Kapı sıkışmış translate Russian
65 parallel translation
Kapı sıkışmış.
Дверь заклинило.
- Kapı sıkışmış.
- Погнулся дверной косяк.
Kapı sıkışmış.
Дверь заело.
Kapı sıkışmış!
Дверь защемило!
Kapı sıkışmış.
Он не открывается.
Kapı sıkışmış.
Не могу открыть.
Kapı sıkışmış gibi, Poochie.
Дверь заело.
Kapı sıkışmış, diğer tarafa dolaş.
- Дверь заклинило, иди на другую сторону.
Kapı sıkışmış kahretsin
- Справка. - Двери ада застряла Проклятие
Kapı sıkışmış, başka bi yol görebiliyor musun orda?
Слушайте двери застряла может Вы нашли другой выход?
Kapı sıkışmış olmalı
- Что-то блокирует двери.
Dış kapı sıkışmış. Cevap yok.
Внешний люк заклинило, мы потеряли контроль.
Galiba kapı sıkışmış!
Дверь заклинило!
- Kapı sıkışmış.
- Дверь заклинило.
Arka kapı sıkışmış. Kilit takılmış çünkü.
Там... замок висит.
Kapı sıkışmış!
Двери не открываются!
Kapı sıkışmış.
Двери заклинило.
Jess, kapı sıkışmış.
Боже, Джесс. Дверь закрылась!
- Jess, kapı sıkışmış.
- Как же здесь жарко.
Kapı sıkışmış gibi.
- Кажется, дверь заклинило.
Kapı sıkışmış.
Дверь застряла. Какого черта?
Vantilatörüm kapıya sıkışmış da.
Мой вентилятор зажало дверью.
Kapıya sıkışmış vantilatör.
Вентилятор зажало дверью.
Kapılara ek olarak kanat kısmında iki tane acil çıkış bulunmaktadır.
Рядом с дверью есть запасные выходы, с двух сторон.
O kapı yine sıkışmış, az kalsın kafamı uçuruyordu.
Дверь отскочила и чуть не раздробила мне ногу снова.
Kapı donup sıkışmış. Ve tek çıkış yolu bu!
Дверь замерзла и не открывается, а это единственный выход!
Eğer oradan çıkmazsam bir kapıya sıkışmışım demektir.
Если не выйду, значит застрял в двери.
Pencere açılmıyor, kapı da sıkışmış. Diğer taraftaki ısıyı hissedebiliyorum.
Но окно не открыть, дверь заклинило, а за ней я чувствую жар!
Çirkin, şişman, asık suratlı, kedisi, fasülye kokusu sinmiş koltuklarda uyuklarken, kendisi de televizyon izlediği koltuğa yapışmış halde pinekleyen bir kapıcı...
уродливая, старая и неприветливая, всегда прикованная к своему телевизору в то время как её толстый кот дремлет на диванных подушках с трикотажными чехлами в зловонии бобового тушеного мяса.
- Bar çıkışı biriyle kapışmış.
— Сказал, что упал, выходя из бара.
Yolcu koltuğunun kapısında sıkışmış bir battaniye parçası vardı. Bu da kapının tam kapanmasını engellemiş olabilir.
А в замке двери со стороны пассажира застрял кусок покрывала, который не давал двери полностью закрыться.
Evin arkasına sıvışmış, maskesini takmış, belinde silah,... kapıyı kırmış, herkese mermi yağdırmış.
Он нагибается за домом, одевает маску, снимает пушку с бедра, ломает дверь, и выбивает дерьмо из каждого.
Çıkartıyorum. - Bu vitrin yüzünden sıkışmış kapı.
Этот.. этот шкаф...
Döner kapıya sıkışmış.
Ой, она застряла во вращающейся двери.
İşsiz, yalnız bir anne olarak evimde salata kasesinden mısır gevreği yiyeceğim. Ta ki yalnızlıktan ölene kadar. İki hafta sonra kapımı kırdıklarında Ian'ı soğuk, ölü memelerime yapışmış halde bulacaklar.
'Я буду безработной матерью-одиночкой, застрявшей в квартире,'жрущей кукурузные хлопья из салатницы пока не сдохну,'и пару недель спустя люди сломают дверь'и найдут Яна, сосущего мои холодные мертвые соски.'
Aslına bakarsan, Olimpiyatlardan zaferle dönüldüğünde şehir surlarının bir kısmını ayırırlarmış ki sporcular sade halk ile aynı kapıdan geçmek zorunda kalmazmış.
Факт : когда Олимпийцы возвращались домой победителями, разбирали даже часть городской стены и поэтому атлетам не приходилось... идти через те же ворота, что и простым смертным.
Buna müzik demek mümkün değil...,... tıpkı kapıya kedi sıkışmış gibi.
У меня совершенно нет слуха. Вы проконсультируйтесь об этом с врачом.
- Kapı sıkışmış.
- У тебя пять секунд.
Kapılar arasına sıkışmış gibi görünen bir merdiven var.
Там какая-то лестница, она похоже застряла между дверями. Видимо она упала.
Lastik kısmını yaparken çıkışın üstüne çöp kutuları koyduk ama kapıyı kilitlemedik.
Когда мы перестроили отдел покрышек, то установили стеллаж над мусоропроводом, но не закрыли его.
Kapı kilidine anahtar sıkışmış gri bir SUV için yapılan... -... tamir taleplerini araştırırım.
Я буду отслеживать запросы на ремонт серого внедорожника с застрявшим в замке ключом.
Kapı da sıkışmış.
Дверь заклинило.
Kapılar kapandığı anda, birdenbire kızışmış köpekler gibi domalırdı.
Двери закрыты, и вдруг она начинает дышать стоя на четвереньках, как собака в жару.
- Sürücü kapısı sıkışmış.
Это дверь водителя застрял наглухо.
- Arka kapıya sıkışmış bir deri şeridi bulduk.
Мы нашли кожаный лоскут, зацепившийся за заднюю дверь.
Bir defasında ninemin garajının kapısı sıkışmıştı. Hep de yarım metrede sıkışırdı.
У моей бабушки дверь гаража постоянна клинила в полу метре от земли.
Kapılar sıkışmış. Kapıyı keserek çıkartacağız.
Круз, Отис, будьте наготове.
Bir New York dedektifi kapıya sıkışmışken arabayı sürdün.
Вы также были за рулём машины, которая тащила за собой детектива полиции, чей плащ застрял в двери вашей машины.
Parmağı kapıya sıkışmış gibi bağırıp çığırması mı güzel?
Визгливый и скрипучий, будто ей палец дверью прищемили?
- Tüm kapılar sıkışmış.
Все двери заблокированы.
Hayır, 4. geçişle aramızda sıkışmış bir kapı var ve buradan da geçemiyoruz. - Oyun bitti.
Есть дверь, застрявшая под давлением, между нами и проходом 4, мы не можем пройти через нее.
sıkışmış 85
kapı çalıyor 27
kapı açık 188
kapı açıldı 20
kapı çaldı 17
kapı orada 19
kapı açılır 17
kapı zili 19
kapı kilitli 66
kapı açıktı 87
kapı çalıyor 27
kapı açık 188
kapı açıldı 20
kapı çaldı 17
kapı orada 19
kapı açılır 17
kapı zili 19
kapı kilitli 66
kapı açıktı 87