English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Portuguese / [ I ] / Işaret ver

Işaret ver translate Portuguese

278 parallel translation
Babası çıkarsa bir işaret ver.
Vamos combinar um sinal, em caso de ele sair.
Baron Gruda'nın gemisine alabanda için işaret ver.
Avisa o navio do Barão Gruda para disparar, para que um de nós o atinja.
Sims, South Fork Kasabasına vardığınızda eğer her şey yolundaysa aynanı Mizzell'in olduğu yere doğru yarım dakika şu şekilde sabit tutarak işaret ver. Biz sürüyü ilerleteceğiz.
Quando estiveres em South Fork e se tudo correr bem, envia um raio fixo a Mizzell se podemos passar com a manada.
Bu tarafa gelirse bir işaret ver.
Bata com o pé se ele vier para cá.
Filoya işaret ver. Savaşa hazırlanın.
Dá o sinal de batalha!
Bize bir işaret ver!
Dá-nos um sinal.
- Bir şey görürsen, işaret ver.
- Se vires alguma coisa, avisa.
Paul, beni duyuyorsan bir işaret ver!
Paul, dá-me um sinal que me consegues ouvir!
Haydi, işaret ver.
Dá o sinal!
Bana bir işaret ver.
Um sinal do céu.
Arkasına ulaştığında işaret ver.
Põe-te atrás dele e faz sinal.
Bize işaret ver.
Dá-nos sinal de partida.
" Baba yurdum, bize bir işaret ver
Mãe Pátria, Mãe Pátria, mostra-nos o sinal
Beni duyuyorsan, bir işaret ver.
Se me consegues ouvir, diz.
Bize bir işaret ver.
Dá-nos um sinal.
Eğer bir şey görürsen işaret ver. - Tamam.
Faz sinal, se vires alguma coisa.
Dolores'e karsı hissettiklerim yanlışsa bir işaret ver. Rebecca!
Rebecca.
Tanrım, bana bir işaret ver ki seni izleyeyim, bir adamı değil.
Senhor, dê-me um sinal de que o sigo a Si e não a um homem.
Khalil gelirse işaret ver.
Se o Khalil vier, avisa-me.
Havadan görebileceğim bir işaret vermeye çalış.
Dá-me só um sinal que eu possa ver do ar.
Bana bir işaret ver!
Dá-me um sinal.
İki dakika sonra dışarı çık, Federallere işaret ver.
Daqui a 2 minutos, farás sinal aos agentes.
Postacıya dikkat et, bana işaret ver.
Bart, vê se vem o carteiro. Dá-me algum tipo de sinal.
Şeytan 505, beni duyuyorsan işaret ver.
Devil 505, se me ouve, lance fumo.
Şu hareketi yapınca. Bana işaret ver "Kenilworth."
Quando fizer isto com o meu cabelo, atira-me a dica "Kenilworth".
Bana uyanık olduğuna dair işaret ver.
Dê sinal de que está acordado.
Bu adam da krupiyenin kağıtlarını görüp... masadaki arkadaşına işaret veriyordu.
E este gajo aqui está a ver o jogo todo... e a fazer sinais ao amiguinho aqui desta mesa.
Nanook, tuzaklarından birine yaklaşan beyaz bir tilki görüyor, ailesine dolanmasını işaret ediyor.
Nanook, ao ver uma raposa branca se aproximar de uma de suas armadilhas, sinaliza para que sua família desvie.
İşaret ver.
Toca para chamar às armas!
Borucu. İşaret ver.
Corneteiro, toque para retirada.
Eğer buralardaysan, bize bir işaret ver!
Se estás ai em baixo, faz-nos um sinal.
- İşaret ver, evlat.
- Dispare o sinal.
İşaret ver.
Dispara.
- İşaret ver.
- Dispara.
Eğer görmek istersek, bu üzerimize koyduğu işaret.
É o sinal que ele nos pôs a todos, se nós o quisermos ver.
Yüzbaşı Marco işaret fişeği atmıştı,.. ... bu yüzden olanları açıkça görebiliyorduk.
O Capitão Marco disparou uns fachos, para ser mais fácil ver o que acontecia.
- İşaret ettiğim yere bakın. - Evet.
- Está a ver para onde aponto?
İşaret ver.
Dêem o sinal.
Hadi oynayalım, kağıtları alın, nereye işaret koyduğumu göremiyorum.
Vamos jogar e levantem as cartas. Não consigo ver as marcas que fiz.
Bu muhteşem, güneşli günde kimsenin karşı gelemeyeceği İtalyan güneşini görmemiz Tanrı'nın bizim tarafımızda olduğuna dair kutsal bir işaret!
Por que não conseguimos nós ver, neste dia glorioso e soalheiro, que o Sol italiano, a que ninguém consegue aplicar sanções, é um sinal divino de que o céu está do nosso lado?
Onları görünce, bize işaret ver.
Quando eles vierem faz sinal lá de cima.
Elinin beni işaret ettiğini görüyorum.
Estou a ver a tua mão que me chama.
İşaret ver.
Faca sinal.
Tamam, Daniels. İşaret ver.
Daniels, polegar para cima.
Çıkmaya hazır oldupunda işaret ver.
Faça-me sinal, quando estiver pronto.
Luiz'e daha fazla su için işaret ver.
Avisa o Luiz para encher os canais.
Kutuya işaret koydum, elini sürersen hemen fark ederim.
Vou arranjä - Ia para ver se alguém Iä mexe.
İşaret ver. Tamam mı?
Diz-me quando começo, está bem?
İşaret ver.
Luzes.
* Güçlü olabiliriz hadi bir işaret ver... * Bastian!
Bastian!
İhat, işaret, ver onu bana.
Ihat, o sinal. Me dê o sinal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]