Fark etmemiştim translate Russian
605 parallel translation
- Bunu fark etmemiştim. Tokyo ya da Washington'da telefon olmadığını bilmiyordum.
А я и не знал в Токио и Вашингтоне телефоны не работают
Bu kadar mutsuz olduğunu fark etmemiştim.
Я не знал, что ты так несчастна.
Bunu fark etmemiştim.
Что-то не припомню.
Bu partinin senin için böyle önemli olduğunu fark etmemiştim.
Пола. Пола, я не знал, что это для тебя так важно.
Biletlere bu kadar talep olduğunu fark etmemiştim.
Почему-то аншлага не наблюдается.
Bunu daha önce fark etmemiştim.
Раньше я этого не заметил.
Bu kadar inatçı ve dirençli olabileceğini fark etmemiştim.
Я даже не ожидал, что у него такой упрямый характер.
Hayır, fark etmemiştim.
Нет, я не заметила.
Bu kadar geç olduğunu fark etmemiştim.
Я не знала, что уже так поздно.
Bu kadar geç olduğunu fark etmemiştim.
Не представляла, что так поздно.
Kafanı attırmak için ne kadar uğraşmak gerektiğini fark etmemiştim.
Я не понимал, как трудно будет пробиться сквозь вашу шкуру.
Bu odanın çirkinliğini hiç fark etmemiştim.
Никогда не замечала, как тут некрасиво.
Ben fark etmemiştim...
Я не понял...
Neyin nerede olduğu kimin umurunda. Haklısın. Önce fark etmemiştim.
Это же настоящие французские духи!
- Hiç fark etmemiştim.
Никогда бы не подумал.
Tam ortasında çizgisi olduğunu hiç fark etmemiştim.
Я не замечал раньше, что у него рубец на спине.
Perceval... Kadeh ruhumu dolduruncaya kadar... içimin bu kadar boş olduğunu fark etmemiştim.
Персеваль я не знал, как пуста была моя душа пока её не наполнили.
- Fark etmemiştim.
Я не заметил.
Bak Biff, ben arabayı kullanırken bir sorunu olduğunu hiç fark etmemiştim.
Знаешь, Биф, я никогда не замечал что у машины есть мертвая зона, когда ездил на ней.
Ben olsam... Bu bu yaşlılığın getirdiği bir ikiyüzlülük derdim. Şimdiye kadar sizden şüphelenmiş ama işe yaramaz sezgilerim yüzünden fark etmemiştim.
Я бы сказал... что это показывает степень твоего лицемерия... которое до настоящего времени я в тебе подозревал, но не видел благодаря твоей хитрости.
Hanımefendi, önceden gerçeği fark etmemiştim, ama siz bir yetişkin gibi kokuyorsunuz.
Учительница, я не понимал этого прежде, но ваш запах это запах взрослой женщины.
Öyle mi? Ben fark etmemiştim.
А я и не обратил внимания.
Hepsinin bir oyun olduğunu fark etmemiştim.
Не знал, что это игра.
Öncesinde hiç fark etmemiştim.
Раньше я этого у мистера Рольфа не замечал.
Bu oyunda bu kadar çok şey olduğunu fark etmemiştim.
Я не осознавала, что эта игра столь интересна.
- Üzgünüm. Ama fark etmemiştim...
- Прости, не думала, что будет так.
Şarabın, bu kadar farklı nitelikleri barındırdığını hiç fark etmemiştim.
Я и не думала, что вино обладает такими разными качествами.
Fark etmemiştim... emekliliğimin seni mahvedeceğini.
Я не думал что моя отставка станет для тебя проблемой.
Sonucun rahatsız edici olduğunu fark etmemiştim.
Я не осознавал, насколько они могут быть отвлекающими.
... atların bu kadar büyük gözleri olduğunu hiç fark etmemiştim.
Никогда не думал, что у лошадей могут быть такие большие глаза.
Gerçekten. Fark etmemiştim.
Да, с нами Бог.
Jedi'da başka bir olay daha var. Bugüne kadar fark etmemiştim.
Знаешь, в Джедае есть ещё кое-что, чего я раньше не замечал до сегодняшнего дня.
Basitçe, kendileri gibi olanları istemediklerini fark etmemiştim.
До меня не доходило, что они не хотят, чтобы ты был такой же как они.
Fark etmemiştim.
Не заметила...
- Hiç fark etmemiştim.
- Я даже и не замечал.
- Saydığını fark etmemiştim.
- Я и не знал, что ты считаешь.
Komutan, Yüzbaşı Dax'le bu kadar yakın olduğunuzu fark etmemiştim.
Коммандер, я и не подозревала, что вы с лейтенантом Дакс так близки.
Kardasyan cephesinde yeteneklerimi keşfedene kadar... hiç fark etmemiştim.
Я не был таким, пока не попал на кардассианский фронт, там я открыл в себе таланты, - о которых и не подозревал.
Kardasya'nın, bu kadar umutsuz olduğunu fark etmemiştim.
Не знал, что ситуация на Кардассии настолько безысходна.
Onu görene kadar hiç fark etmemiştim ne kadar özlediğimi.
Пока я его не увидел, я не осознавал... как сильно мне его не хватает.
- Ben fark etmemiştim.
- А я и не заметил.
Sadece şimdiye kadar sizden biriyle tanışmış olduğumu fark etmemiştim.
До этого момента я не осознавал, что уже встречал одну из вас.
- Başvurduğunu fark etmemiştim.
- Я не знал, что ты подавал заявление.
Öyle mi. Fark etmemiştim.
А я и не заметила.
- Merhaba. Beni tanıdığını fark etmemiştim.
Я не думала, что вы меня узнали.
Yardımcıya ihtiyacı olduğunu fark etmemiştim.
Хотя я никогда на замечала, что ему нужен помощник.
Sanırım Allison tüm gün boyunca çığlık atmıştı ama daha önce fark etmemiştim.
Я думаю, Эллисон кричала весь день... но этого просто никто не замечал.
Hiç fark etmemiştim.
Никогда не замечала.
Fark etmemiştim.
я и не заметил.
- Zor beğendiğini hiç fark etmemiştim.
- Не похоже, чтобы ты дрожал.
- Fark etmemiştim.
- Я не заметил.
fark ettim 138
fark etmez 562
fark eder 16
fark ettiniz mi 20
fark eder mi 94
fark ettin mi 69
fark etmedim 46
fark ettim ki 18
fark etmedin mi 48
fark etmemişim 21
fark etmez 562
fark eder 16
fark ettiniz mi 20
fark eder mi 94
fark ettin mi 69
fark etmedim 46
fark ettim ki 18
fark etmedin mi 48
fark etmemişim 21