Nin babası translate Russian
923 parallel translation
Kidd, Tracy'nin babasının kirli çamaşırlarını elinde tutuyor.
Кидд готовит гнусную статью об отце Трейси.
- Tracy'nin babasının mı?
- Об отце Трейси?
Mohei'nin babasına gidiyor olmalılar.
Значит они идут к отцу Мохея.
O zaman Harry Arnie'nin babası.
Значит, Гарри - отец Арни?
- Hayır, Arnie'nin babası öldü.
- Нет, отец Арни умер.
Sen Lizzie'nin babası olsaydın, ne yapardın?
Ну а будь ты отцом Лиззи, что бы делал?
Sen Holly'nin babası mısın?
Вы - отец Холли?
Riri'nin babası, ona ; ormanda ölü bir kadın bulunduğunu söylemiş.
- Нет. Рири говорит, что его отец сказал, что местный почтальон сообщил,.. ... что в лесу нашли мертвую женщину.
Geçtiğimiz yıllarda, Sinyor Clerici'nin babası frengiden kaynaklanan bir beyin hastalığı nedeniyle akıl hastanesine kapatıldı.
Отец сеньора Клеричи помещен в психиатрическую лечебницу, у него поражение мозга вследствие сифилиса. А болезнь эта, как вам известно, наследственная.
Barry'nin babası, pek çok kibar ailenin oğlu gibi... hukukçu olmak üzere yetiştirilmişti.
Отец Барри был воспитан, как во многих приличных семьях чтобы быть юристом.
- Julie'nin babasından sanırım.
- Кажется, это прислал отец Джули.
Şöyle söyleyeyim, bu mektuplar, genç Harry'nin babası hakkında ufak tefek kuşkular uyandırıyorlar!
Я вам расскажу нечто такое, что приоткроет завесу тайны рождения
Bu dün gece Arayashiki'nin babasının son sözleriydi, vasiyetiydi
Это последняя воля... отца Араяшики.
Ardından... Vernon'un ofisinde oturuyordum ve düşünebildiğim tek şey Larry'nin babasıydı ve Larry'nin eve gidip olanları babasına anlatması.
И впоследствии... когда я сидел в офисе Вернона... всё о чем я мог думать... это об отце Ларри... как Ларри должен идти домой... и объяснять отцу, что с ним произошло.
İlk karate dersinde... Miyagi'nin babası hep şöyle derdi :
С самого первого урока карате, отец Мияги повторял :
Bu Kozue'nin babası.. Bana istediğini yapabilirsin ama kızıma yapamazsın.
Это отец Кодзуэ, если хочешь, мы займёмся сексом...
Kerry'nin babası Manhattan'da eşi görülmemiş kadar lüks bir... bar açmama yardım edecek.
Старик Керри только что отсьiпал мне деньжат на шикарньiй бар в Манхеттене.
Büyük vuruş "Eddie'nin Babası Kur Yapıyor" daki çocuktan geldi.
Не ты, а парень из фильма "Ухаживание отца Эдди".
- İndy'nin babası, elini ver!
- Отец Инди, дай мне руку!
Misery " nin babasının kim olduğunu onca yıl boyunca kimse bilmedi.
Все эти годы никто не знал, кто отец Мизери.
Jimmy'nin babası projeye onay verdi!
Отцы города благословили наш проект.
Vinnie'nin babası Tony Taglialucci'nin adını duydun mu hiç?
— лышал об отце ¬ инни, "они? " они "аль € луччи. " они " и?
Ben Penny'nin babasıyım.
Это я папочка Пенни.
Penny'nin babası olduğunuzu size düşündüren şey nedir?
Как вы вообще могли подумать, что вы оба отцы Пенни?
Hey, bu George'nin babası değil mi?
Эй, это не отец Джорджа вон там?
Sezon 2, Bölüm 9 "Phoebe'nin Babası"
Сезон 2, серия 9. Та, с отцом Фиби.
Endişelenme, Phoebe'nin babasının evine gitmek iki saat sürer tanışırlar, sohbet ederler, hayat hikayelerini paylaşırlar.
Там где-то два часа езды до дома отца Фибс. Они встретятся, поболтают, обменяются историями.
Jamie'nin babası Turbo Man'miş!
Смотри, папа Джейми - Турбомен!
Maggie'nin babasının suçu.
Отец Мэгги во всём виноват.
Gidip Sammy'nin babasına selam vereyim.
Я и сама... немного устала. Пойду поздороваюсь с отцом Сэмми.
Sammy'nin babasından boşandıktan sonra, Sammy'nin odasının her yerine onun resimlerini koydum.
После того, как мы развелись с отцом Сэмми, я всю детскую увешала его портретами.
Emily Teyze'nin babası.
Отец тети Эмили.
Babasıyla Westley'nin barıştığını duyunca telefon etmiş.
В тот момент, когда она узнала, что Вестли и её отец договорились, она позвонила.
"Hurstwood Hayaleti'nin hikayesi... " 19. yüzyılın başında geçer... " Şimdiki baronun büyük büyük babasının...
" История призрака Херствуда берёт начало в 19 столетии, когда пра-пра-дед баронета получил в наследство Херствуд.
Babası, Hupmobile'nin başkan yardımcısıydı.
Ее отец был президентом.
... Colette Barnier'nin taşıdığı çocuğun babası olduğumu 64 milyonun kabul ediyorum. "
Являюсь отцом... - Шестьдесят пять миллионов... - Ждет мадемуазель Барнье...
Corleone, Johnny'nin vaftiz babasıdır.
Мистер Карлеоне крестный отец Джонни.
Connie'nin bebeğinin vaftiz babası olacağım.
Я решил стать крестным ребенку Конни.
- Bunlar Pinky'nin anne babası.
- Это родители Пинки.
Selam. Bunlar Roses'lar. Pinky'nin anne babası.
Это Роузы, родители Пинки.
Yarın öğlen vakti, Johnnie'nin etrafı arkadaşıyla,... annesi ve babasıyla,
Завтра в полдень Джонни будут окружать друзья.
- Mikey'nin babası mı o?
Что?
Evet. Tre'nin babası dün gece birine ateş açmış.
— оседский юноша, который по субботам поджидал теб € у кинотеатра?
Nicky'nin anne-babasına ne olduğunu asla öğrenemeyeceğiz.
И мы никогда не узнаем, что же на самом деле случилось с его родителями?
Babasının hukuk görevlisiydim. Lord Weatherby'nin yani.
Я был адвокатом ее отца, лорда Везерби.
Penny'nin biyolojik babasının nasıl birisi olduğunu hep merak etmişimdir.
По слухам она была титанической шлюхой. Это ложь!
Monsieur Harry Lee'nin yüz hatları babasına çok benziyor.
Лицом месье Гарри Ли очень похож на отца.
Ama sonra, bu sevgililer, ülke çapındaki cinayetlerine başladılar ve amansız geçen üç kısa hafta sonunda geride Mallory'nin öz anne ve babası da dahil olmak üzere bilinen 48 ceset bıraktılar.
Жили скучной жизнью, в которой ничего не происходило. Но потом эти двое начали поход по стране, убивая направо и налево. Этот поход длился всего 3 ужасающие недели.
Ama Dane'nin şansı babası kadar iyi değilmiş.
Но Дэйну повезло не так, как его отцу.
Burada Susan'ın Andrei Ivanov için şiva yapmasına yardım etmek için toplandık. Müteveffa Sofie'nin sevgili kocası müteveffa Ganya ve Susan'ın sevgili babası.
Как вы знаете, мы собрались помочь Сьюзан отсидеть шиву по Андрею Иванову любимому мужу Софьи, светлой памяти отцу Гани, светлой памяти отцу Сьюзан.
Şehvetine yenik düşüp, kefaretini, sürgünü ile ödeyen Theai'nin kralı Antigon'un babası,... sersemce arzuların kayıp kurbanı mağrur Oidipus.
И прародитель Антигоны, правитель Фив, ослепил себя в жажде искупления. Потерянная жертва безумного желания.