English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ G ] / Gelenek

Gelenek translate Russian

637 parallel translation
Bir zamanlar, uzak bir ülkede, aşk ve gelenek açısından huzur dolu, başarılı ve küçük bir krallık varmış.
Когда-то давным-давно... В одной далёкой стране, было маленькое королевство... мирное, процветающее, богатое традициями.
Onlar için çalışıyorum, fakat ortaklığı ilk defa görüyorum. Kahvaltı yiyeceğini, yerleşmiş gelenek haline getiren yer.
Я там работаю, но в первый раз вижу, чтобы завтраком занималось целое учреждение.
Tehditlerle sindirildiğinizi biliyorum, ama bu ülkede bir gelenek var, o da baskıya karşı mücadele etmek.
Знаю, на вас давят, но в этой стране есть возможности для правосудия.
Bir gelenek var.
Существуют определенные традиции.
Aralarında bir gelenek vardı.
И была у них одна традиция :
Üzerinde yatın adı yazılı denizci şapkası giymek, gelenek değil mi?
Разве обычно не носят моряцкую шапочку с названием яхты?
Bazı cahil 19.yy gelenek düşmanları kendilerine... nasıl desem - 17.yy sanat eserlerini... kendi zırvalarıyla değiştirmeyi görev edinmişlerdir... bu pisl-affedersiniz - bu saçma ve tiksindirici av ve sevinç sahneleriyle hem de.
Это какой-то иконоборец, не очень искушённый в живописи,.. ... стремясь, видимо, приукрасить своё жилище, приказал покрыть эти классические росписи, относящиеся к 17-ому веку. Это, извините, был просто какой-то бездарный, чудовищный больной.
Bu bir gelenek.
Это обычай.
gelenek demek bir jest içindeki büyüklük.
смирение, чтобы они были схожи со своими отцами в своей невинности.
Araçlar gelenek, disiplin ve kurallar olmalı Onlar olmadan : kargaşa, felaket, anarşi
Режим и дисциплина - плюс традиций груз, иначе - катастрофа, тревога, анархия.
Araçlar gelenek, disiplin ve kurallar olmalı Onlar olmadan : kargaşa, felaket Moral bozukluğu
Режим и дисциплина - плюс традиций груз, иначе - тревога, хаос, моральное разложение.
Gelenek testiye benzer.
Он как глинянный кувшин.
Gelenek, halk cahilken gereklidir.
Обычай нужен, пока народ темный.
Irkınızın gelenek ve tarihi tutsaklığa karşı ilginç bir nefret sergiliyor.
Ваши обычаи и история указывают на необычайную ненависть к заключению.
Hay şeytan, güzel bir gelenek.
О, черт, красивый обычай.
- Çuvala? Ve gelenek bu mu?
Это что, тоже по обычаю?
- Gelenek böyle.
- Так требует обычай. - Понятно.
Demek bu bir gelenek değilmiş?
- Так это был не обряд?
Bunlar gururlu insanlar kendi gelenek ve hukukları var.
и использовать наши компьютеры, чтобы узнать правду. Это гордые люди.
Olağanüstü bir gelenek, aşırıya kaçılmadığında.
Прекрасный обычай, если не бросаться в крайности.
Doğal olan her şeyi değiştirmek, uygarlığımızda bir gelenek haline gelmiştir.
" енденци € нашей цивилизации : замен € ть естественное искусственным.
Nasıl başlamış bu gelenek diye soracaksınız.
Вы спросите... откуда пошёл этот обычай?
Ama gelenek işte.
Но таков обычай.
Ama senin gibi ileri bir düşünür için bayat bir gelenek bu.
Но он, верно, слишком устарел для такого передового мыслителя, как ты.
Gelenek
Обычай
- Bu bir tür gelenek haline geldi.
- Вы побеждаете каждый год, это правда?
Eski bir gelenek. Anlatmana hiç gerek yok.
Можешь не торопиться.
Ben ve arkadaşlarım bir şeyi gelenek haline getirmişiz.
А зачем вы к нам влезли?
Yerel gelenek nedir?
Ну, каковы местные обычаи?
İki gelenek Johannes Kepler'in yaşamı sırasında, iyice birbirlerinden uzaklaşmaya başladılar.
Две традиции стали расходиться в жизни и сознании Иоганна Кеплера.
Gelenek, anlayış, dil ve din anlamında büyük bir iletişim yakalandı.
Это было бурное и живое столкновение многих традиций, предрассудков, языков и богов.
Pisagor'dan Hristianlığa bir gelenek sürdürülüyordu.
Существует связь между традициями Пифагора и христианства.
Ne inanılmaz bir gelenek.
Какая замечательная традиция.
lrkınızın gelenek ve tarihi, esarete büyük bir nefret duyduğunuzu ortaya çıkardı.
Судя по обычаям и по истории вашей расы, вы ненавидите неволю.
Eski bir gelenek.
Старый обычай.
Bir kural var, bir gelenek, diyor ki... Bu kızı öpmem gerek.
А ведь есть традиция, согласно которой... я должен поцеловать девушку в губы.
Evet. Çünkü bundan hoşlanıyorum. Güzel bir gelenek.
Да, я совершаю действия как и в любом ритуале.
Gelenek.
Традиции.
Gelenek, John.
Традиции, Джон.
- Bu bir gelenek.
А твой жених красив?
Bu bir gelenek.
Нужно уважать обычаи.
Gelenek.
Обычай.
Neredeyse bir gelenek de diyebiliriz.
Почти традиция, фактически, когда в семье Кесаря хотят убить друг друга.
Gelenek
Обычай.
Gelenek
Обычай!
Gelenek!
Обычай!
Gelenek Gelenek Gelenek
Обычай.
Bu gelenek.
Это такой порядок.
O bir gelenek olmuş.
Послушайте, у меня такой же адрес, как у него в Москве.
Galiba bu eski bir gelenek.
Это такой древний ритуал, верно?
Öyle olduklarını biliyorum fakat Simpsonların Mardi Gras partisi senin doğumundan iki gün öncesinden bu yana bir gelenek olmuştur.
Ooх!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]