Görebildiğim kadarıyla translate Russian
131 parallel translation
Görebildiğim kadarıyla, biten tek kişi o.
Нет, это с ней покончено.
Görebildiğim kadarıyla, bu çarpıtılamaz bir delil.
По-моему, это неопровержимое доказательство.
Görebildiğim kadarıyla başka seçeneğimiz yok.
У нас нет выбора.
Marlon'un başlıca aldığı notlar, anladığım kadarıyla, görebildiğim kadarıyla, motivasyon amaçlı şeylerdi.
Замечания Марлона, насколько я понял, я не очень обращал внимание, касались мотивации.
Görebildiğim kadarıyla.
Я не вижу патологии.
Görebildiğim kadarıyla öyle biri hiç var olmamış.
Его нет и не существовало.
Görebildiğim kadarıyla hiç bir doku hasarı yok, nörokimyasal dengesizlik yok, enfeksiyon yok, hiçbir şey yok.
Но пока что я могу сказать - повреждения тканей нет, нейрохимический баланс не нарушен, инфекция не обнаружена. Ничего.
Görebildiğim kadarıyla, her şey yolunda.
Насколько я могу судить, с ней все в полном порядке.
Görebildiğim kadarıyla her şey yasal.
Все что могу сказать - их деятельность легальна.
- Görebildiğim kadarıyla hayır.
- Нет, насколько я могу видеть.
Görebildiğim kadarıyla söylüyorum.
Я говорю очевидное.
Sürekli baktım. Görebildiğim kadarıyla kimse beni takip etmeye yeltenmedi.
Я проверял, насколько могу судить, никто не шел за мной.
Hayır. Görebildiğim kadarıyla yok.
Насколько я вижу.
Görebildiğim kadarıyla bir canavar sevici, bir canavardan daha iyi değildir.
Ну, насколько я вижу, монстролюб совсем не лучше самого монстра.
Görebildiğim kadarıyla hepsi bu kadar.
Похоже, это был последний из них.
Görebildiğim kadarıyla duvarlar bildiğin toprak..
Если глаз не врёт, это всего лишь обычные стены из глины.
Ama görebildiğim kadarıyla,... hiç kimseye haksızlık yapılmaması için gereken bütün çabalar gösterildi.
Но, насколько я могу судить, он всячески старался не повредить никому.
Görebildiğim kadarıyla, yüksek bir binaya doğru ilerliyorlar.
Судя по всему, все они направляются к ближайшим высотным зданиям.
Evet, görebildiğim kadarıyla.
Да, насколько я могу видеть.
Görebildiğim kadarıyla yok.
Пока вроде нет.
Görebildiğim kadarıyla, Rebecca Munchausen profiline tam anlamıyla uymuyor.
Что я вижу, так это то, что Ребекка не подходит под описание синдрома Мюнхгаузена.
Pekala, görebildiğim kadarıyla uzun süreli bir hasar yok.
Хорошо, ну что ж, насколько я вижу, никаких признаков длительных повреждений.
Görebildiğim kadarıyla, biri henüz bir çocuktu.
Один из тех, кого я видел, был ещё ребёнком.
Görebildiğim kadarıyla oyuncular ve yönetim arasında ne bir yakınlık var, ne de anlayış.
Как мне кажется нет ни отношений, ни понимания между игроками и тренером.
Görebildiğim kadarıyla çok hızlı bir kediydi.
Судя по тому, что я видела, это произошло очень быстро.
Görebildiğim kadarıyla, tüm bu cinayetler siz ortaya çıktığınız zaman başladı.
Насколько мне известно, все эти убийства начались после вашего появления.
Görebildiğim kadarıyla artık dayanılmaz hâle geldiler.
они становятся невыносимыми, судя по тому, что я видел.
Görebildiğim kadarıyla güneş sistemindeki tek gezegen.
Единственная в этой системе, насколько я вижу.
Görebildiğim kadarıyla, asıl rekabetin Duke of Avon ile.
Насколько я понимаю, ваш главный конкурент это "The Duke of Avon".
Ama benim görebildiğim kadarıyla, Joyce'un tanık oldum dediği cinayet sadece üç ölümle ilgili olabilir.
Но, насколько я помню, было только три случая, похожих на "убийство", которое могла видеть Джойс.
Görebildiğim kadarıyla bir uzun iki kısa namlulu silahları var.
На основании того, что увидел, думаю один большой и два маленьких.
Görebildiğim kadarıyla, vücutlarında hiç iz yok.
– Насколько мы можем судить, на теле никаких следов.
Görebildiğim kadarıyla burası örtü tabakasından oluşmuş.
Скала покрыта странными, свисающими породами.
Pekala, görebildiğim kadarıyla, şimdi olacak olan da bu.
Это то, что мы делаем. Мы празднуем. Так что, вот как я представляю, что будет дальше.
- Görebildiğim kadarıyla iyi.
Хорошо, но вижу редко.
Yalnızca görebildiğim kadarıyla ne dairesine ne de bu telsize dinleme cihazı yerleştirmemizin mümkün olmadığını söylüyorum.
Я лишь указываю, что не вижу способа, чтобы поместить прослушку к нему в квартиру или на радиостанцию.
Görebildiğim kadarıyla, en iyi avantajın adamı gafil avlayabilme şansın.
Так и есть.
- Görebildiğim kadarıyla evet.
- Из того, что я мог сказать, да.
Görebildiğim kadarıyla yok.
Я ничего не вижу.
Hessley'lerin evi. Manoa Görebildiğim kadarıyla, Brant Cunningham'dan herhangi bir mektup yok.
Ребят, я не вижу здесь ничего от Брента Каннингема.
Görebildiğim kadarıyla tek atış ve öldürücü bir atışmış.
Только один, который я могу разглядеть, и он был смертельным.
Şey, görebildiğim kadarıyla burada Langley'i Ortiz'le ilişkilendirebilecek birşey yok.
Кэрри, насколько я могу судить, нет ничего, что связывало бы Ортис с Лэнгли.
Görebildiğim kadarıyla, orayı evleri gibi hissettiler.
Они облюбовали то место, словно это их дом.
- Hayır, görebildiğim kadarıyla izleyen yok.
Нет, я не вижу никого.
Görebildiğim kadarıyla bir kız.
Это самка, насколько я вижу.
Ki görebildiğim kadarıyla işinde pek de başarılı değilsin.
И, я смотрю, вы с ней не справляетесь.
Görebildiğim kadarıyla bakımınız altında 6 tane çocuk var.
Я вижу, тут написано, что у вас живут 6 приемных детей.
Çünkü görebildiğim kadarıyla... Tek yatak odalı bir apartman dairesinde yaşıyorsunuz.
Потому что, я вижу что вы живете в однокомнатной квартире.
Görebildiğim kadarıyla öyle, efendim.
Насколько я могу увидеть, сэр.
Kızın etrafında görebildiğim kadarıyla, bu kızlar ucuz kızlar değildi. Aslında, Ken'in bunlara parasının yetmesi olayına bayağı şaşırmıştım.
В самом деле, я был удивлён, что Кен мог позволить себе их.
Resimlenmeye uygun olduğunu hissettim, görebildiğim ve tahmin edebildiğim kadarıyla.
Я просто почувствовал, что ты живописна, по тому, что увидел в тебе, о чем догадался.