Gerekiyor translate Russian
43,440 parallel translation
O röportajı durdurmamız gerekiyor.
Надо помешать интервью.
Ailesini geçindirmesi gerekiyor... Ve hâlâ nafaka ödemesi, sağlık giderleri ve...
Вообще, он должен поддерживать семью... и платить алименты, и покрывать медицинские расходы, и
Pekala, saçma sapan yargıç sorularına cevap verebilmem için... bana isimleri vermeniz gerekiyor.
Мне кажется, вы должны вписать его, на случай, если нечестный судья выкинет номер.
Ama artık bunları duyduğuna göre, bazı şeyleri anlaman gerekiyor.
Но теперь, когда ты слышал, тебе нужно кое-что понять.
- Yani kimseye söylememem mi gerekiyor?
- Я не должен никому рассказывать?
Cep telefonuna ve bir kredi kartı numarasına erişmem gerekiyor.
Мне нужен доступ к твоему телефону и номеру кредитки.
Sadece benim olmam gerekiyor ama hepiniz geleceksiniz.
Это должен был быть только я, но пойдете вы все.
Panik yapma ama karakola gelmen gerekiyor.
- Без паники...
Siyahi olduğu için onu tanımam mı gerekiyor?
Я её знаю, потому что она черная?
Evlenip yuva kurması, çoluk çocuğa karışması gerekiyor. Hapishanenin birinde çürümesi değil.
Она должна выйти замуж и иметь детей, а не гнить в какой-то тюрьме.
Artık Annalise kovulmanın eşiğinde olduğu için yeni bir iş aramam gerekiyor.
Мне нужно искать новую работу, раз Эннализ грозит увольнение.
Nedenini bilmediğin için avukatını tekrar işe alman gerekiyor.
То, что ты этого не знаешь, говорит о том, что тебе надо нанять адвоката.
Bu yüzden gözlerimin içine bakıp, bana Keating ile irtibat halinde olmadığını söylemen gerekiyor.
Так что посмотри мне в глаза и скажи, что не выходил на связь с Китинг.
- Gece burada kalması gerekiyor mu?
Ей придётся остаться на ночь?
Bizden başka McGill kalmadı ve bence birbirimize tutunmamız gerekiyor.
Нас, Макгиллов, не так уж много осталось, и я считаю, что нам надо держаться друг за друга. Нет.
Bazen güçlü yönlerini açığa çıkarman gerekiyor.
Иногда надо пользоваться своими сильными сторонами.
Böyle olsun istemezdim ama artık ışıkları kapatmamız gerekiyor.
Не хочу быть занудой, но думаю, пора погасить свет.
75 yaşın ardından bir daha sınava girmeleri gerekiyor ve geçemediklerinde de ehliyetlerinin neden yenilenmediğini açıklamamız gerekiyor, bu da onlar adına hiç kolay değil.
После 75 лет им необходимо заново проходить комиссию, и если они её не проходят, тебе приходится объяснять им, почему их права не были продлены, что для них довольно тяжело.
Doldurdukları formlarda bir hatanın bile gözden kaçmaması gerekiyor.
И нельзя было допустить, чтобы хоть одна ошибка закралась в их документы.
Kim, Arizona'daki regülatör ile konferans konuşmasını yeniden planlamak gerekiyor.
О, Ким, телефонная конференция с регулятором из Аризоны надо перенести.
- Neden gizlilik gerekiyor?
- А зачем нам адвокатская тайна?
Ama işlerimi yoluna koymam gerekiyor.
Но мне нужно... Забрать мои вещи.
Keşke yapabilseydim ama asıl bunları ikna etmen gerekiyor.
Ну, хотела бы я сделать это, но... Ты должен убеждать их, не меня.
Kutuyu açmak için Camille'in kanı gerekiyor.
Чтобы открыть коробку, тебе нужна кровь Камиллы.
Peki ne yapmam gerekiyor?
Ладно, что я должен делать?
Çoğu insanın haftalarca kendisini yin feninden ayırması gerekiyor.
Большинству требуются недели, чтобы отвыкнуть от инь фень.
- Madzie'yi bulman gerekiyor.
Тебе нужно найти Мэдзи.
Bu işi bitirmemiz gerekiyor mu?
Мы должны покончить с этим?
Şimdi, İris'i görmek istiyorsan, Iyi bir kuzu olman gerekiyor Ve dediğim gibi yap, tamam mı?
И если хочешь увидеть Айрис, ты должна быть хорошей девочкой и делать то, что я говорю, понятно?
Neden söylediği bir söze inanmamız gerekiyor?
Почему мы должны ей верить?
O güç çekirdeğine gitmemiz ve kapatmamız gerekiyor.
Мы должны добраться до источника питания и отключить его.
Artık her zamankinden daha fazla birleşmemiz gerekiyor.
Мы должны быть сейчас вместе больше, чем когда-либо.
Hiçbiri onun hatası değil, ama durdurulması gerekiyor.
Она не виновата во всем этом, но её надо остановить.
Oculus'u yok edebilmemiz için birinin orada bulunması gerekiyor.
Нужно, чтобы кто-то остался, чтобы уничтожить Окулус.
Düşünmem gerekiyor.
Мне просто нужно... подумать.
Derhal gözetimime verilmesi gerekiyor.
Необходимо выпустить его и передать его мне.
Sanki bazı anılarım eksikmiş gibi geliyor. Sanki bunu anlamam gerekiyor ama anlamıyorum.
Как будто у меня не хватает некоторых воспоминаний, и я должен понимать эти чертежи, но я не понимаю.
Senden korkmam mı gerekiyor?
Я должен тебя бояться? Я бы боялся.
Affedersin, bunun anlamını bilmemiz mi gerekiyor?
Извини, мы разве должны знать, что это означает?
- Bizim için bir şey yapması gerekiyor.
Зачем? Потому что мне нужно, чтобы он кое-что построил для нас.
Ne olduğunu çözmem gerekiyor.
И мне нужно выяснить это.
Orada biri olması gerekiyor.
Ей нужен заключенный.
- Gitmem gerekiyor.
Мне нужно идти.
Aramaya devam etmemiz gerekiyor.
Надо продолжать искать.
Boland'ı, çözemeyeceği bir işe girişmeden önce bulmamız gerekiyor.
Надо найти Боланд, пока она не попала туда, откуда ей не выпутаться.
Bana maskesizken güvendiğin için şimdi de benim sana güvenmem gerekiyor.
Ты решил снять маску, и теперь я должна доверять тебе.
Farkı senin yaratman gerekiyor.
Ты должен создать его.
O canavara bir kimlik vermen gerekiyor.
Ты должен дать монстру личность.
Bir sorunumuz var ve adadan ayrılman gerekiyor.
У нас проблема, мне нужно, чтобы вы убирались с острова.
- Seninle görüşmemem gerekiyor.
- Я не должен с тобой видеться.
Şimdi kıçımızı yırtmamız gerekiyor konvoyun gerisinde kaldık.
Нужно торопиться потому что мы в хвосте.
gerek yok 917
gerek 16
gerekli 27
gerek yoktu 39
gerekmiyor 26
gereksiz 31
gerekmez 98
gerek kalmadı 36
gerekirse 81
gerektiği kadar 17
gerek 16
gerekli 27
gerek yoktu 39
gerekmiyor 26
gereksiz 31
gerekmez 98
gerek kalmadı 36
gerekirse 81
gerektiği kadar 17