Bın translate Russian
54,359 parallel translation
Bir taneyle bırakmanın ne eğlencesi var?
Какое же это веселье, если оно одно?
Öf be. Wallace, B.A. - Müze açılışı için giyinmiş olmalıydınız.
Народ, Уоллес, БА, вы уже должны быть одетыми и готовыми к открытию музея!
Bilmiyorum. Barry, beni kurtarmak için şehri korumayı bırakamazsın.
Барри, ты не можешь прекратить спасать город, чтобы спасти меня!
Belki de bu sırada şu silah satıcısı olayını bıraksan iyi olur.
Может, пока что ты могла бы бросить это дело с торговцем оружием?
Dava açamaz mısın? Yapabileceğim hiçbir şey yok B.A.!
Я не могу ничего сделать, Аллен!
Harika, cesur bir oğul ve sevdiğim kadını bıraktı.
Она оставила прекрасного и храброго сына и женщину, которую я люблю.
- O şeyi bıraktın sanıyordum.
- Я думал, ты уже закончил работы над этим.
Tam bir gösteriş meraklısı. Selfy çekiniyor, binaların üzerinde şimşek işareti bırakıyor.
Он показушник... только и делает селфи, да рисует граффити с молнией на домах.
Lütfen arkadaşlarımı ve beni serbest bırakın ve size söz veriyorum bir daha buraya adımımızı bile atmayacağız.
Пожалуйста... просто позвольте мне и моим друзьям уйти, и я обещаю, мы никогда сюда не вернемся.
Seni yenersem arkadaşlarımı serbest bırakacaksın ve bizi de sonsuza kadar rahat bırakacaksın.
Но я если я выиграю, ты отпустишь моих друзей и оставишь нас по-хорошему.
Belki Grodd'un Joe'da bıraktığı anılarıyla planını çözebiliriz.
Возможно мы могли бы использовать воспоминания Гродда, которые он оставил Джо, чтобы выяснить что он замышляет.
Yakalanmamaya çalışın. Çünkü bir kere yakalanırsanız daha bırakmazlar.
Просто старайтесь, чтобы вас не поймали, потому что тогда они вас не отпустят.
Seni bıraktığım andan itibaren kendi başınasın.
Ладно, как только я отпущу тебя, ты сам по себе.
Ne olur, bırakın onu kurtarayım.
Пожалуйста, позвольте спасти его.
Wally West'i ebedi eziyetinden serbest bırakmanın tek bir yolu var.
Есть только один способ освободить Уолли Уэста от его вечных мук.
Bırakmadın bana başka çare
♪ Ты не оставила мне выбора ♪ ♪ Никакого выбора ♪
Beni bırakırsanız Savitar'ın en büyük sırrını söylerim.
Отпустите меня, и я раскрою главную тайну Савитара.
Beni serbest bırakırsanız Savitar'ın kim olduğunu söyleyerim.
Выпустите меня - и я назову имя Савитара.
Bana Savitar'ın kim olduğunu söyle, ben de seni serbest bırakayım.
Если ты расскажешь мне кто скрывается под маской Савитара, я отпущу тебя.
Bırakın beni götürsün.
Позвольте ей меня забрать.
Onu yüzüstü bıraktığını mı?
Что ты бросил его?
Herkesi yüzüstü bıraktığını mı?
Что ты бросил его и всех остальных?
Ne yaparsam yapayım yakınlarını yüzüstü bırakacaksın.
Что бы я ни делал, ты все равно покидаешь тех, кто тебе дорог.
"Gözden kayboldu, gizemli kahramanı Florence'ı nihayet... "... bir dağın zirvesine bırakırken, rüzgar saçlarını savuruyordu. "
Он унес её, ветер развевал её волосы, когда неизвестный герой наконец-то опустил Флоренс на вершине горы. "
Bittiğinde, beni ve kardeşimi bırakacaksın.
Когда всё закончится, ты отпустишь меня и моего брата.
Lütfen şaşırmış gibi davranmayı bırak da bana nasıl yaptığını söyle.
Пожалуйста, избавь меня от наигранного удивления и просто скажи, как ты сделала это.
Açıkçası Dr. Scott'ın kendini sakat bırakmasının tek sebebi sizin onu izliyor olmanızdı.
Правда в том, что доктор Скотт только раздробила свою руку, потому что она была под вашим наблюдением.
Beni burada bırakamazsın!
Ты не можешь оставить меня здесь! Помогите!
Azrail'in bıçağının seni cehenneme göndermesi değil, yok etmesi gerekiyordu.
Я не понимаю, клинок Азраэль, должен был уничтожить тебя, а не отправлять в Ад.
- Umarım dünyada yarım bıraktığın iş kalmamıştır. - Ne?
Надеюсь, на Земле у тебе не осталось незаконченных дел...
Bırakın başlattığım şeyi bitireyim.
Не мешайте закончить начатое.
Sen bırakır mıydın?
Ты бы остановился?
Ona babası verdi. Onu seviyor bırak öyle kalsın.
Это подарок отца, она её любит, пусть играет.
Onları bıraktın.
Ты их бросил.
- Lütfen sesli mesaj bırakın.
- Оставьте голосовое сообщение.
Hayatta adam mı bıraktınız?
Вы оставили кого-то в живых?
Kanıt çantası B 1-4'e bakın. Tamam.
"Смотреть улику номер Б 1-4".
Didişmeyi bırakın, kafaları kaldırın, çenenizi kapatın.
Экраны убрать, глаза поднять, рты закрыть.
İnsanların böyle şeyleri bırakıp gitmesi çok ilginç.
Поразительно, что некоторые разбрасывают где попало.
Bizi rahat bırakın.
Оставьте нас в покое.
Arkadaşlarımızdan birini bıçakladın.
Ты ранил нашего друга.
Neden bıraktığını anlayabiliyorum.
Я понимаю, почему ты его бросил.
Sonra beni bırakacak mısınız?
Вы меня отпустите?
- Lütfen sesinizi mesaj olarak bırakın. - Hadi ama.
- Говорите своё сообщение.
Sonra arkadaşlarını bırakıp eve gitmek için çıkmış.
Он раньше всех свалил домой.
Şu sigarayı bırakmalısın.
Воздержись от травки.
Hızlı, sessiz çalışın ve iz bırakmayın.
работаем тихо и не оставляем следов.
Sesinizi mesaj olarak bırakın.
Говорите своё... сообщение.
Mesaj bırakın.
Оставьте сообщение.
Bayanlar sizi biraz kadın kadına kalmanız için bırakıyorum.
я вас оставлю поболтать о девичьем.
Aylardır onların arkalarını topluyorum. Aptalca hayatta bıraktıkları federal ajanları hallettim.
Я уже несколько месяцев прибираю за ними. которых они по глупости оставили в живых.
bingo 232
bing 25
binbaşı 1623
binlerce 55
bin dolar 32
bin hadi 48
binbaşı paris 25
binin 134
binlercesi 16
bin arabaya 87
bing 25
binbaşı 1623
binlerce 55
bin dolar 32
bin hadi 48
binbaşı paris 25
binin 134
binlercesi 16
bin arabaya 87
binsene 18
bin şuna 16
binmek ister misin 28
binbaşı tuvok 17
binbaşı kira 60
binbaşım 106
binbaşı torres 49
binx 18
bin şu arabaya 30
binbaşı data 73
bin şuna 16
binmek ister misin 28
binbaşı tuvok 17
binbaşı kira 60
binbaşım 106
binbaşı torres 49
binx 18
bin şu arabaya 30
binbaşı data 73