Nasıisınız translate Russian
95 parallel translation
NasıIsınız?
Приятно познакомиться.
Bugün nasıIsınız Bay Cooper?
А, как вы сегодня, мистер Купер?
NasıIsınız, Majesteleri?
Как дела, Ваше Высочество?
NasıIsınız?
Как пoживаете?
- Memnun oldum. NasıIsınız?
- Очень пpиятнo.
- NasıIsınız?
Ну, как вы?
- NasıIsınız? - İyi.
Мне тоже.
NasıIsınız?
Как у вас дела?
NasıIsınız arkadaşlar?
Как мои ребята?
NasıIsınız?
Как вы поживаете?
NasıIsınız?
Как поживаете?
NasıIsınız Bay Jones?
Как вы, мистер Джонс?
NasıIsınız bakalım?
Итак, как себя чувствуют двое влюбленных?
NasıIsınız, Yüzbaşı?
Как дела, комиссар?
- NasıIsınız bakalım?
- Как дела?
NasıIsınız?
Как вы?
- NasıIsınız?
- Как дела?
NasıIsınız?
Брюно, как поживаешь?
Merhaba, nasıIsınız?
Здрасьте, как у вас дела?
NasıIsınız? Keyfiniz yerinde mi?
- Как вы, довольны?
NasıIsınız?
Привет!
Ve siz Şerif... nasıIsınız?
А ты, Шериф... как у тебя дела?
Merhaba, nasıIsınız?
Кaк пoживaeтe?
Haydutlarla nasıl iş birliği yapıp devlet binasına saldırırsınız?
Как Правительственные чиновники могут сговориться с бандитами?
nerede pusu kuracağınızı,... tam sırasını kollayıp nasıl davranacığınızı. Bu akşam bitmeli bu iş.
Назначу точно время, самый миг.
Başınıza nasıl bir iş aldığınızın farkında mısınız?
Вы понимаете, во что ввязались?
Söyle bakalım, senin gibi tatlı bir kız nasıl olur da hayatını böyle bir iş yaparak kazanır?
Скажи, почему такая милая девушка как ты занимается подобным ремеслом?
Adam "İş tecrüben var mı?" Dediği zaman... nasıl yıkıldığınızı hatırlıyor musunuz?
Вспомните, как были потрясены, услышав вопрос : "Какой у вас есть опыт работы?"
NasıIsınız?
Как дела?
Oğullarımızın başka kültürlerini öğrendiklerinde ve diğerlerinin ekonomilerini, iş davranışlarını, pazarlıklarını nasıl yürüttüklerini anladıklarında elde edecekleri avantajları göz önünde bulundurun.
Подумайте, какие преимущества ваш сын будет иметь, изучив другие культуры, как они управляют своей экономикой, как ведут бизнес, переговоры.
ve hiç bir şey yokken gelmişti Richard Stallman onun Cygnus a gelmesini önermişti çünkü Özgür Yazılımla ilgiliydi ve ve anlıyordu Rusya'nın her yerinde, girişimci yeniliklere nasıl uyarlanabileceğini biliyordu ve tabi biz iş planımız hakkında gayet ağzısıkı vaziyetteyiz çünkü hani olur ya, tam olarak işe yarar mı yaramaz mı emin değildik eğer olmazsa salak gibi görünmek istemiyorduk
но каждый раз он проходил мимо и Ричард Столлман предложил ему посетить Cygnus, поскольку он был заинтересован в понимании того, как модель Свободного ПО... может стимулировать внедрение инноваций по всей России, и мы несколько скрыли от него на бизнес-план,
Usta Kim, Beni iş üstündeyken nasıl utandırırsınız?
Господин Ким, почему Вы мешаете мне работать?
Yani bu kadar baskı ve iş yoğunluğu altında yaşamınız ve işiniz arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz?
И при всей этой нагрузке и ответственности как вам удаётся сохранить равновесие между работой и личной жизнью?
- NasıIsınız gençler?
- Что случилось, ребята?
NasıIsınız?
Привет.
Sadece iş onları nasıl kullanacağınızı bilmekte.
Нужно просто уметь ими пользоваться.
Ve onlara şirketin en fazla iş yapan şubesinin nasıI olur da böylesine kan kaybettiğini anlatacaksınız.
И вам придеться обьяснить им. почему ваше самое прибыльное отделение кровоточит.
NasıIsınız? Chicken Den'e hoşgeldiniz.
ƒобро пожаловать в Ђ уриную " збуї.
NasıIsınız?
- Как дела, Розен?
Madem Davidstown istila edilmişti o alçak ve yanındaki genç kız bu gece yarısı kaçamağını nasıl yapabiliyordu. İş birliği mi yapmıştı?
Девидстаун уже захвачен так почему этому негодяю и его девке разрешён свободный проезд на это полуночное свидание?
İş dünyasında nasıl ayakta kalınır bilirsiniz, bazen ayakta kalmak için nakit paraya ihtiyaç duyarız.
Вы знаете, как бывает в бизнесе. Иногда в него надо вкладывать деньги.
Açıkçası, bunu nasıl karşılayacağını bilmiyorum. İş ilişkimizi hayatımızın geri kalanından ayırmak çok zor oldu, Ama böyle olması gerekiyor.
Честно говоря, я не знаю, как ты к этому отнесёшься, и очень непросто отделить наши деловые отношения от всего остального, но нам придётся это сделать.
Nasıl iş yaptığınızı bilmiyor muyuz sanki? Neler olup bittiğini biliyoruz.
Думаете, мы не знаем, как всё у вас устроено?
Sizin oralarda nasıl iş yaptığınızı bilmiyorum ama Rio'da herkesin kiminle karşı karşıya olduğunu bilmesinden hoşlanırım.
Не знаю, как делается бизнес у вас Но здесь, в Рио, я сразу даю понять, с кем вы связались.
- İş dışındaki hayatınız nasıl?
А такая существует?
Artık nasıl bir marka kişiliğine sahip olduğumu biliyorum. Şimdi, hangi markaların benim gibi şakacı ve dikkatli birisiyle iş yapmak isteyeceğini bulmalıyız.
Теперь, когда я знаю, какая личность у моего брэнда, нужно узнать, какие компании согласятся вести дела с таким вот и серьезным и игривым брэндом, как я.
Merhaba. NasıIsınız?
Здрасти.
Çalışanınız nasıl kat atacağını bilmiyorsa çok iş kaybedersiniz.
Вы потеряете большой бизнес.
Ne iş yaptığını ve nasıl tanışmamızı öğrenirlerse muhtemelen bizi ayırmaya çalışacaklar.
Узнав, чем ты занимаешься, и как мы познакомились, они захотят нас разлучить.
İş anlaşmalarınızı nasıl yapıyorsunuz?
Как вы вообще дела ведёте?
Umarım başınıza nasıl bir iş aldığınızı biliyorsunuz.
Haдeюcь, вы знaeтe, вo чтo влeзaeтe.