Işaret translate Portuguese

B : ışaret veririz ve pilotlarımız bizi bulabilir.

B : Iluminação dos faróis, assim os nossos pilotos podem vê-los.

Herkesı öldürüyor ve sonra ıntıhar edıyor, gerıde Kabıl'ın ışaretı gıbı kırmızı ışaret bırakıyor.

Ele mata toda a gente e depois, dispara na própria cabeça, deixando esta marca vermelha, como a marca de Caim.

i... şaret parmağı!

O ín... diz!

İ  şaret mi veriyor? Evet, gözlemci ben ortaya çıkana kadar arabada bekliyor.

Sim, o observador espera que eu saia.

Küçük bir not defterim vardı... ve ne zaman siyahi bir adamla tanışsam, bu defterime bir şaret koyuyordum.

Eu tinha um bloco de notas e, sempre que conhecia uma pessoa negra, fazia uma marca no bloco.