English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ E ] / Elimizde

Elimizde translate Russian

7,074 parallel translation
Elimizde konşimento kayıtları gizli ağların ip adresleri ve gördüğümüz bir yüz var.
Ну, у нас есть накладные, IP-адреса в теневом интернете, и... лицо.
Elimizde bir isim var artık, cevaplara ulaşmak için onu kullanabiliriz.
Ну, у нас хотя бы есть имя. Мы можем использовать его, чтобы получить ответы.
- Ne yazık ki elimizde çok az var ve geç kaldık.
К сожалению, я немного поздно им воспользовалась.
Elimizde ölü bir Yargıç ile ev hanımı var. Ve hiçbir mantığa uymayan ölüm nedenleri.
У нас мёртвый судья, мёртвая домохозяйка и абсолютно не понятная причина смерти.
- Elimizde bir tek o var!
- Это все, что у нас есть!
Teşekkürler baba fakat eğer Gümbürtüboynuz sorunumuzu çözemezsek bunların hiçbirini elimizde tutamayacağız.
Не удивительно, что ты не прилетал в гости. Местность тут впечатляющая.
Fakat işler karıştığında elimizde bir Gece Hiddeti'nin olduğunu bilmek güzel.
Но было бы хорошо знать, что у нас есть Ночная Фурия, когда станет тяжко.
Haklarında suç duyurusunda bulunmayacağımızı söylersek e - postalar hemen elimizde olur.
На суд уйдут годы. Мы с Робертом Зейном только что закончили подобное дело.
Hapse girmekle tehdit etme şansından vazgeçemeyiz. Elimizde bir koz olur. İşi mahkemeye götürmeliyiz.
Можешь спросить у него, кто оказался прав.
Ne demek istediğimi anladın, suç duyurusundan vazgeçtiğinde elimizde bir koz kalmadı,... yani ya onlarla işbirliği içindesin ya da bu dava meselesi kapandıktan sonra müvekkilin olmaları için uğraşıyorsun.
– Что ты сейчас сказал? – Ты всё слышал. Ты любезничал с ним так, будто он твоя родня.
Bu şeyin peşindeyken elimizde ki her şeyi kaybettik, peki bunu ne için yaptık?
Мы столько потеряли в погоне за нефтью и ради чего?
Ayrica katiller gelip geçicidir elimizde kalan en iyi şey Baltalı Adam.
Дровосек является лучшим, что имел этот город. Что?
Elimizde bu mu var?
Так и было?
Şu an elimizde Light'ın kostümü var.
У нас есть костюм доктора Свет.
Elimizde epey koz var.
Есть чем крыть.
Ama Frankenstein cinayetleri çözüldü, Marlot, kendin çözdün. Suçluyu çoktandır elimizde, Garnet Chester.
Но убийства Франкенштейна раскрыты, Марлот, вы раскрыли их, у нас уже есть виновный, Гарнет Честер.
- Elimizde ne var?
- Что у вас?
Tristan artık elimizde.
У нас есть Тристан
Almaya geldiğiniz şey elimizde.
У нас есть то, что вам нужно.
Silahın elimizde olduğunu kanıtlarsak.
Доказательство оружия.
Eski yatağımızı elimizde tuttuğumuza sevindim.
Знаешь, я рада, что мы оставили старый матрас.
Elimizde bir şey yok diyorsun.
Итак у нас ничего нет
Cass şifre kırıcı elimizde.
Знаешь, Касс, у нас есть кодекс
Elimizde ki bu.
Это всё, что у нас есть.
Yeter! Elimizde daha acil konular var.
У нас есть проблемы серьёзнее.
İşler elimizde olmadan büyüdü Lily.
Все пошло не так, Лили.
İki adamı kaçarken gördüğünü söyledi, ofisin her yerinde kan vardı ama elimizde hiç kan izi yok ve güvenlik kamerlarından da bir şey çıkmadı.
Он сказал, что видел двух убегающих парней, кровь по всему офису, но мы не нашли кровавый след и на камерах ничего нет.
Elimizde gerçekte ne var?
И что у нас на него есть?
Bulabileceğim tek torpili bulmam, peşine düşmelerinden önce elimizde olan altı saatten çok daha uzun sürer.
Все что я могу сделать займет намного больше времени чем те шесть часов пока они не придут за ним.
Elimizde yamaç bir alan var.
У нас позиция на склоне.
Yavaşça indirin. - Elimizde ne var?
Что у вас?
Elimizde ne var?
Что у вас?
Elimizde kendisine aşık olmayan ya da nişanlı birini seven bir düğün tedarikçisi var.
У нас есть свадебный поставщик, влюбленный в кого-то, кто не отвечает взаимностью или уже помолвлен.
Elimizde bir keski, bir de çekiç vardı.
У нас был только молоток и резец,
Elimizde kanıt var!
Есть доказательства!
Evet, elimizde ne var?
Что у нас тут?
Hayatta sahip olduğumuz tek zaman doğduğumuz zaman o da elimizde olmadan ilerliyor.
Единственная машина времени, которая у нас есть, это с момента рождения, и пока жизнь продолжается.
Bu iddiaların asılsız olduğunu gösteren, delillerimiz var elimizde.
У меня есть доказательство того, что обвинения не имеют оснований.
Olay yerinin fotoğrafları elimizde.
Мы получили фото с места преступления.
- Elimizde ne var?
- Что у нас?
Elimizde ne var?
Так что у нас здесь?
Yani elimizde Klaustreich ve Reinigen'lar var.
Значит, мы имеем дело с Шустролапами и Падальщиками.
- Elimizde kalanın hepsi bu.
Всё, что у нас осталось.
Elimizde işe yaramaz bir kalp var.
У нас каменное сердце.
Her neyse, elimizde Lidocaine kalmamıştı. Şansına bol bol ucuz tekilamız vardı.
Во всяком случае я помню, что у нас было мало лидокаина в тот день но, к счастью для него, дешёвой текилы было хоть залейся.
Ayrıca elimizde arsenik, çinko, potasyum ve bir çeşit düşük yoğunluklu polietilen var.
Есть ещё свинец, мышьяк, цинк и калий, и ещё какой-то легкий полиэтилен.
Elimizde bir tane var sanıyordum. Supergirl, abartılan bir itfaiyeci sadece.
Она не сможет решить серьезные проблемы, которые действительно уничтожают эту планету.
Bulamadığımız kadına yapılan 6 çağrı elimizde mi?
У нас шесть звонков женщине, которую мы не можем найти?
Elimizde arama izni almaya yetecek şey yok. Bulduklarınız mahkemede geçerli olmaz.
Опять же, у нас нет доказательств для ордера, так что ничего из ваших находок в суде не признают.
- Elimizde ne var?
Докладывайте.
Bir milyar dolarlık yatırım. 11 yıllık Ar-Ge. Elimizde ne kaldı?
Вложение в миллиард долларов, 11 лет RD, и что мы имеем?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]