English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ G ] / Güler

Güler translate Russian

348 parallel translation
Sebebini bilmiyordum ama kısa boylu, zayıf ve güler yüzlü bir adam görmeyi bekliyordum karşımda.
Не знаю почему, но я представлял его маленьким, худым и улыбчивым.
Bir de bana her gün aşk mektupları yazan ama bu mektupları güler yüzlü kocası getirdiği için el yazısını değiştiren postacı eşi de vardı. "Teşekkür ederim!"... Zavallı şey...
С женой почтальона, которая писала мне ежедневно любовные письма изменяя подчерк, так как её муж вручал их мне улыбаясь.
Esmer, geniş alınlı, kalın kaşlı güzel gözlü, kıvrık burunlu ciddileştiğinde trajik bir hal alan ama güler gülmez çocukça bir ifadeye bürünen suratı.
Брюнетка, широкий лоб, густые брови... красивые глаза, вздернутый нос на треугольном лице почти трагическом, когда она серьёзна и сразу же детском, когда она улыбается.
Dostlarına karşı güler yüzünü, düşmanlarına ise bıçağını hemen gösterir. Etkileyicidir!
Он с такой же легкостью улыбается друзьям, как и расправляется с врагами, милый сеньор.
Schumacher bunu görse, kahkahalarla güler bana.
Если это увидит Шумашер, я от него не отделаюсь.
Zaman zaman bana güler ve burnu büyük derdin.
Часто ты в шутку называла меня высокопарным.
Bazen sorardım... ama sadece güler ve birine verdiğini söylerdi.
Спрашивала ее, но она говорила, что подарила ее.
"Gül ve dünya seninle birlikte güler," derdi.
"Смейся, и весь мир смеется с тобой." Он вечно это повторял.
Aman boşver be arkadaş, sonra beni görünce yine yüzün güler.
Ладно, старина, ты ещё обрадуешься мне.
Bu güler yüzlü karşılama, görevimizin başarılı olacağının iyi bir alametidir.
Этот роскошный прием явно предвещает успех нашей миссии.
Size evlenme teklif etsem, bana güler misiniz?
А ты... ты не стала бы смеяться, если бы я сделал тебе предложение?
Köknar büyür ve büyür, Ve kışın kar yağar, güler!
В лесу родилась елочка. В лесу она росла!
Ağlamak isteyen ağlar, ama sadece gülebilen güler Çin Atasözü
Плачьте - кто хочет, Смейтесь - кто может.
"Akabe'yi aldık" derse, generaller güler.
"Мы взяли Акабу", генералы только посмеются.
Dünya yolcuları güler yüzle karşılar. Dostane, hizmet etmeye hazır... Nereden geldikleri ya da neden seyahat ettiklerini çok merak etmez.
Мир оборачивается к нему с благожелательной улыбкой и радушием, готовый к услугам и не интересующийся, откуда он прибыл и куда направляется.
Unutma, son gülen iyi güler.
Хорошо смеётся тот, кто смеётся последним.
Bazı insanlar burunlarından güler Şöyle bir ses çıkarırlar
Многие могут смеяться только лишь через нос.
Bazı insanlar dişlerinin arasından güler Yılan gibi tıslayıp fıslarlar
Могут сквозь зубы шипеть и свистеть, словно дырявый насос.
Bazıları fazla hızlı güler Bazıları sadece bağırır
Могут визжать или заржать.
Benim kızlarım güler yüzlü ve nazik olmalıdır.
Я переношу только воспитаннь * х девочек.
İnsanlar çok az bir dürtüyle güler.
Люди улыбаются по поводу и без.
Haber kötü de olsa sen güler yüzle anlat.
Дурных вестей не множь угрюмым видом.
Sen... sen sadece güler misin?
Просто продолжай смеяться!
Tekrar güler yüzlü haline döndü, ben de onu çıkarttım.
Он улыбается, как обычно. Я выписал его из лазарета. - Что это?
Yoksa seni şey zanne- - Suratına güler.
Он подумает, что ты... Да он тебе в лицо рассмеётся.
Bir kere güler, ama bu komik değil.
Я знаю,.. ... это кажется смешным, но это не пустяки.
Şatomuz o kadar güçlü ki bizi kuşatacaklara güler.
Смеетсянад осадой эта крепость.
Kah yüzü güler
То улыбался,
Doruğa çıkmanın faturasını anlatsaydım size güler geçerdiniz, "her şey o kadar kolay değil" diye.
Eсли рассказать, чего стоит достичь высочайших высот Ты yлыбнешься и скажешь :
Bunu dert edemem. Sekreterim sigorta şirketini arar ve ve ben de güler geçerim.
Все что произойдет - моя секретарша позвонит в страховое агентство и посмеется над этим.
Aslında oldukça neşelidir. Çok güler.
А в жизни она веселая, много смеется.
Annem sadece güler geçerdi.
А мать всегда смеялась.
Daha güler yüzlü olmalısın Tony.
Почаще улыбайся, Тони.
Overdog bizim güler yüzlü efendimiz ve koruyucumuzdur.
Повелитель наш добрый лорд и защитник.
Bu parayı istersem, Washington'dakiler bana kıçıyla güler.
Надo мнoй пoсмеётся весь Вашингтoн.
Pislikler böyle güler.
Вьеты всегда так смеются.
Güler misiniz, ağlar mısınız?
Он не знал, плакать ему или смеяться.
Her zaman olduğu gibi, tren vardığında,... sizden gelenleri güler yüzle karşılamanızı bekliyorum.
Как всегда, я хочу, чтобы вы встретили поезд с улыбкой.
-... güler yüzlü bir yaratık oluyor.
- когда разогреется.
"Ona güler ve isim takarlardı"
- Все олени Смеялись и обзывали его
Seni temin ederim bu arada boynun iyileşir bu sorunlarına güler geçersin, ve işine geri dönersin.
Уверен, к тому времени, как ваша шея заживет, вы будете снова работать и вспоминать об этом с улыбкой. Ни за что.
O güler yüzlü ve dürüst olan diğer ben başka bir yerlere gidiveriyor.
Похоже, что другая Я, радостная и честная... ушла куда-то далеко.
Önce üstüme güler, sonra fikrimi çalar.
Сначала он надо мной смеётся. Потом он крадёт мою идею!
Amerikalılar, "Çinli adamın şansı yaver gitmedi." derler. Ve yuvarlak gözlü Gwailo güler.
Так говорят американцы : "У китайца нет шансов" или "Шансы равны нулю".
En güler yüzlü eleman 20 dolar prim alır.
Самый дружелюбный работник получает $ 20 премии.
Hiç güler misin?
¬ ы когда-нибудь смеЄтесь?
Benimle birlikte güler, bana gülmez.
Смеется со мной, а не надо мной.
Erkek küfür ettiğinde güler.
Мужики они такие.
Bana güler.
Женщины любят, когда их развлекают!
Gördüğüm en güler yüzlü tezgahtar sensin.
Вы в правду самый дружелюбный клерк, что я когда либо видел.
Pek güler yüzlü değilsin.
Ты не так уж и приветлива.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]