English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ H ] / Her nasılsa

Her nasılsa translate Russian

409 parallel translation
Künye levham da her nasılsa kaybolduydu.
Ну, меня ранили...
Her nasılsa işte.
Или как там поётся...
Her nasılsa... düştü ve kafası kaldırıma çarptı.
Так или иначе, он... Он упал, и ударился головой о бордюр.
Ne demek istediğini söylemeye çalışıyorsun ama her nasılsa sözcükler değişiyor.
Ты хочешь сказать одно, а говоришь совсем другое.
Her nasılsa ikisi de giyinikti!
и ведь никто ничего не заметил!
Her nasılsa arabası evinin yanındaki bir elektrik hattına çarpmış.
Каким-то образом, его машина сбила столб линии высоковольтной передачи.
Açgözlü olma. Her nasılsa, sadece büfe sahibi bundan kâr edecek.
От жары выгода только владельцу буфета, Мансуру.
Her nasılsa beni biraz zor durumda bırakırlar.
Не знаю. В некотором роде, они ставят меня в неудобное положение.
Bazı insanlar her nasılsa hırsızlık dan hak talep etme durumuna geçerler.
Кто-то должен помешать ворам вроде тебя захватить участок,
Her nasılsa bir erkeğim.
Вы знаете, я мужчина.
Her nasılsa biliyorum Koşa koşa gideceğimi Adımı her söyleşinde
Я знаю, я встану и пойду навстречу, стоит ему лишь позвать.
Her nasılsa yaşlı adamı ya da kızı yakalayacağız
Ну, мы схватим старика или девушку.
Evet. Her nasılsa bizim düşüncelerimiz okunuyor ve gerçekleştiriliyor.
Да, каким-то образом наши мысли считываются, и то, о чем мы думаем, оперативно производится и предоставляется нам.
Gecenin sıcağında her nasılsa, öksüz hissederim!
Род Стайгер В фильме производства "Вэ Норманн Джувисон-Уолтэр Мириш Продакшн"
Ayrıca, onlar da her nasılsa, bir yardım çağrısı almışlar.
Более того, они тоже полетели на этот сигнал.
Bunlar her nasılsa insanlara estetik olarak pek yakışmıyor.
С такими ушами вы выглядите неэстетично.
Her nasılsa, bedenimle heykeli birmiş gibi hissettim.
Я почувствовала, что статуя и мое тело как будто стали единым целым.
Hem onlar da insan, her nasılsa bunu akıl edemedim.
- Я не курю. А вот насчет того, что они тоже люди, ето я как-то недодумал.
Ama dün gece, her nasılsa Bayswater'daki Coburg Otel'de kaldığı o çok pahalı odaya 10 sterlin ödemiş.
А прошлую ночь он провел... в отеле Кобург в Бэйсуотере... и заплатил десять фунтов за номер люкс.
Diğerleri otomobilleriyle Long Island'a gelip, kendilerini her nasılsa Gatsby'nin kapısında, girebilmenin tek koşulunun basitlik olmak olduğu bu partilerde bulurlardı.
Они садились в автомобили, везущие их на Лонг-Айленд почему-то останавливались именно у дверей Гэтсби и заходили на вечеринку с простодушием, служившим им пригласительным билетом.
Her nasılsa, bizim kendimize ait, özel kaderimiz vardı.
Но у нас было свое особое предназначение.
Her nasılsa, halen ayakta duruyor.
Видите, всё ещё стоит.
Bu nesne ise, her nasılsa bir keşif görevi içinde.
Однако, цель данного судна - изучить и понять.
Uzay keşfi çağının en büyük ilham kaynaklarından biri Yeryüzü'nün uzaktan çekilmiş bir resmidir fani ve yalnız, her nasılsa savunmasız tüm insan türünü uzay ve zamanın okyanusları içinde taşıyan.
Одно из великих открытий эпохи освоения космоса - это образ Земли, одинокой и далеко не вечной. Хрупкая и уязвимая, она несет все человечество через океаны пространства и времени.
Ama her nasılsa, bu yanmamıştı.
Но по каким-то причинам с этим такого не произошло.
Her nasılsa, o buraya aitmiş gibi gözüküyor.
Похоже, ему здесь нравится...
Her nasılsa, dikkatsizlik yüzünden birşeyler yanlış gitti ve M-bombası felç etmek yerine tüm erkek genlerini yok etti.
ќднако что-то там недосмотрели или ошиблись, и бомба "ћ", ¬ ћ ≈ — "ќ" ќ √ ќ, чтобы парализовать, "Ќ" " "ќ ∆" Ћј мужские гены.
Her nasılsa, hazırlıklı girişimlerime karşın hayatta kalmayı başardı.
но он всё равно сумел выжить.
Her nasılsa ona o unvanla seslenmeye kendimi ikna edemiyorum.
Как-то не могу себя заставить называть его этим именем.
Her nasılsa benim rüyalarımın üzerinden yapıyor ve ben bunu kontrol edebileceğimi düşünüyordum... Fakat bazı şeyler değişti ve ben bundan sonra ne olacağını bilmiyorum.
Он все также добирается до людей через мои сны... мне удавалось его сдерживать, но теперь что-то изменилось... и мне не известно, кого он убьет следующим.
Ama her nasılsa onu kaçırdık.
Ho мы eгo пpoпyстили.
Tamam, bir genelevdeydi ama. Bu kadın her nasılsa alışılagelmiş tiplerden değildi.
Это было в борделе, но почему-то у нее не было этих траченных, измученных черт.
Her şey zihnimde ama her nasılsa ulaşamayacağım kadar da uzakta.
Они как локти - близки и знакомы, но укусить я их не могу.
İşin garibi ; her nasılsa şimdi onu daha çok çekici buluyorum.
Забавно то, что теперь она кажется мне более привлекательньой.
İş verenin her nasılsa güvenlik erişimi sağlamanın bir yolunu bulmuş.
Ваш наниматель как-то умудрился получить доступ.
Sanırım Lore, Dr. Soong'dan çaldığı çiple bağlantı kuruyor ve her nasılsa duygusal programın bir parçasını Data'ya aktarmanın bir yolunu buldu.
Я думаю что происходит то, что Лор подключает чип ураденный им у Доктора Сунга и каким-то найденным им способом передает часть этой эмоциональной программы Дейте.
Profesör Lang, her nasılsa, Merkez Komutanlık buradaki küçük rolünüzden haberdar.
Профессор Ланг, сколь бы ни была мизерна её роль в этом деле, привлекла внимание Центрального Командования.
Her nasılsa, bu film yapılmadan önce, dağ tekrar ölçüldü...
" Однако, незадолго до того, как был сделан этот фильм, гора была ещё раз измерена...
Bu her nasılsa o solucanla ilgili.
lt's, так или иначе связанный с тем червем.
Her nasılsa çipini çıkarmış.
Он выдернул свой имплантант.
Ama her nasılsa babamda NERV için çalışmıştı
А получилось так, что и мой отец тоже работал на NERV.
Hiç, sadece nasıl olduysa evrendeki bütün manyakları ve ucubeleri bu uçağa doldurdular bir şekilde kontrolü onlara kaptırdılar ve her nasılsa biz de bunun tam ortasına düştük.
Умудpилиcь жe coбpaть cтoлькo oтмopoзкoв нa oднoм caмoлeтe, дa eщe и зaxвaтить eгo им пoзвoлили. A мы тoжe oкaзaлиcь зaмeшaны.
Ve her nasılsa, katı hâlde olmak gözüme o kadar kötü görünmüyor.
И почему-то... жизнь в твёрдом теле больше не кажется мне такой уж плохой.
Taramalarım her nasılsa onların yüksek oranda uyarıldığını gösteriyor.
Сканирование показало, что они были каким-то образом гиперстимулированы.
Nasılsa her şekilde duyacağız.
Мы собираемся действовать, во всяком случае.
Yeter ki sen, her şeyi eskisi gibi yap. Bu sabah ve dün nasılsa öyle yap.
Только сделай так, чтобы всё было как прежде, как сегодня утром, как вчера.
Her nasılsa, şimdiye kadar bir misilleme görmedik.
Нам нечего им предъявить.
Cenazeler her zaman bana kendi faniliğimi hatırlatır ve bir gün nasılsa gerçekten öleceğimi.
Вы знаете, похороны всегда заставляют меня думать о своей смерти как я в один день умру.
Bunun yanında her nasılsa onun benimle olduğunu biliyorum.
Наверное, когда у меня будут дети, она станет одним из них.
Her neyse işte, nasılsa hafta sonunda hepsiyle tanışırsınız.
А это... Черт с ними. Вы все равно пробудете с ними все выходные.
Evet her neyse nasılsa öldü.
Хорошо, так или иначе, она мертва.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]