English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Kum

Kum translate Russian

1,672 parallel translation
Sanırım kim olduklarını bulmana yardım edebilirim, ama kum fırtınası dinene kadar beklemek zorundayız.
Я могу помочь вам выяснить, кто это был, но придется подождать, пока закончится песчаная буря.
Geldiğimizden beri kum fırtınası sürüyor.
Человек : песчаные бури не прекращаются, с тех пор как мы прибыли
Normalde, doktorların kum torbası olmak işimizin bir parçası ama şu birleşmeden dolayı hepimiz izleniyoruz ve. benim olmayan bir hata yüzünden güme gitmeye niyetim yok.
И это нормально для врачей, быть козлом отпущения это часть работы, но сейчас слияние, и за нами следят, и я не собираюсь уходить из-за ошибки, которая не была моей.
Araştırdığımız tanecikler tuz ve kum.
Твой неизвестный образец.... это соль... и песок.
Bir bedeviye kum bile satabilir, sonra da onu bıktırıncaya kadar, ayrıldığı sevgilisini anlatır.
Она может продать песок бедуинам а потом уморить их рассказами о своей последнем разочаровании.
O, dünyadaki en güçlü, en zeki kum torbasıdır.
Она сильнейшая, умнейшая груша для битья в мире.
- Tadı kum gibi.
- На вкус как песок.
- Kum gibi mi?
- Как песок?
Onun altındakinde. Yağlı kum.
А в том, что под нею : в нефтеносных песках.
Ayağımda kum olmasından ziyade kumun ayakkabımın içine girmesinden nefret ediyorum.
Больше, чем ощущение песка на ногах я ненавижу ощущение песка в кедах.
Eğer bir kere kumsala ayakkabıyla girersen, kum hep orada kalıyor.
Если хоть раз надел на пляж кеды, его уже не выведешь.
Tanrı aşkına Chelsea kedin "Aha balık, yiyeyim" "Aha kum, içine sıçayım" demekten başka şey düşünmez.
Господи, Челси, кот не думает ни о чем, кроме, возможно : "м-м, рыбка, я съем тебя." или " о, песочек!
Kum torbasıyla çalışmazsan, böyle açmaların olmaz.
У тебя нет чесночного узла, как этот, пока ты работаешь как тряпка.
Bembeyaz bir kum, kristal kadar berrak bir su ve palmiye ağaçları düşleyin.
Теперь представь : у тебя есть чистый белый песок, кристально-чистая вода, пальмы.
üstünde sadece bir miktar... kum vardı.
Прикрытый небольшим количеством песка.
Ne bu, kum mu?
Ох, что это? Песок?
Kum fırlatmayı bırak!
Перестань бросать песок!
Oraya gelirsem direkt gözlerime kum fırlatacaksın o yüzden ben kaçıyorum.
Я чувствую, что если я выйду на ринг... ты просто бросишь мне песок в глаза, так что я лучше убегу.
Döndüğümde burada bir tane bile köpek tüyü bulursam o küçük, ölü gözlerine kum çalarım.
Мне пора. Но если я увижу хоть одну собаку, когда вернусь, Я буду втирать песок в твой маленькие мёртвые глаза.
- Ayrıca gidip kum da almanı istiyorum.
И, кстати, ты должен купить песка.
{ \ 1cFF80FF } Kum Rüzgarı!
Песчаный ураган "!
Bana şu kum akrebinden daha leziz ruhlar göster olur mu?
вызови духа повкуснее.
Kum işe yaramıyorsa burada bulunmamın bir anlamı yok demektir.
мне тут больше делать нечего.
Ben eskiden kum saati kullanırdım.
Раньше, я тоже пользовался песочными часами.
Kımıldayamıyorsun bile, değil mi? Sadece bir kum torbası!
Но Святые в первую очередь защищают Афину, о нас могут забыть.
Ancak... gerçekten en korktuğum şey hafızamdaki hatıraların birer kum taneleri gibi akıp gitmesi.
Дыхание становится редким и слабым. Руки и ноги холодеют. Я боюсь такой смерти.
Onlarla birlikte kum zeminli odalara gömülen en büyük sırlarını emanet ettikleri hizmetkârlarına.
Свои величайшие секреты они доверяли слугам похороненным заживо вместе с ними в гробницах с песчаными полами.
Kum saatinize bakıyordum.
Залюбовался вашими песочными часами.
Kum, muhabbetin kalitesine göre akıyor.
Движение песка зависит от качества беседы.
- Yüzlerce cesedin olması gereken yerlerde hiçbir şey bulamamışlar, mezarlarda sadece kum torbası dolu tabutlar varmış.
Более сотни тел не были обнаружены, вместо них в гробах были мешки с песком.
Kum güzel ve yumuşak.
Здесь классно и мягко.
- Altı üstü kum!
- Я испачкаюсь!
Kum da pistir, sersem.
- Это же песок! Да, а песок это тоже грязь, козел.
Sonra da onun kum havuzunda oynadığı yere köpek kakası sakladım.
Ещё я закопала собачьи какашки в его песочнице.
Kum havuzunda bayağı popüler olmuşsundur.
Это, наверное, сделало тебя очень популярным в песочнице.
Kum havuzunda görüşürüz.
Увидимся в песочнице.
Kum yiyor.
Он песок ест.
Pütür pütür bir şeyler gelir. Aynı bir kum fırtınasındaki gibi. Budur işte!
В глазах начинает темнеть, словно ты попал в песчаную бурю.
Kum fırtınasının sözel hali işte!
Вот оно. Это звуковая песчаная буря.
Yani şahsen ben kum yemeyi tercih ederim.
Так что, лично я бы съел песок.
Kum gibi, rüzgarin bitti.
- Никак, от работы устал?
Kum torbasına falan mı döndün yoksa?
Становишься боксёрской грушей или как?
Kum tepelerinde ikişerli ve silahlı gruplar halinde nöbet tutacağız.
Две группы, по двое, несут караул на дюнах. Туда, с пулеметами.
- Kum kümesinin yanında dur.
- Встань рядом с кучей песка.
Bir kum fırtınası.
Песчаная буря.
Her taraf kum.
У меня везде песок.
İki kilo kum yuttum.
Килограмма два, я уже точно проглотил.
Burası benim yeni evim. Kum gözlerime batıyor.
Вот это... мой новый дом.
Bir sürü kum.
Очень много песка.
Bakın, "Kum tepesi".
Эй. глядите. Дюна.
- Yine ne oldu? - Lastikler sıkıştı, kum yüzünden.
Что происходит?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]