu boşaltmalıyım.
Oiça, compadre, preciso de largar um.
Denize düşen yılana sarılır.
Tempos desesperados exigem medidas desesperadas.
Geçen yıl en çok Colin Kaepernick'in forması sattı!
A camisola mais vendida, no ano passado, foi do Colin Kaepernick!
Ben mi ırkçıyım, yoksa tanıştık mı?
Estou a ser racista ou já nos vimos?
Bu anahtarı hemen nehre atmalıyım.
Devia atirar esta chave ao rio já!
Tanrı Amerika'yı korusun!
Deus abençoe a América!
Geniş çizgileri ve parlak yıldızlarıyla o korkulu mücadele boyunca
No brilho final do entardecer
Söyle, yıldız bezeli sancağımız
Diz-me
Geçen yıl neden en çok Colin Kaepernick forması satıldı?
As camisolas do Colin Kaepernick venderam mais no ano passado. Porquê?
Onlarca yıllık geleneği, oğullarımdan biriymiş gibi bir kalemde sileceğimi sanıyorsan...
Se pensam que vou deitar fora décadas de tradição como se fossem só um dos meus filhos...
Ben müzikten anlarım. Tampa'lıyım ben.
E eu percebo de música, sou de Tampa.
" Şu var : Önümüzdeki dört yıl boyunca körkütük sarhoş olacağım.
" A ideia é esta : nos próximos quatro anos, vou embebedar-me até cair para o lado.
"Önümüzdeki 240 yıl boyunca size ayda 80 dolar verecektim."
Ia dar-vos 80 dólares por mês, durante os próximos 240 anos. "
Son on yıl süperdi.
A última década foi uma loucura.
Biri gelip bana "Neal, çocuk AIDS'ini tedavi edebilirsin ama yığınla kokain çekmen lazım." dese
Se alguém me viesse dizer : "Neal, podes curar a sida pediátrica, mas terás de consumir montes de cocaína", eu diria :
Hatta birkaç yıl öncesine dek futbolda iyiyseniz suç bile işleyebiliyordunuz, sıkıntı etmiyorduk.
Na verdade, até há poucos anos, se se fosse bom no futebol americano, podia-se cometer crimes sem problemas.
17 yıldır antidepresan kullanıyorum ve nihayet dedim ki "Başka bir şey denemeliyim."
Então, tomava antidepressivos há 17 anos e finalmente decidi : "Tenho de tentar outra coisa."
"Ha siktir, bunu yine yapmalıyım." dedim.
Pensei : "Porra, tenho de o fazer de novo."
Geçen yıl sordular :
O ano passado, perguntaram ao Papa :
Hazır mıyız?
Preparados?
" İstesen de istemesen de bu toplantıyı yapacağız.
Mas não têm de perseguir pessoas, tipo : " Vamos ter esta reunião, quer queira, quer não.
Biliyorum, çünkü geçen yıl Güney Carolina'daki Konfederasyon bayrağı muhabbetinde
Eis como sei isso. Quando aconteceu aquilo da bandeira da Confederação, na Carolina do Sul, as pessoas de Boston e de Nova Iorque foram especialmente presunçosas.
Şey yapıyorlar... Acayip aşağılayıcı bir şey... Yılda birkaç maç, takımların isimlerini İspanyolca yapıyorlar.
Estão a fazer uma coisa muito condescendente, em que, em dois jogos por ano, mudam os nomes das equipas para nomes espanhóis.
Beş yıl öncesine kadar hiç âşık olmamıştım, sonra bir kadınla tanıştım ve birbirimize âşık olduk, harikaydı.
Então, até há uns cinco anos, nunca tinha estado apaixonado. Depois conheci uma mulher, apaixonámo-nos e foi ótimo.
Dedim ki "Bu iş artık resmî : Ben bir aşk adamıyım."
E eu disse : "É oficial, sou um amante."
12 adım programında gözümü karartıp dürüstçe kendimi anlatmam gerekti ve nihayetinde "yıldız sikici" olduğuma karar verdim.
No programa de 12 passos, eu tinha de escrever muito sobre mim de forma firme e honesta e cheguei à conclusão de que gosto de foder estrelas.
Mesleğimden ötürü birçok ünlüyü tanıyorum ama bazılarıyla arkadaş oluyorum ve onları takıntı yapıp bana kızdılar mı diye düşünüyorum, niye bir saattir cevap atmadılar diye düşünüyorum ya da üç yıl önce haklarında söylediğim o şeyi duydular mı diye.
Quero dizer, conheço muitas pessoas famosas do trabalho, mas torno-me amigo de algumas, fico obcecado por elas, fico com medo de estarem zangadas comigo, a pensar porque não me respondem há uma hora ou se terão ouvido o que disse sobre elas há três anos.
Birkaç sebepten ötürü yıldız sikiciyim.
Acho que gosto de foder estrelas por várias razões.
Profesyonel güvenliğim için de yıldız sikiciyim ayrıca.
Acho também que fodo estrelas por questões de segurança profissional.
O kadın için zırlamalarım, on yıl önce yapmaya başladığım bir şeyin birikimi gibiydi,
Então, acho que chorar por causa daquela mulher foi o culminar de algo que começou dez anos antes,
En yakın arkadaşınızla konuşup "Bunun skecini yapmalıyız." dediğinizi düşünün.
E imaginem se vocês e o vosso melhor amigo tivessem uma conversa e dissessem :
O zaman "Kendime daha iyi bakmalıyım, kendim için yazmalıyım, kendim için stand-up yapmalıyım." dedim.
Quando isso aconteceu, percebi : " Tenho de cuidar melhor de mim.
Yanlış şeyi yaparak bir gün, bir ay, bir yıl, hatta on yıl bile geçirebilirsiniz ve bunu fark ettiğinizde daima çok geç olur.
Podemos passar um dia, um mês, um ano podemos passar uma década a fazer a coisa errada, e, quando nos apercebemos, é tarde demais.
"Asyalıyım diye mi benimlesin?" diyor.
Diz : "Só estás comigo por eu ser asiática?"
Erkeklerin kötü yanlarıysa sapıklık, yılışıklık falan oluyor.
Os defeitos dos homens são : "Anormal. Anormal devasso."
Yangının ortasında... Etraf tutuşmuş, bina yıkılıyor. Sanki ben "Aynı mutfaktan cips aldığım zamanki gibi!" diyeceğim.
Acha que vou estar no meio de um incêndio, com chamas e vigas a cair, e dizer : "Caramba, é como daquela vez em que fui buscar batatas fritas!"
Aslında testosteron yüzünden bakıcıyı sikmemeye söz vermek lazım. "Veriyorum." diyoruz.
Deviam ser : " Promete que não deixa a sua testosterona tentar foder a ama?
Ben bakıcıyı sikerim.
Eu fodo amas.
Altı yıl üst üste sınıfının lideri.
O melhor da sua classe há seis anos seguidos.
Ama onu son görüşüm olabileceğini biliyordum, o yüzden... 30 yıl boyunca sevgi göstermediğim birine sevgi göstermeyi becermek kolay değildi. Yani o yüzden ben de elimi öpüp alnına koydum
Mas sabia que podia ser a última vez que o via, por isso era difícil saber como ser afetuoso com um tipo com quem não fui afetuoso durante 30 anos, por isso... simplesmente dei um beijo na minha mão, pu-la na testa dele
Luke 21 : 36'yı öneririm.
Sugiro Lucas 21 : 36.
Neye dönüştüğünü göstermek, yıkıcı olabilir.
Mostrar-lhe no que te transformaste seria devastador.
Ama ısıyı artıracağım.
Mas vou aumentar a temperatura.
Bu iş henüz bitmedi. - Architect toplantıyı kontrol ediyor. 6 ağır silahlı adam saydım. - Aram?
Isto não acabou.
Richard Game cinayetini itiraf ettiğinde yıllardır hastaymıştı.
Quando o Richard Game confessou o teu homicídio, estava doente há anos.
Greenville'de bir gözlem kulesi yıkılmış.
Uma torre de vigia de Greenville foi destruída.